Sayın Vali’ye soralım Bütçe de yokmuş, Sanatçı da
Kaligrafi..
Hat sanatı…
Ahşap oyma…
Taş yontma, heykel…
Buğday sapı işlemeciliği…
Serpantin taş işlemeciliği…
Döküm heykel, mozaik heykel…
Yakma resim sanatı, ney yapımı…
Onlar,
…hem Suriye iç savaşının nadasa yatırdığı ekonomik şartlar hem de pandemi nedeniyle ertelenen her şey adına iyice yorgun düşen, Hatay’ın el emeği göz nuru üretiminin emekçileri !
Onlar,
…her sene Hatay Günleri ile NEFES ALIYORUZ diyenler !
Onlar,
…İlk kez bir Hatay Günleri BİZSİZ oluyor, “UNUTULDUK” diye de ekleyenler !
Onlardan biriyle konuştum geçenlerde…
Söylediği mi ?
“Bizlere söylenen, sanatçılar için BÜTÇELERİ olmadığı ! Ama şunu da ifade ediyorlar… Eğer yol ve konaklama masraflarını cebimizden karşılarsak, bizlere stant verileceği ! Tamam da zaten durumumuz ortada… Bu tür etkinliklere katılma sebebimiz de ! Eğer bu kadar masrafa girersek, zaten oradaki stanttan elde edeceğimizden çok daha fazlasını cebimizden ödemiş olacağız… Bizlerin Hatay Günleri’ne katılma sebebi, zaten zor durumdaki üretim süreçlerimizde bir rahatlama sağlamak... Elimizde biriken eserlerimizi gideceğimiz şehirlerde satabilmek… Ama bunu yaparken de şehrimizin el sanatlarının tanıtımını yapmak…
Bu konuda Sayın Valimiz bir şeyler yapabilir mi, bilmiyorum ama… Ciddi anlamda hayal kırıklığı yaşadığımızı söyleyebilirim…”
Onlar bu defa yok ama,
…taze zahter,
keçiboynuzu pekmezi,
nar ekşisi, turunç ve ceviz reçeli,
kızılcık, alıç, sürk, kömbe, kaytaz böreği,
karadut, zeytinyağı gibi yöresel ürünlerin sergilenerek satışa sunulduğu stantlar varmış !
Bana konuşan yerel sanatçının beklentisinde ben de durayım…
Sahi, organizasyon yetkisinde duran Sayın Vali, bir şeyler yapabilir mi ?
Her Hatay Günleri’nde ciddi ciddi nefes alan, dışarıya açılma fırsatı bulan yerelin sanatına yer açabilir mi ?
“BÜTÇEMİZ YOK” diyenlere, “YOL VE KONAKLAMAYI KARŞILARSANIZ” diyerek, bu şartlarda stant verilebileceğini söyleyenlere çözüm ürettirir mi ?
Yoksa,
…herkes başının çaresine baksın mı ?
Aslında durum EXPO zamanında da böyle olmuş !
Gelen ziyaretçilerin bir türlü adres tespiti yapamadıkları bir yerde açılan SANAT SOKAĞI’nda YALNIZLARI oynayan ve bir süre sonra da açtıkları stantları bırakarak dükkanlarına geri dönmek durumunda kalanları unutmadık !
Benzer şekilde kadere teslim edilişlerini de…
Eğer ki konu,
…Hatay’ı çeşitli yönleriyle tanıtmaksa, kentin tescilli tatları yanı sıra sanatı, tarihi ve kültürü ile BURADAYIM demesini sağlamaksa,
BİRŞEYLER YAPIN derim ben !
Birbirimizi kadere ve hayatın zor şartlarına teslim etmektense, BERABER BİRŞEYLER YAPALIM derim ben !
Peki, siz ?
Siz ne dersiniz ?
Ne yaparsınız ?
Düşünün…