Tasarruf varmış Ankara dan Vedalar istisna mıymış peki
“Çok mu üzüldünüz evinize hırsız girdiği için?” … “Ben, evime hırsız girdiğine üzülmüyorum” dedi Neşet Baba, “yurdum evladının hırsızlık yapmak zorunda kalmasına üzülüyorum…”
Konu, geldiğimiz hallerin SON karesi değil ama… Anlaşılan o ki, Ankara, vatandaş nezdinde yaşanan zorluğa katılmak (!) istemiş ve bu isteyişi dillendiren Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da, tüm kamu kurumlarından, bakanlıklardan, bağlı ilgili kuruluşlardan, KİT'ler ve belediyelerden acil olarak sahip oldukları ve kiraladıkları araç envanterlerini istemiş, ki mevcut kamu araçlarının hem sınıflarının düşürüleceği hem de sayılarının azaltılacağı ifade edilmiş…
Merak ettim… Ankara ‘TASARRUF’ derken, Cumhurbaşkanlığı 2018/157 sayılı atama kararları ile Hatay’daki görev süreleri sona eren ve başka görevlere ataması yapılanlara VEDA yemeği neden 5 yıldızlı bir otelde verilir ? Dedik ya, bizimkisi MERAK ! Yoksa, AFİYET OLSUN !
***
Ağustos’un 180’i…
Peki, değişiyor muyuz ?
Kimi adına cinayet diyor…
Kimi de iş kazası…
Ama eninde sonunda her biri birer rakam oluyor… Ve her ay o rakamlara yenileri ekleniyor… Ama en acısı da, eldeki bu son rakam içinde yer alanlardan 3’ünün 14 yaş ve altında olmak üzere 11 çocuk işçi olması…
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi tarafından her ay paylaşılan bu ağıt dolu, acı dolu rakamlar, bizlere, ‘dostlar pazarda görsün’ hallerimizin resmi ve kurumsal hallerini öylesine acı bir şekilde netleştiriyor ki…
Peki, o 180’e ekli isimler mi ?
Kadir Eskimez, İbrahim Kuru, Faruk Sargın, Mehmet Yel, Resul Arkı, Ahmet Usta, Zübeyir Aslan, Abdulhadi A., Ali İbiz, İbrahim Kabil, Muzaffer Aksoy, Remzi Kalpak, Rauf Ahmedov, Yusuf Aydın, Selahattin Öylek, Ali Kılıç, Zekeriya Yalçın, Merza Mohammed, Barış Yamaçtepe, Ayçan İbrahim, Kefa İbrahim, Salih Şakır, Hasan Olgun, Makbule Ünlü, Erdal Kahya, Musa Taşkın Yavuz, İlknur Mehmetalioğlu, Ali Erdoğan, Kaan Can Büyükbörklü, Havva Peker, Muammer Üstün, Hatun Üstün, Kadir Üstün, Osman Kozacı, Ömer Faruk Güden, Ali Adalı, Ayşe Kork, Veli Türkan, Osman Özüağ, Emrah Sucu, Mehmet Kaya, Melihat Aytekin, Mustafa Zebil, İbrahim Çetin, Soner Yıldırım, Hüseyin Ballı, Allahverdi Çanga, Murat Çolpan, Umut Demiröz, Ahmet Salih, Recep Durmaz, Fadime Sarıoğlu, Salih Karadede, Kutluhan Kaan, Hasan Kaya, İbrahim Yıldız, Ahmet Şahin, Necmettin Ek, Şentürk Sevindik, Fatih Sarıbalık, Mehmet Biçer, Yusuf Yıldız, Durmuş Ali Çelik, Abdullah Eyüp Arslan, Bülent Kılıç, Yasin