Toplantıya 1 KALA Eldekileri sayalım mı

Yaratıcı Şehirler Ağı'na layık görülmüş bir şehirdeyiz… UNESCO tarafından, mutfağı “Gastronomi” alanında tescillenmiş bir şehirdeyiz… Binlerce yıllık mozaiklere sahibiz… Binlerce yıllık bir geçmişe… Üst üste birikmiş medeniyetlere… Sizi kendisine hayran bırakacak kadar görkemli taş ve ahşap evlere… Hikâyelerin fısıltısında ilerleyen adımları kendine çeken eski Roma’ya… En çok da, 3 semavi dinden geriye kalanlara… İnanç turizminin her detayına… Ve finalde de, muhteşem bir doğaya…

Peki, elde bu kadar malzeme varken…

Yemek pişirmek niye bu kadar zor ?

Aslında kolay !

Ama hepimiz bir telden çalıp duruyoruz !

Notalar arasında uyumu ise yakalayamıyoruz !

Herkes mikrofon peşinde ve sahne ışığını yakalama !

Bu olurken de, kaybediyoruz…

Son örneği mi ?

Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Hatay Aşçılar ve Turizm Birliği Derneği işbirliğiyle 19 Mart Pazartesi günü Antakya’da düzenlenen Hatay 2.Gastronomi Şenliği ! Toplanan kalabalığa baktığımızda gördüklerim değil, göremediklerimdi hikayeyi asıl anlatan ! Bu kentin niye kaybettiğinin karşılığıydı aslında…

Peki, göremediklerim mi ?

İki kurum dışında diğerleri yoktu mesela… Hatay Valiliği yoktu ! İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yoktu ! Antakya Belediyesi yoktu ! STK’lar yoktu ! Meslek kuruluşları yoktu ! OLMAYANLARIN kalabalığında dururken VAR olmak için çabalayan bir kentin UNESCO etiketli GASTRONOMİ ünvanı için yapılanların bizi ne kadar ileriye taşıyacağını sorgulayalım mı buradan ?

Ama bir şey daha soralım !

OLMAYANLAR niye yoktu ?

Davet mi yoktu, yoksa niyet mi ?

Bir araya gelememe nedeni neydi ?

Tamam da, sahip olduğumuz malzemenin bolluğunda bir türlü ortak bir yemek yapamamanın nedeni neydi ?

Eldeki bu tek örnek birçok örneğimizin bir adım önünde dursun, bizler, finalimizi, sadece 1 gün sonra yapılacak olan asıl toplantıyla yapalım… Ottoman Otel’de gerçekleştirilecek olan “Hatay Kültür ve Turizm Sempozyumu” ile… Bu önemli toplantıyla beraber “Şimdi Hatay Zamanı” diyecekmişiz, ki gerçekten de ARTIK diyelim…

Hatta daha fazlasını, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman desin ve yakından takip edilmesi gereken bu önemli buluşmaya yönelik daveti hepimiz adına yapsın…

-

Bakanlık olarak, özel şehirlerimizden olan Hatay'la ilgili büyük yatırımlar gerektiren çok sayıda proje gerçekleştirdik ve bunların bir kısmı da devam ediyor... Yine de bir eksiklik varsa, bunu tespit etmemiz gerekiyor... Düzenlediğimiz sempozyumda; Hatay'ın geçmişi, şu anı ve geleceği çok kıymetli katılımcılar tarafından değerlendirilecek. Bunun, bize ve yerel yöneticilerimize katkı sunacağına inanıyorum... Hataylı tüm hemşehrilerimi sempozyuma davet ediyorum.

-

Sanırım HERKESİ bu toplantıya davet etmek için lokasyonun ULAŞILABİLİR olması şart, Sayın Yayman, ki bu da bu kentin en büyük eksiklerinden bir tanesi ne yazık ki…  Sırası gelmişken, tam da bu noktada UFAK bir eleştiri de getirelim mi ?

Bir zamanlar, KÜÇÜK OLSUN BİZİM OLSUN hesabı, eski belediye hizmet binasının Antakya kent merkezinde sergilere ve kermeslere ev sahipliği yaptığı zamanları hatırlıyorum da, KEYİFLİYDİ ! Ama ne oldu da burayı MAKAM ODASI yapmaya karar verdik ve ne oldu da kimse bu duruma ses çıkarmadı, ANLAYAMADIK !

Hayır, oturanlar RAHAT otursun da… Eldeki imkanların bu kadar kısıtlı olduğu bir kentte, bu alanı toplumsal paylaşım alanı dışına çıkartmak çok da SOSYAL ve HALKÇI belediyecilik olmamış, bizden söylemesi !

Haklısınız ! Bu kadar BÖLÜK PÖRÇÜK bir kentte TOPLANTI yapmak önemli, ama ALKIŞ’tan ziyade, SONUÇ önemli !

O yüzden, ALKIŞ’ı değil ÇÖZÜM’ü alkışlasak mı bu defa ?

Kendi adımıza da bir DEĞİŞİKLİK yapalım hatta !