Sayın Valiye ben de sorayım Bu tercih NİYE diye
-
Her yolun yolcusuna yorgunluk düşer, esas olan değip değmediğidir.
-
Sanırım söylenen şey hepimiz için de geçerli… Hele ki hepimizin AYNI yolun yolcusu olmadığımız gerçeğinde dururken ! Sahi, kendi yolunuzun başında, ortasında ya da gerisinde dururken FİNALİNİZİ düşündüğünüz oluyor mu hiç ? Yol bittiğinde varacağınız NOKTA’nın ne olacağını düşündüğünüz oluyor mu ? Ya vardığınız zaman neyin biteceğini ve neyin başlayacağını… SORUN da bu, biliyor musunuz ? Bir çoğumuzun sorunu bu ! Yürüyoruz, ama sormuyoruz… Adımlıyoruz, ama düşünmüyoruz… Sorgulamadan ilerlerken, akıntının kaderini paylaşıyoruz… Bizi savuracağı yerin HAYIRLI (!) olmasını diliyoruz ! Belki de bu en kolayı ! Kontrol etmediğiniz bir sürecin kaderini paylaşmak daha kolay !
Ben mi ?
Her adımımda SORU var…
Her adımımda SORGU var…
Her adımımda GERÇEĞİMİZ var…
Ama hiçbir adımda KADER denen yok !
Çünkü kaderin değil, tevekkülün gerçeği var !
Anladık mı ?
Şimdi bugüne başlayalım mı ?
Olan biteni KADER deyip es geçmeden, gerçeklerimizi ellerimizin arasına alalım… Neye sahip olduğumuzu bir anlayalım… BİZ noktasında NEYİZ, ona bir bakalım… “Umduğunla başına gelenler arasında dünyadan güneşe uzanan yol kadar mesafe vardır” diyen Zeynep Kaçar’ın ifadesinde durup, o aradaki kopukluk için NE yapabiliriz, biraz düşünelim !
Çünkü yaptığımız, YANLIŞ…
Açık açık söyleyelim, YANLIŞ…
Evet…
Geçen gün bir toplantı yapılmış, Valilik’te… Konumuz da gündemimiz de SEÇİM, 24 Haziran… Ama en çok da GÜVENLİK… Sakin, huzurlu bir süreç… O süreçte sandıklara gidecek herkesin demokratik hakkını kullanırken ki ruh hali… En çok da olası olayların önüne geçme çabası… Sloganlarla yükselecek tansiyona DUR deme gayreti…
Zaten demiş ya Sayın Vali…
“ 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacak olan seçimlerde alınacak tedbirleri PAYLAŞMAK, değerlendirmek ve il başkanlarımızın konuya dair VARSA ÖNERİLERİNİ ALMAK üzere BİR ARADAYIZ. Vatandaşımızın ÖZGÜR İRADESİNİN sandığa yansıması, hukuka ve ilimizin binlerce yıllık KARDEŞLİK ve hoşgörüye dayalı kültürüne uygun bir DEMOKRATİK ŞÖLEN şeklinde geçmesi hepimizin ortak arzusudur. Kamu yönetimi olarak bizler de bu süreçte herhangi bir sıkıntı yaşanmaması, kamu düzeninin aksamaması, kamu güvenliğinin sağlanması ve propagandanın SERBESTÇE yapılabilmesi için GEREKLİ ORTAMI sağlamaya çalışacağız. En önemli beklentimiz, gerek bu dönemde gerek sonraki süreçte birbirimizin hakkına, hukukuna saygı gösterilmesi, toplumda huzursuzluğa yol açacak hususlardan özellikle kaçınılması ve bir sorun olduğu zaman da bize intikal ettirilmesidir. Bu konuda TÜM KESİMLERİN yapmış olduğu ve bundan sonra yapacağı KATKILAR için şimdiden teşekkür ederiz.”
Büyük harflerle altını çizdiğimiz kelimelerimiz mi ?
Paylaşmak… Öneriler almak… Bir aradalık… Özgür irade… Demokratik şölen… Kardeşlik… Gerekli ortam… Tüm kesimler… Katkılar…
Şimdi biz de BÜYÜK BÜYÜK harflerle bir şey soralım mı ?
Ama en çok da, o BİR ARADALIK adına, bu kentin GEREKLİ ORTAM denenine katkı sağlama adına, TÜM KESİMLER derken eksik bırakılan kısmına, ÖNERİLER başlığında konuşma hakkı verilmeyenlerimize…
Ben de merak ettim Sayın Vali…
Sahi, TBMM’de grubu bulunan ve hatta bulunmayan bir çok siyasi partinin çağrıldığı “SEÇİM ve GÜVENLİK” başlığındaki bir toplantıya HDP’nin NEDEN çağrılmadığını merak ettim… Gergin siyasetin Türkiye’sinde topluma BİZ mesajı vermeye çalışırken, sizler NE mesajı verdiniz, ciddi ciddi merak ettim…
Cevap var mı ?