Valiyi Dor Mabedine davet edelim
Roma İmparatoru Marcus Aurelius Antoninus Augustus der ki…
-
Yaşayacak on bin yılın varmış gibi davranma... Kaderin, başının üzerinde asılı ! Yaşadığın sürece, mümkün olduğunca İYİ OL… Epiktetos'un dediği gibi, “Bir cesedi sırtlamış ufacık bir ruhsun sen… ”
-
İyi olmak…
Hayata karşı…
Sorumluluklarımıza karşı…
Bizde biriken beklentilere karşı…
Dünden bugüne alıp, yarına eklediklerimize karşı…
En çok da bu…
Konumuz biraz da bu…
Yarına eklediklerimiz !
Hani DÜN denen hikâyelerimiz !
O yüzden bugün soracaklarımız var…
Susan bir kent adına kelimelerimiz var…
Ben bunu ne zaman söylesem, ‘SEN MİSİN BU MEMLEKETİ KURTARACAK!’ diyenleriniz oluyor, ki konu KURTARMAK değil aslında, ama yitip gidende biraz durup düşünmek, hala kurtarılabilecek durumda olanı elinden tutup kaldırmak… Ama DİĞERLERİ niye konuşmuyor sorgusunda haklısınız ! Biliyor musunuz, bunu ne zaman kendime sorsam, aklıma Sigmund Freud geliyor…
O der ki…
-
İnsanların çoğu, özgürlüğü gerçekten istemezler… Çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu da bundan korkar…
-
Evet…
Samandağ’daydık hafta sonu, Dor Mabedi’nde!
İlçe Kaymakamlığı’nın web sitesi şöyle anlatır orayı…
-
Çevlik’ten 2 km mesafede, Kapısuyu Köyü yolu üzerinde, Samandağ Ovası’na hâkim bir yerde kurulmuştur… Manastır’ın, M.Ö. 300 veya daha önceki bir tarihte inşa edildiği sanılmaktadır... Anadolu’da, dorik stilde inşa edilen ender yapılardandır... 1939 yılında, Amerikan Princteon Üniversitesi tarafından yapılan bir kazıda, İsis-Afrodit heykelciği bulunmuş, bu mabedin, onların adına inşa edildiği varsayılmıştır... Günümüzde, taban kısmı ve bazı sütun başları görülebilir durumdadır... Mabed’in bulunduğu yerden, tüm Samandağ Ovası ve deniz sahili görülebilmektedir. Manzarası çok hoştur…
-
Güzel hikâye…
Ama ötesi yok ne yazık ki…
Anlatılana kurumsal başka hiç bir katkı yok…
Sizi bilmem ama… Bizler, buraya dair çok yazdık, çok fotoğraflama yaptık, haberleri sayfa sayfa dizdik ve paylaştık, ki sonunda onca çaba ve ısrarın sonunda TEK BİR ŞEYİ değiştirebilmişiz, ki hafta sonu BUNU gördük !!! Buna BAŞARI mı denmeli yoksa TRAJEDİ mi bilemedim ama… Mabed’in olduğu alan tamamen otlar ve çalılar içinde kaybolmuş… Sprey boya terörü ise burada da yaşanmış… Kirlilik mi ? Almış başını gitmiş ! Sahipsizlik mi ? O zaten Allah’ın emri !
Peki, değişen tek şey, o dikili tabelada ne mi yazmış ?
Şu :
-
Değerli Ziyaretçilerimiz… Tarihi eserlerimizi ve kültürel mirasımızı birlikte KORURSAK, bizden sonraki nesillere sağlıklı bir şekilde aktarabiliriz. Bu kapsamda, lütfen Dor Tapınağımıza hiçbir şekilde ZARAR vermeyelim, YAZI yazmayalım, ATEŞ yakmayalım, ÇÖPLERİMİZİ çöp kovasına atalım, çevremizi TEMİZ tutalım. Ayrıca yapıların üzerine çıkılması, uçurum kenarına yaklaşılması, tehlikeli ve yasaktır. Bu UYARI, sizlerin can ve mal güvenliği ile tarihi eserlerimizin KORUNMASI için yapılmıştır. Dikkate aldığınız için teşekkür eder, iyi gezmeler dileriz. Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü.
-
Tek bir görevlinin bile olmadığı, güvenliğin ise TANRISAL (inşallah bir şey olmaz!) boyuta taşındığı, otlar içinde kaybolmuş bir tarih için muhteşem (!) bir UYARI !
Çok isterim, biliyor musunuz !
BİR GÜN DE BİZİ ŞAŞIRTIN !
Ciddi ciddi, bunu bir kez deneyin !