Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 194 defa okundu.

Yanlış bilmişiz

Bence de…

Hep yanlış söylemişiz…

“Söz uçar yazı kalır” değil…

“Söz uçar sızı kalır” mış…

Bizdeki de öyle değil mi sahi? Buradaki sözlerin, kelimelerin, cümlelerin, bu köşeyi bir arada tutan onca gerçeğin, şikayetin, beklentilerin savrulduğu rüzgarın dili olsa farklı mı söylerdi sanki!

Peki, bu durumdan şikayetçi miyim ?

Dürüstçe, EVET !

Çok uzun zamandır yazan biri olarak, bazı şeylerin hiç değişmediğine şahitlik etmekten ŞİKAYETÇİYİM… Yazılanların omuzlanmadığı bir kentte SLOGAN gerçeklik yaratanların sahte mutluluklarından ŞİKAYETÇİYİM… Yüz yüze geldiğimizde SONUNA KADAR HAKLISIN diyen, ama sırası gelince de AYAĞA kalkmak yerine suskun kalanlardan ŞİKAYETÇİYİM… Bu kenti yönettiğini iddia edenlerin yarattıkları KÖRDÜĞÜME ha bire başka DÜĞÜMLER atanlardan ŞİKAYETÇİYİM… Çok konuşan, ama az iş yapanlardan ŞİKAYETÇİYİM… Bu kentin yeşilini yok edenleri, yeşili ortasına bina dikenleri, hatta işgal ettikleri yeşile sanayi siteleri ekleyenleri izleyen ve hiç konuşmayan çevrecilerden ŞİKAYETÇİYİM… Her engelli haftasında YANINIZDAYIZ diyen idarecilerin yolları ve kaldırımları getirdiği içinden çıkılmaz halden ŞİKAYETÇİYİM… GASTRONOMİ denen şeyi trafiğin orta yerinde kurduğu mutfakla kutladığını sananların elinde parça parça eksiltilen bu kent adına ŞİKAYETÇİYİM… Restore edilen binaları TENTELERLE işgal edenleri denetimle görevli olanların izlemede kaldıkları yok oluş hikayemizden ŞİKAYETÇİYİM… Seçimlerin yaklaştığı şu dönemde, her vekili ceket ilikleyerek karşılayanlardan ve onlara sunulan yalan vaatlerden ŞİKAYETÇİYİM… Halkın vekilliği ünvanını ülkenin en YAĞLI mesleği haline getirenlerden ŞİKAYETÇİYİM… Ve bu YAĞI da BALI da döke saça ilerleyen mesleğin kıyak emekliliğinde durmak için birbirini eze eze ilerleyenlerin kalabalığından ŞİKAYETÇİYİM…

Haklısınız…

Çok şeyden şikayetçiyim…

Sahi, bu yüzden mi mutsuzuz ?

Asıl mutluluk mu ?

Yazar’ın dediği gibi belki de…

-

Belki büyüdüğümüzden ve içimizdeki çocukluk balonlarını uçuramadığımızdan, yüreğimizle değil gözlerimizle baktığımızdan gerçek dostları bulamıyoruz, insanların sadece dış görünüşüne aldanıyoruz... Birçoğumuz, sadece iyi kazanıyoruz diye sevdiğimiz işi yapmıyor, rakamlara takılıp duruyoruz... Hayat koşuşturması içinde kendimizi ait olmadığımız yerlerde buluyoruz... Oysa mutluluğun sırrı insanın kendini gerçekleştirebilmesinde yatar…

-

Bu yolla şikayetlerimiz de azalır mı dersiniz ?

O zaman eldeki son şikayetle bitirelim günü…

Sorumuz, Antakya Belediyesi’ne olsun…

Başkanlık makamında oturan İsmail Kimyeci’ye…

Sizler, MAKAM araçlarınızda ne kadar RAHATSINIZ bilmiyoruz ama…  Bizler, hemen her gün yollardayız, ki o yüzden bu kente reva gördüğünüz yol kalitesinde (!) ilerlerken ha bire zıplıyoruz… Her çukurda, her tümsekte, hatta yolların orta yerine BETONDAN eklediğiniz standart dışı kasislerinizde…  

Bu konuda ki son adresimiz mi ? 500 Konutlar, Sayın Kimyeci ! Bir gün bir halk otobüsüne binin, SİZDEN RİCAMIZ ! Yolların YAMALI BOHÇA hallerinin ÇARPIŞAN ARABA modunda her gün nasıl yolculuk ettiğimizi bir anlayın ! Binlerce insana ev sahipliği yapan bu alanın YOL’suz, KALDIRIM’sız haline bir şahitlik edin ! Ama en çok da… Doğal gaz kutularının araç trafiğinin hemen yanı başına ekli görüntüleri için bir şeyler deyin !

Dediğiniz zaman haberimiz de olsun ama…

Kaldırımsız, yolsuz hallerimize bir şey eklediğiniz zaman haberimiz olsun !