Vali Ya Da Başkanlar Kim Cevap Vermek Ister
Yaşananları, bir şeyler için hep bir BAHANE olarak kullanmayı seven bir memleketiz !
Mesela, güvenlik sorunu yaşanır, demokrasi askıya alınır !
rotesto gösterileri yasaklanır !
Miting alanları girişlere kapanır !
Yasaklar listemiz ise uzar da uzar !
Çalışma şartlarının iyileştirilmesini isteyen işçilerin greviyse, üretimin stratejik güvenliği ve kamusal öncelikler bahane edilerek ertelenir, iyileştirilmesi istenen şartlar da grev de rafa kaldırılır !
Hatay’ın merkezinde, maliyetler (!) bahanesiyle ha bire zam gören, bu yüzden de Türkiye’nin belki de en pahalı toplu taşımasına sahip oluşumuz gibi !
Bugüne konu örneğimizin bahanesi mi ?
Küresel salgın…
Burası, Antakya’nın en merkezi yeri, Künefeciler Meydanı olarak da bilinen Ulus Meydanı !
Bir dönem burası, meydanda soluk almak isteyenlerin keyifle oturabildikleri bir alandı, ki bu keyfin nedeni de oturmanın ÜCRETSİZ oluşuydu ! Bugün ise bu alan, geride kalan salgının tedbirleri bahane edilerek kaldırılan, ama kaldırıldıkları depodan dışarı bir daha çıkartılmayan banklarını arıyor…
Aslında bu arayışın sahipleri; bu kentin engellileri, yaşlıları, dışarıdan gelen misafirleri, günün alışveriş yorgunluğunda nefes almak isteyenleri…
Bu konuda kim yetkili?
Ya da şöyle sorayım…
Bankları bu alandan kaldıran ve geri getirmeyenler kimler ?
Hatay Valiliği mi ?
Antakya Belediyesi mi ?
Büyükşehir Belediyesi mi ?
Eğer ilki ise, sorumuz Hatay Valisi Rahmi Doğan’a olsun ! Eğer ikincisi ise sorumuz Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz’a olsun ! Eğer üçüncüsü ise sorumuz Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a olsun ! Hatta sorumuzu her üçü de üzerine alınsın ve bir zahmet, bizlerin bu konuda SÜREKLİ soru soran hallerimize bir NOKTA koysun !
Şunu desinler en azından;
“Sorumlu BİZİZ ve bu konuda bir karar alındı, geri de dönüşü yok…”
Ya da;
“Haklısınız, salgın nedeniyle kaldırıldı, bu konuda yeni bir düzenleme YAPILACAK…”
Hangisi ?
Bunu sadece ben sormuyorum, sık sık birçok konuda bana yazan bu kentin insanları da soruyor, ki söyledikleri de çok değişmiyor;
-
Geçen bir görevliye söyledim bunu, bana, oturmak istiyorsam parka gitmem gerektiği söylendi ! Yeni düzen buymuş !
-
Haftalık Uzun Çarşı alışverişinden her dönüşümde, eskiden, soluk almak için oradaki banklarda oturur, gelip geçeni seyre dalarken de dinlenirdim… Şimdi oturmak istesem ya çay ya kahve içmek zorundayım !
-
Kaldırdılar, bunu anlıyoruz, tedbiren tabi ama… Şimdi her şey değişti ! Salgın kuralları artık geçerli değil…. Sosyal mesafe diye bir önceliğimiz yok… Yan yana gelmenin sakıncalı bir durumu yok… Ama banklar da yok ! Sorumuz da konumuz da bu ! Niye yok ?
-
Valilik kararıyla mı Belediyelerin kararıyla mı ? Hangisi ? Aslında hangisi olursa olsun, hangi mantıkla bu uygulama devam ettiriliyor? Şehrin en güzel meydanını serbest oturuma kapatmak, nasıl bir kent yöneticiliği, nasıl bir keyfilik, fark ediyorlar mı?
-
Evet…
Eleştiriler bunlar…
Sorulan sorular da…
Bu konudaki eleştirileri ve soruları; Hatay Valisi Rahmi Doğan mı, Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz mı, yoksa Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş mı cevaplamak ister ?
Söz sizde…
Kim önce konuşmak ister ?