Şimdi özensizce yaşıyoruz İlerde temize çekicez nasılsa
Geçen gün bir haber okudum… Tarımsal ve hayvansal üretimi ile BİR ZAMANLAR kendine yetebilen bir ülkenin YARINA DAİR KORKAN vatandaşlarından biri olarak, okuduklarımı hiç sevmedim…
Haber mi ?
Dünya Gazetesi’nden Ali Ekber Yıldırım'a ait…
Dediği mi ?
Et ve Süt Kurumu, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın izin verdiği veya izin vereceği ülkelerden TOPLAM 300 TIR taze, soğutulmuş, kemiksiz, sığır eti İTHAL edecekmiş... Et ve Süt Kurumu, bu 300 TIR etin gümrük işlemlerinin yapılması için hizmet alım ihalesi için SADECE 1 gün süre vermiş…
Sanırım acelemiz var !
Habere göre…
Hizmet alımı ile ilgili duyuruyu 27 Eylül 2018'de yayınlayan Et ve Süt Kurumu, ihaleye son başvuru tarihini ise 28 Eylül 2018 saat 10.00 olarak açıklamış… Bu kadar kısa sürede teklif hazırlanamayacağını belirten uzmanlar mı ? İhalenin verileceği firmanın önceden belli, ‘acele de süre de buna dair’ demiş !
Kim kimden ne ihale alacak, konumuz değil !
Ama gittiğimiz yol da YOL değil, bildik mi ?
Başlıkta da dedik ya…
‘Şimdi özensizce yaşıyoruz, ilerde temize çekicez nasılsa’ diye !
Halimiz bu !
Açlığımıza ekli ithal çabamız da !
Hayvansal üretime ekli son hikayemiz de !
Hatta tarım ülkesinden evrildiğimiz son hal de…
Yönümüzü çevirelim mi ?
Ülkenin çözümsüz Ankara’sından, kendimize, yorgun Antakya’ya gelelim mi ? Biraz, yaklaşan Mart 2019’u konuşalım… ADAYIM diye ortaya çıkanları da… Devam için TAKDİR EDERLERSE diyen şimdikileri de… Tekrar sahneye çıkmaya hazırlanan eskileri de… Heyecanla İŞARET EDİLMEYİ bekleyenleri de…
Ama içinde yaşadığımız kenti YAŞANMAZ hale getirenleri de…
Birkaç örnekle gidelim diyecektim ki, az önce elektronik posta adresime Büyükşehir Belediyesi’nden bir mesaj geldi… Başlığı şu : ‘Hatay’ın ağaçları Büyükşehir ile sağlıklı…’ Merak edip baktım ! Gördüğüm mü ? Palmiyeler ! Tamam, onlar da ağaç olmasına ağaç da… HATAY’IN AĞAÇLARI diye Antakya kent merkezinde yükseltmeye devam ettiğimiz palmiyeler bu coğrafyanın ağaçları değil, bunun altını çizelim mi ? Hatta Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Habib-i Neccar Camii restorasyonu ardından, mevcut alandaki eski yapıların önüne diktiği palmiyeleri de bu yüzden çok eleştirdik, hatırladık mı ?
Madem ağaçlarla başladık, ağaçlarla devam edelim mi ?
Hani madem BAKIM kısmındayız, eldekini paylaşalım…
Halk otobüslerinin 500 Konutlar çıkışında durduğu bir durak var, bilen bilir ! O durağın hemen yanı başında da kocaman bir incir ağacı… Aslında VARDI demek lazım ! Geçen gün fark ettim… Kesmişler ! Sorum, ‘NİYE’ diye… Cevap mı ? Düşen meyveleri yüzünden kaldırım kirden geçilmiyormuş… Aslında sormak lazım ! Düşen incirleri ayaklarının altında ezen ve kaldırımı kirden ve çöpten geçilmez hale sokan bizleriz, ağaç değil ! Düşenleri toplamak zor gelince, kolayını (!) bulmuş, kesmişiz anlaşılan !
Bu aynı şey gibi…
Antakya Ulus Meydanı’nda, dükkânların önünü KAPATTIĞI için yerel idare tarafından kesildiğine yürekten inandığımız devasa ağaçlar gibi…
Haklısınız…
O kadar rahatız ki yakıp-yıkma konusunda… YAPTIK-OLDU diyoruz… ‘YAPTIK’ ama ‘OLMADI’ kısmında bir daha arkamıza bile bakmıyoruz… Ama ne yapıyorsak kendimize yapıyoruz, bir de şu koca kente… Dursak mı artık ya da DURUN desek !
Mart 2019’da !