Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 299 defa okundu.

Sayın Kimyeciye hem soralım Hem bir konuda öneri paylaşalım

Kent yönetmek zor iş, bu kesin… Hele ki yönettiğiniz ya da yönetmeye çalıştığınız kısımdaki insanları mutlu etmeye çalışmak ! Bakın, bu en zor kısım ! O yüzden de geneli memnun etmeye çalışırsınız… Bunun için de beklentilerin yüzdesinde en yüksek oranları belirleyip, o noktalara odaklanırsınız… Böylece, herkesi olmasa da, çoğunluğu memnun eder ve diğerlerini de ara ara yoklarsınız !

 Bizde mi ?

 Bence daha kolay…

Yönetmek, hem kenti hem insanı !

Bir kere yönetim sürecine katılım sıfır !

Eldekini SORGULAMA geleneği de…

Şikâyet edene rastlama olasılığı da…

 O yüzden, ‘En büyük Başkan bizim Başkan’ … Adam daha ne yapsın ki ! Zaten ondan öncekiler de ne yapmıştı ki ? …der, ardından da bizden bekleneni yapar, ‘şükreder’, yerimize otururuz ! Ne yolların yamalı bohça hallerine takılırız ne standart dışı kaldırımlara, ne iki günde bir ekilip dikilen, ama ardından kuruyuveren çiçekleri sorgularız ne de bu çiçeklendirme telaşının belli başlı parklarla niye sınırlı kaldığını…  Aylarca sürünen hizmet algısını ise görmezden geliriz… Hayata kaldığı (!) yerden devam (!) ederiz… Ederken de, yazın tozu içinde, kışın çamuru dibinde debelenir dururuz !

 Ama bugün konumuz biraz farklı !

 TOKİ konutlarında oturan biri olarak, geçen gün şahit olduğum bir şeyi konuşalım istiyorum, ki gördüğüm şey bir ‘istisna mı’ yoksa genelde bir uygulama mı, bunu öğrenelim istiyorum… Bunu da Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci’ye soralım, ardından da kendisine ‘nacizane’ bir tavsiyede bulunalım !

 Evet…

Konumuz Parklar…

Aslında parkların bakımı…

Bakımı derken, sulanması desek !

 ‘Avrupa bunu ne şartlarda yapıyor’ kısmını es geçelim bence, ki ‘moral’ bozmayalım… Ama bu kadar Avrupa görmüş yerel yöneticilerimiz neden benzer standartları ‘biz’ noktasında yakalayamıyor, bunu da sorup soruşturalım…

 Tabi en baştan şunun itirafında da duralım…

 Ağaçların ve mevcut yeşilin bakımı, çalıların budanması, çöp kontrolü, park yolları, çöp kutuları, oturma yerleri, aydınlatma elemanları ve çocuk oyun alanlarını temiz tutma noktasında gayet iyiler… Her gün temizledikleri park, ama her Allah’ın günü daha ‘b…ktan’ bir hale getirilse de, vazgeçmiyorlar… Kiri de çöpü de ısrarla atıldıkları parkın genelinden itinayla toparlıyorlar… ‘Buyurun kirletin’ dercesine de teslim ediyorlar… O kadar iyiler ki, ceza bile yazmıyorlar…

 Vatandaş mı?

 Onlar da oldukça iyi !

Olanı kirletme adına hele ki !

Onca çöp kutusunu kullanmama ısrarında hele ki !

 Ama biz asıl konumuza dönelim ve Antakya Belediyesi’ne şahit olduğumuz ‘sulama’ yöntemi için soralım, ki istisna mı yoksa genel bir uygulama mı, cevap isteyelim…

 Niye mi ?

 Geçtiğimiz hafta sonu, Pazar günü, Antakya Belediyesi’ne ait bir su tankeri (itfaiye aracından bozma) Antakya TOKİ Parkı’nın hemen yanı başına park etti, ardından da tankerin tepesine çıkan bir belediye çalışanı, oradaki basınçlı su tertibatını (koca bir itfaiye musluğu) kullanarak tüm parkı baştan sona suladı !