Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 140 defa okundu.

Yarın Mimarlar konuşacakmış Sahi kent gündemleri ne olacakmış

Mimarlar Odası Hatay Şubesi, yarın, ‘2019 Yerel Seçimler Öncesi Kente Dair Değerlendirmeler, Öneriler’ başlığında bir RAPOR paylaşmaya hazırlanıyor…

Buna dair ön bilgilendirmesinde şöyle bir ifade kullanmış, Mimarlar… ‘Yaşadığımız kente karşı sorumluluklarımız çerçevesinde…’ Oldukça ağır bir sorumluluk bu ! Oldukça özel ! Oldukça anlamlı ! 

Peki, 31 Mart’tan geriye bakıldığında, o SORUMLULUKLAR adına gerekenler yapıldı mı ? Gerektiğinde AYAĞA kalkıldı mı ? Herkesin SUSTUĞU anlarda, bir adım öne çıkıp SÖZ alındı mı ? Yanlışa DUR dendi mi ? Doğrular için REHBERLİK edildi mi ? Antakya’nın tescilli şehir kimliğini parça parça eksiltmeye çalışanlara karşı MÜCADELE edildi mi ?

Cevabı MİMARLAR versin !

Onlar cevabı düşünedursun…

Ben bir şeyler daha sorayım…

Mimarlar Odası Hatay Şubesi, KENTE DAİR değerlendirme yaparken, BİR İHTİMAL, önceliklerini ortaya koyacak… NE beklediğini ! NE olması gerektiğini ! NE yapılmaması gerektiğini ! Belki biraz TARİH diyecek, belki biraz da KÜLTÜR, ki KENT KİMLİĞİ ve SİLUETİ noktasındaki kayıplarımızı da unutmayacak !

Tabi bunlar benim tahminim…

Ama yine de en çok merak ettiğimi sorayım !

Hani madem konuşmaya karar vermişler !

Bir sorum olsun onlara…

Tek bir soru…

Dünya’nın ışıklandırılmış ilk caddesi ünvanlı Kurtuluş Caddesi’ndeki Mimarlar Odası Hatay Şubesi’nin hemen karşısında (adım mesafesinde), tescilli evlerin kalabalığı ortasına yerel idareciler tarafından asfalt yol yapılırken, NEREDEYDİNİZ ? Yapılan için neden TEPKİ göstermediniz ? Ne oldu da, ‘YAPTINIZ, ama OLMADI’ deme gereği hissetmediniz ? Yüzyıllık, belki daha fazlasının hikayesinde duran taş ve ahşap evlerin sorumluluğunda, YANLIŞ için ayağa kalkmanız beklenirken, NEDEN sustunuz ?

O yüzden merak ediyorum…

Bugün bu kent adına ne söyleyeceksiniz, çok merak ediyorum…

*-*

Hesap ettim cümle dünya malını…

Neticesi bir top beze dayandı !!!

 Halk Ozanı Seyrani ile başlayalım istedim… 

31 Mart’ın Antakya’sından Ankara’sına… Türkiye’de, toplumu etkileyen (!) çevrelerin durmadan “ÖFKE” ve “NEFRET” propagandası yaptığını izlerken hele ki…

Belki de, Seyrani ile hayat özetimizi hatırlatmak istedim…

O özetin ötesinde, ne kadarız, bunu göstermek istedim…

Ama her şey bir tarafa…

Yeni Zellanda’da camilere yapılan son saldırıda; aşırı sağcı, aşırı milliyetçi, aşırı mezhepçi, aşırı ırkçı, aşırı dinci politikaların ne tür insanlar yetiştirebildiğinin şahitliğinde durup,  kendinden olmayanı yok etmek isteyen yeni, bambaşka bir insan türünün varlığı ile gerçeğimize uyanalım istedim…

Uyanalım ve hayat adına savaşalım istedim…

Ölümün o bir top bezi öncesi, nefes alalım istedim…

Zor mu ?

Olmamalı !

O tek nefesi paylaşmak ZOR olmamalı !