Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 177 defa okundu.

SAVCI SORMADI MI

Aslında bu soruyu Umur Talu sormuş kendi köşesinden, ki sıkça aklıma gelse de, ertelemiştim, ama sırası geldi ve ben de sorayım dedim… “BAĞIMSIZ Yargı-da bir SAVCI çıkıp da sormayacak mı, ‘Bu terör örgütü nasıl böyle büyüdü, devletin her yerine sızdı, yargıda, poliste bunların tayinlerini kim yaptı, en kritik noktalara yerleştirdi’ diye…”

FETÖ’den bahsediyorum…

Aslında Fethullah Gülen’den…

HOCA’dan SUÇLU’ya evrilenden…

Derin devletin paralelinde yükseltilenden…

Dünün dostu bugünün düşmanından…

Kader ortaklığından çıkarılandan…

Hatta NE İSTESE verilenden…

Eldeki hikâyeyi Ankara noktasında ele alacak olursak eğer…

“NE İSTEDİLER DE VERMEDİK” denilenler için, sahi o ne istense VERENLER noktasında hala SUÇLU bulamadık mı, ki bu ifade bile, bugün terör örgütü ilan edilene Yardım ve Yataklık Suçunu işlemek için yetmiyor  mu, hatta VERENLERİ de TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI SANIĞI yapmıyor mu, yoksa ben mi yanlış anladım, belki yine abarttım  !

Ama yine de merak ettim…

Bugün açık açık TERÖR ÖRGÜTÜ diye ilan edilen bir yapıyı DÜN devletin içine hem de en RESMİ yollardan yerleştirenler hakkında her hangi bir SORUŞTURMA açıldı mı, Gülen Cemaati’ne yakın olduğu iddiasıyla içeri alınanların PARALEL kalabalığına benzer bir yol izlendi mi, yoksa OLDU BİR KERE mi dendi, konuşmaya gerek mi görülmedi ?

Cevapsız sorularımız çok !

Ama gelin Mayıs 2013’e dönelim, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Amerika seyahati sırasında Fethullah Gülen ile olan 3 saatlik görüşmesine dair anlattıklarını hatırlayalım, en azından NEREDEN NEREYE gelmişiz daha iyi anlayalım…

En can alıcı soru “Cemaatle Hükümet arasında bir sorun var mı”, ki cevap Arınç’tan…

"Bunlar bence BASİT sorular. Sadece belli köşe yazarlarında veya belli siyasetçilerde hükümetle CAMİA arasında veya CEMAAT arasında bir soğukluğun, bir çekememezliğin, hatta bir REKABET’in olduğu söyleniyor. Ben bunları kesinlikle reddediyorum…"

Devam edelim mi, Arınç anlatsın…

"Sonucu fevkalade iyi bir görüşme oldu. Bize çok büyük iltifatlarda bulundu. Dostane karşıladı, geçmiş dostluğumuzun hiç eksilmediğini, belki arttığını gördük, hükümetimizle, Sayın Başbakanımızla ilgili düşünceleri de müspet. Daha başarılı olmamızı, daha çok temkinli ve dikkatli olmamızı, hem çevremizdeki, bölgemizdeki olaylarda hem dünya politikasında hem de bazı konularda hassasiyet göstermemizi istiyor. Onları tek tek not ettik. Sayın Başbakanımıza da kısmen aktardım. Ama daha geniş görüşme imkanı da en kısa zamanda bulacağım."

Ama en dikkati çekeni de, Arınç’ın Erdoğan’a atfen Fethullah Gülen’e ilettiği şey…

“Bizden bir EMİRLERİ olur mu, bir TAVSİYELERİ olur mu, Onu da öğren, dedi…”

 Ne ilginç bir hikaye, değil mi ?

 Ne kadar değişmiş her şey, altüst olmuş !

Dostlar düşman olmuş, rekabet ise GERÇEK !

Bir şeyi daha merak ettim…

Son bir şey daha…

Gülen Cemaati’ne yönelik operasyonlarla boşaltılan Devlet içindeki onca MAKAM ve onca KADRO tekrar nasıl oldu da DOLDURULDU, kimlerle dolduruldu, hangi referanslarla dolduruldu ?

Hani gelen gideni aratmasın da sonra !