Sen Yoksan Bir Eksik Miyiz? Hepimiz Kardeş Miyiz?
ANADİL deyince, sinirleniyoruz !
ERMENİ deyince, duruyoruz !
KÜRT deyince, tartışıyoruz !
Cami yerine kendi ibadet adresini gösterenleri ise kabul etmiyoruz !
Kavgalarımız bitmiyor, anlayacağınız…
Birbirimizi mi kabullenemiyoruz ?
Korkuyoruz belki, kim bilir…
Blog sayfaları arasında gezinirken buna dair, “Hepimiz kardeş falan değiliz ! Önce şu edebiyattan bir vazgeçin…” demiş bir tanesi ! “Diğerinden ölesiye korkan, korkmamak için de kendine benzetenleriz” diye de eklemiş !
Bu halde miyiz sahi ?
DEĞİLİZ demek istiyorum ama…
DÜŞÜNELİM de istiyorum…
*-*
Bir tarafta CEMAATLER…
Diğer tarafta MAFYA…
CEMAATLER ve MAFYA !
Her ikisinden de elde BOLCA var !
Hatta ülkenin başkentinde GÜÇ sahibi olanlarla FAZLA içli dışlı olmuş bir tanesini kaçtığı ülkeden geri almaya çalışan bir Ankara var, eldeki fotoğraf karelerinin birinde ! O kadar çok içli dışlı ki, kimsenin bilmediği ilişkilerin görüntüleri de elinde, ses kayıtları da, hatta AÇIKLARIM tehdidinde bulunduğu bir arşivi de !
MAFYA diye tabir edilen bir organize suç örgütü liderinin, Ankara ile bu tür ilişkileri NASIL kurduğunu, bu bilgileri HANGİ samimi ilişkiler yumağı içinde biriktirdiğini hala konuş-a-madık !
Sor-a-madık !
Sorgula-ya-madık !
Konumuz, Sedat Peker’in söyledikleri, iddiaları, suçlamaları değil sadece ! Türkiye’yi yöneten Ankara’da kurduğu dostluklar, ördüğü ilişkiler yumağı, kimin eli kimin cebinde kısmındaki bilgi düzeyi !
Hadi o bir tarafa da…
BİM'in İcra Kurulu üyesi Galip Aykaç ile MHP lideri Devlet Bahçeli arasındaki FETÖ tartışmasına ÜST perdeden dahil olan, suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş bir diğerinin Ankara aile albümündeki rolü nedir peki ?
Hadi bu da bir kenarda beklesin de…
"Cüppeli Ahmet" diye bilinen, İsmailağa cemaatinin önde gelen isimlerinden Ahmet Mahmut Ünlü’nün, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) geride kalan seçimleri sırasında, oy verecek şirket sahiplerine mevcut başkanı desteklemeleri çağrısında bulunmasına ne demeli ?
Aslında, eldeki Ankara albümü içinden paylaştığımız bu birkaç fotoğraf karesi, Türkiye’nin başkentindeki güç ve iktidar oyunlarının TAHT kavgası gibi ! Gücü paylaşanların, aslında BEN DE OYUNDAYIM deme hali gibi ! Normal hayatlarımızda sadece televizyon ekranlarından muhatap olduğumuz yer altı dünyası denenin, aslında ne kadar yer üstünde olduğunu ispatlar gibi ! Adım adım politize edilen İslam’la beraber, cemaatlerin de eldeki TAHT ve GÜÇ kavgasına nasıl katıldığını netleştirir gibi !
*-*
Ankara da TOK, kelimeleri de…
Geçen gün, Meclis’te bütçe görüşmeleri devam ederken, kürsüye gelen AKP İstanbul Milletvekili Nurettin Canikli’yi dinledim ! Asgari ücretin 1 sene önceki alım gücüyle bugünü karşılaştırmış ve “Geçen yıl, asgari ücretli 41 kilo dana kuşbaşı alabiliyordu, şimdi 42 kilo…” demiş !
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay gibi ben de sorayım mı, ki 85 milyon da merak ediyor ciddi ciddi ! Sahi, Sayın Canikli HANGİ kasaptan et alıyorsa, o kasabın adresini hepimizle bir zahmet paylaşsın ! Paylaşsın da… Yetmiyor ! Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın dediği gibi, “Geçen sene bu vakitte 35 lira olan peynir, şu anda 150 lira. Alım gücü başka nasıl düşsün !..”
Aslında o da haklı !
Bizler en basitinden bir tost için 15-20 TL öderken, onlar, 2022’nin TBMM (Halk) lokantasında Adana Kebap için 18 TL, büyük kutu ayran için 2.5 TL, kıymalı pide için 12 TL, kuzu şiş için 22 TL gibi fiyatlarla karın doyuruyor, ki bu şartlarda Anadolu’nun açlığını anlamak oldukça görünüyor !
Sahi, bu fiyatlarla normal bir işletmenin bu piyasa şartlarında çoktan batması gerekirken, Meclis lokantasının yaşadığı ZARAR o TOKLUĞA değiyor mu diye de soralım mı ?