Yılmaz, Muzaffer Bilgili, Muammer Bayat, Memduh Manisalı, Bayram Ali Özel, Gürsel Bulut, Ömercan Çot, Mahmut Maruf, Hamza Nasır, Veli Dolu, Ercan Erikli, Hasan Bozgeyik, Zülfikar Bilge, Ahmet Şen, Mahmut Süngü, Hatice Bilgin, Bahtınur Bora, Halil Yücel, Mehmet Türkmen, Ali Erek, Mehmet Baber, İsmail Tokkazan, Fatih Aslan, Ersin Kan, Rasim Kılıç, Harun Yakup Günday, Muhammed Fatih Küçükyıldız, Bektaş Keçebaşoğlu, Taner Öner, Halit Çağlı, Zekeriya Dilaveroğlu, Yunus Temel, Ahmet Bahşi, Mehmet Özel, Nejdet Benek, Hüseyin Can Yazıcı, Şaban Çoban, Mustafa Ünal, Kemal Baş, Halil Çamur, Evren Erik, Yasin Zengin, Hasan Çağlayan, Ömer Şipar, Sabur Saburov, Mehmet Ezer, Serhat Can Taştan, Ahmet Sino, Orhan Çolak, Makhadin Abdov, Alican Eren, Sadık Bayrak, Seyitali Sert, Yasin Al Ali, Yusuf Çiğ, Mehmet Kabakçı, Jorakuly Rozyyev, Kadir Yılmaz, Mehmet Gündüzeli, Tahsin Bilmez, Aslan Atalay, Bekir Taştan, Ramazan Akbaş, Ramazan Şerif Çakır, Mehmet Ören, Ömer Öztürk, Abdulalim Sözen, F.D., Faik Polat, Mustafa Göyük, A.G., Fatih Boztepe, Çetin Çelik, Serkan Ay, Penay Candar, Ahmet Demir, Erhan Gözel, Özcan Tunalı, Ahmet Aktay, İshak Köse, İrfan Ayfer, Fethullah Vural, Mohammad Rahımıan, Abdulhakim Demir, Celal Demirhan, İnal Taş, Arif Aktaş, Abdulcelil Koşar, Mustafa Teker, Mehmet Değer, Yusuf İzzettin Kaya, Serkan Atalay, Gülizar Karaman, Mehmet Gök, Önal Kaya, Cihan Alagöz, Mesut Çakıcı, Ercan Tekçe, Sami Yılmaz, Zeynep Gündüz, Mehmet Mehdi Tenha, Aleyna Hatun Budanır, Sevgi Gökçe, Mehmet Ali Temel, Mehmet Kaya, Erol Erdoğmuş, Mustafa Ünal, Şenol Çiğdem, Murat Güner, Tolga Ünlüdalgıçer, Burak Aşikar, Hilmi Önal, Hüseyin Bozkurt, Ahmet Çolak ve Z.K….
Peki, neden durduramıyoruz ?
Denetimi nasıl oluyor da sağlayamıyoruz ?
Sizi bilmem ama… Antakya gibi ufacık bir kentte bile, özel ya da resmi, inşaat ve yıkım çalışmaları yapan işçi kalabalığının nasıl olup da ‘iş güvenliği’ denen başlıktan fersah fersah uzak kalışını, bırakılışını izliyorum, izlerken de kendi kendime şunu soruyorum… Benim gördüğümü bu kenti idare edenler de görüyor görmesine de, bu kadar RAHATLIK niye ? Olanı kadere TESLİM etmek niye ? Kontrolü ‘BİZE BİR ŞEY OLMAZ’ başlığında toz edip rüzgara savurmak niye ? Tüm bunlar olup biterken, aynı inşaat ve yıkım çalışmalarının ön cephesinde ‘BARETSİZ ÇALIŞMA’ ibaresini görüyorsunuz, ama o BARET denen şeyin ne olduğunu bilmeden o inşaat tepelerinde ömür çürütenlerin ülkesinde her ay bir başka 180 için de bekliyoruz !
Ben BİZİ anlamadım…
Peki, siz BİZİ anladınız mı ?