Yerelden ulusala bir HEYKEL hikayesi
Siz ne diyorsunuz bilmiyorum ama…
Heykel demeyelim…
Heykel çalışması diyelim…
Belki biraz olsun KURTARIRIZ !
Eldekini, yapılanı, ama OLMAYANI !
Ama yine de merak ettim…
Yapılanı değil, yapanı…
İnsan merak ediyor… ÇALINDI-BULUNDU hikayesi ile ulusal medyanın diline düşen bu YAPTIM-OLDU hizmet algısında PERDE arkasında kimler var, merak ediyor… Büyükşehir’e bağlı Hatmek kursiyerleri mi yoksa ciddi ciddi bir SANATÇI imzası mı ? Haklısınız, bu konuda denilen ÇOK, ama yazılan hiçbir şey yok ! Kent merkezinin en KALABALIK yerine dikilen bir heykel (!) çalışmasının (!) altındaki imza sahibine dair hiçbir şey yok !
Sadece bu da değil…
Madem konu KÜNEFE…
Madem konu tescilli kent hikayemiz…
Yapılanın yanına MANİ’den bozma bir TEKERLEME koymak, HİÇ olmamış ! Aslında OLMUŞ ! Tanıtım ve pazarlamada çokça yaptığımız hatalarımıza ekleme OLMUŞ ! Sahneyi diğerleri ile paylaşmama gayretimize kocaman bir imza OLMUŞ ! Tüm bunlar olurken de, BEN kısmındaki tüm ALKIŞI toplama adına, eldeki tek yolu KULLANMIŞ, BİZ’i ertelemiş ! !
Olması gereken mi ?
Düşünün, ben bir yabancıyım… Bu kente ilk kez gelmişim… Ama bu coğrafyaya dair bir şeyler okuyarak da gelmişim… Mozaiklerinden eski Roma eserlerine, müzesinden inanç merkezlerine, sahip olduğu tarihin binlerce yıl geriye giden zenginliğinden yüzlerce yıllık ahşap evlerine… Okuduğum tüm bu bilginin kafamda çizdiği resmi aramışım o yüzden… KADİM denen toprakların üzerinde kurulu bir kentin bana anlatacağı hikayeyi dinlemek istemişim en çok da…
Sahi…
Bu KÜNEFECİ ADAM heykeli ile anlatmak istediğimiz şey ne olmuş peki ? Bu kente ilk kez gelenlere, ALTIN renginde bir heykel çalışması sunan ve yanına da bir MANİ konduran bizler, kent turizmi adına neyi omuzlamışız ?
Tamam, madem yapmışız…
Hikayesini tamamlasaymışız…
Mesela tesciline dair bir şeylerle…
Ardından o tescile emek verenlerle…
Mani de ekleseymişiz, ama en sonuna…
Tamamlanması gerekenlerin EN ardına…
Aslında bu konuda bir daha yazı yazmamaya karar verdim ! Ne bu kentin SANATÇI kalabalığından, ne STK’larından, ne de kurumsal konumları gereği HA BİRE konuşanlarından tek bir tepki dahi gelmezken, daha fazla konuşmanın gereksizliğini anladım, hele ki herkes bu konuda SESSİZ bir mutluluk içindeyken daha fazla rahatsızlık vermek istemedim ! O yüzden, şiresi BOL kaçmış heykel çalışmanıza sağlık !
*
BİR TARAFTA SAĞ İTTİFAK !
DİĞER TARAFTA SOL-SAĞ !
CHP’nin HDP’yi dışarıda bırakan tedirginliğinin geldiği son nokta, 4’lü bir ittifak olarak çıkıvermiş… Aslında buna dair yazacaklarım çok netti ve hazırdı, ama… HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu benden önce davranmış ve demiş ki…
“Bugün gördüğümüz o ki, aslında HDP'nin dışında bir ittifakı kurmak istiyorlarmış. Bu ittifak, kimi transfer ederlerse etsinler, CHP'ye kimi çağırırlarsa çağırsınlar, isterse Che Guevara'nın kız kardeşine mesaj yollasınlar, yine bu ittifak sağ bir ittifak olmaktan öteye geçmeyecektir. Bu aynı zamanda CHP'nin sol seçmenine de yazıktır. Eğer bir parti gerçekten sosyal demokratsa, ittifak yapması gereken parti solda olan, özgürlükçü solu savunan partidir. Siz 90'ların içişleri bakanıyla, işte Sivas'ta yaşananların şaibesi üzerinde olan kişilerle ittifak yapmayı tercih ediyorsanız, o zaman siz sağ bir ittifakın içerisindesiniz. Şimdi, Türkiye'de iki sağ ittifak yarışacak. O zaman onlar oraya, HDP buraya…”
24 Haziran’a 51 gün kala, SEÇİM SİZİN !