Kürtler Olmadan.. Hele Ki Demokrasi...
Denilen şu:
"CHP'de adaylık yarışını Ekrem İmamoğlu kazandı ve Cumhurbaşkanı adayı oldu, ki zaten halk da onu istedi..."
Hatta Özgür Özel de buna dair açıklamasında, "İmamoğlu, 23 Mart günü yapılan seçimlerde toplam 15 milyon 497 bin 957 oy alarak, ön seçimin galibi olmuş ve kullanılan / geçerli oyların tamamıyla aday olarak, grubumuza bildirilmek üzere PM'de oylanmış, PM'de oy birliğiyle vekillerimize gönderilmiş, kapalı oylamanın sonucunda da 132 arkadaşımızın kullandığı oyların tamamını alarak CHP'nin adayı olarak belirlenmiş ve aday gösterilmesi kararlaştırılmıştır" dedi...
Bulutsuzluk Özlemi'nin "Acil Demokrasi" şarkısının popülaritesini hiç kaybetmediği Türkiye'de, CHP'nin, sanki 'adaylar arasından galip çıktı' gibi sunduğu İmamoğlu'nun garip bir dayatmayla HALKIN ADAYI diye sunulmasını hepimiz kabul ettik sanki !
Sorgulamadık...
Tamam da, tek adayı sandığın başına koyup, HADİ ADAYIMIZI BELİRLEYELİM komedisini gerçekten de alkışlamamızı mı bekliyorlar ? Mansur Yavaş'ın, 'ne oldu da yarış dışı kaldı' sorusunun bilinmezliğinde elendiği bu süreçte, CHP yönetiminin kendi içindeki demokrasi algısında sınıfta kaldığını söylemek niye bu kadar zor geliyor ?
Konu net aslında...
Bir dönem Muharrem İnce'li o çoooook dolu meydanlardan Altılı Masa'nın bol sandalyeli heyecanına, ara ara Meksika dalgalanması yapan / yaptıran CHP, Ekrem İmamoğlu isminden zafer bekliyor ! Bugün, AKP ve Erdoğan'ın 22 senelik yorgun iktidarının o bol tartışmalı halini de kendi adına avantaj olarak kabul ediyor ama, aday belirlerken ki sürecin anti demokratik halini unutuveriyor ! Hadi bunu da es geçelim, ki zaten kimseler de takılı kalmadı o TEK ADAYLI sandık muhabbetine... Peki, Kürtler olmadan nasıl kazanmayı umut ediyor ? İmamoğlu'nun diplomasının iptali ve ardından hakkındaki iddiaların kalabalığında tutuklanması ile devam eden süreçte, "İmamoğlu bizim meselemiz değil" diyebilen ve protestolu meydanlara katılmayı reddeden Kürt siyasetinin DEM kanadı olmadan, KAZANAN taraf olmayı nasıl oluyor da hayal ediyor, CHP ?
Sanırım, RÜZGARI ARKAMIZA ALDIK özgüveni var, Özgür Özel kanadında da...
Bence, bu sürecin, İmamoğlu dışında en yaralı tarafı, CHP'nin ta kendisi...
Özellikle de Ekrem İmamoğlu için ortaya konan onca suçlama / iddia kalabalığının dosyalaşmış halinin CHP'li kimliklerden ilgili yerlere ulaştırıldığı Erdoğan tarafından açık açık söylenirken ve aslında İmamoğlu olayının da bir çeşit İÇ HESAPLAŞMA olduğuna dair bizlerin de ara ara söylediği şeyi teyit ederken...
Herkes bir şeyler söylüyor da, ben hep aynı şeydeyim !
Aynı yerde...
Ankara'da, bir ofiste...
Liderlik koltuğunu Özgür Özel'e kaptıran Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'da açtığı çalışma ofisi, hangi alanda çalıştı daha çok, fikri olan var mı ? Kimlerle görüştü ? Ona sadik Milletvekillerine nasıl bir yol haritası sundu ? Ekrem İmamoğlu'na karşı Mansur Yavaş'ı desteklediği çok belliyken, Yavaş'ın yarış dışı bırakılmasına tepkisi ne oldu ? Bugüne kadar, Özel'ın Erdoğan'a yönelik politik duruşunu ve söylemlerini eleştiren parti içindeki kalabalıkla diyaloğu / yönlendirmesi ne oldu ? Eylemcilerin toplanma alanı haline gelen Saraçhane'ye gelemediği söylenirken, İmamoğlu'nun adaylığına dair OY'u ne renk oldu ? Parti içerisindeki liderlik tartışmalarını yükseltecek açıklamalar yapmaya devam etmesini nasıl konumlandırdı ? Erdoğan'ın, İmamoğlu aleyhindeki dosyaların CHP'lilerden geldiğine dair söylemlerine ne dedi ? Bu konudaki oklar, onu ve ekibini gösterirken, nasıl bir savunma yaptı ? Şu ana kadar Erdoğan'a karşı kaybettiği seçimlerle, bu alanda kırılması zor bir rekorun da sahibi olmasına rağmen, yeniden liderlik için adının KURTARICI başlığında geçmesine tavrı ne oldu ?
Anlayacağınız,
...Ekrem İmamoğlu'nu sandıkta TEK ADAY olarak sunan ve finalde de ADAYIMIZ diye ilan eden CHP'nin, bugün verdiği o demokrasi savaşından ne tür bir galibiyet beklediğini ben de henüz anlamadım, ama en çok da, hem demokrasinin hem de Kürtlerin eksik olduğu bir tablodan nasıl bir zafer çıkartmak istediğini...
Günün özetinde, merak ediyorum...
Erdoğan, "Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına esas olan bilgi ve belgeleri getirenler, CHP’lilerin bizzat kendileridir" derken, kimleri kastetti, kimse henüz bilmiyor ama, CHP'de hem Özgür Özel hem de Ekrem İmamoğlu temelinde iki ayrı savaşın devam ettiğini de ortaya koydu, ki bunu bizler de zaten hep söyledik ! Elinde olduğu aşikar o isimleri elbet bir gün kullanacaktır, Erdoğan, ama böylesi skandal bir konunun CHP tarafında gündeme bile gelmemesi, bahse konu DOSYA FAİLLERİNİN yarattığı durumdan daha da garip değil mi ?
Düşünün...