Vakıflar İşhanı Ve bir kent hikayesi
-
“Bir kalbiniz vardı, onu hatırlayın…”
Cahit Zarifoğlu, keşke daha çok yaşasaydı…
Ne çok şeyi unuttuk…
Vefayı unuttuk…
Dostluğu, samimiyeti,
iyiliği…
Bir çift söz ile gönül aldığımız günler, kaç köyden kovuldu ? Selamlaşmamak için değiştirdiğimiz yollar, eleştirmek için kılıç kuşanmalarımız, bizden neleri alıp götürdü ? Şimdi bu kentin o koca yalnızlığımızda, yükselttiğimiz o gökdelenlere dahi filanca köy isimleri takar oldu müteahhitler…
O eski zamanları özlediğimizi sezdiler herhal…
Ama öyle isim takmakla gelmiyor tüm o giden…
-
Haklısınız…
İsimsiz bir paylaşımla başladık bugüne, ama İSİMLİ bir devamımız var hepimizin, her birimizin, hatta ORTAK olan, KADER gibi gözüken, SUSTUĞUMUZ, belki SUSTURULDUĞUMUZ, ama sustukça da zararında kocaman delhizler yarattığımız, tüm kenti de o delhizden içeri yuvarladığımız…
Evet…
Vakıf İşhanı’ndayız…
Yıkımı süren bir inşaatta…
Kent silueti denenin ısrarında…
Biri bana desin, nedir bu KENT SİLUETİ ?
İnşaatı üstlenen VAKIFLAR desin…
Buna izin veren ANITLAR KURULU desin…
Kentin en tepesindeki HATAY VALİLİĞİ desin…
Sahi…
Nedir bu KENT SİLUETİ ?
En son, İstanbul için de konuşmadık mı aynı 2 kelimeyi, ardından da işlenen CİNAYETTİR itirafını !
Aynı kaderin peşindeyiz, nefes nefese, hatta koştura koştura, ki DERDİMİZ NE bu garip ACELE’de ?
Neyin telaşındayız, İNŞAAT tutkusuyla yükselteceğimiz katlarda ?
Oysaki fırsat…
Hem de kocaman bir fırsat…
Ama bunun için de batı Antakya’dan doğu Antakya’ya bakmayı bir deneyin, görün YARATTIĞIMIZ beton işgalini ve NİYE bu kadar ISRAR ettiğimizi, DURUN dediğimizi, DURDURUN deyişimizi…
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın Kültür Danışmanı, Kültür Varlıkları ve Müzeler eski Genel Müdürü, Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı, Arkeolog Kenan Yurttagül geliyor aklıma, ne zaman bu konuda yazıp çizsem…
-
Buradaki asıl mesele, bu yapının bir en evvel ortadan kaldırılması ve bu alanın açılması, belki bir parka dönüştürülmesi, hatta burada bir arkeolojik kazı yapıp, burasının bir arkeoparka dönüşmesi… Tabi, Hatay Anıtlar Yüksek Kurulu’nun burada bir İşhanı projesini onaylaması kararını kendilerine sormak gerekiyor. Gerçi merak ediyorum, hangi düşünce ve mantıkla, bu alanın üzerine bina yapılmasını söylüyorlar! Buna dair raporu ben de okumak isterim. Zira burası, eski Antakya’nın, antik çağ Antakya’sının liman girişi. Muhtemelen aşağıda, limana bağlı bir takım dükkânlar çıkacaktır diye düşünüyorum. Bu, geçmiş dönemlerdeki arkeologların bir tespiti. Yani burada bir bina yükselirse, bu, kent adına çok büyük bir kayıp olacaktır.
-
Bu kent, kayıpları BÜYÜK bir kent…
Şimdi, ‘zararın neresinden dönülse’deyiz…
KÂR kısmı da, KARAR kısmı da Vakıflar’da, Anıtlar Yüksek Kurulu’nda, Valilik’te…
Demem o ki…
Gelecekte, bu kentin hikâyesinde nasıl anlatılacağınızın KARAR kısmı, sizde…