Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 46 defa okundu.

Ne AKP, Ne De MİT... Ne Savcılar, Ne De Emniyet...

Haklısınız, her biri kendi alanında önemli kurumlar... Bir tanesi, ülkeyi son 22 senedir yönetiyor, yönetirken de OĞLAN BİZİM KIZ BİZİM söylemleriyle de hakimiyetini açık açık ilan ediyor... Bir diğeri, MİT, Milli İstihbarat Teşkilatı... Ülkedeki tüm GİZLİ denen dosyaların merkezi... Devletin güvenliğini ilgilendiren operasyonların komuta adresi... Diğeri, Savcılar... Ara ara SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ dediklerimiz hani... Hukuku ve adaleti yerine getirsinler diye görevlendirilenler... Adalet denenin terazisini her şartta ve dönemde dengede, tarafsız, siyasetten uzak tutması istenenler... Ve Emniyet... Suçun ve suçlunun takibinde ülke insanının rahat uyumasını sağlayanlar, bunu yaparken de adil ve adaletli olması istenenler...

Görünen, net bir kurumsal tablo sunuyor gibi görünse de, bizim gibi, Ortadoğu kültürü ile Avrupa kültürü arasında sıkışmış laik / müslüman bir coğrafyada, bilgi akışı da, o akıştaki bilginin güvenilirliği de hep tartışmalı oluyor, ki BİLGİ KİRLİLİĞİ denenin içindeki kaybolmuşluğumuz da biraz bundan kaynaklanıyor...

Yaşadığımız onca şeye bakın...

Can alıcı açıklamalar, toplumsal bilgilendirmeler, biriken sorulara cevaplar, merak edilenlere yönelik yol haritaları, NE OLACAK denenlere karşılık yön levhaları genelde kimler tarafından işaret ediliyor, kimler konuşuyor, izliyor musunuz ?

PKK lideri Abdullah Öcalan sürecinden Ekrem İmamoğlu karmaşasına ve beraberindeki protesto eylemlerinin meydanlarında yaşanan gözaltılara, haber ve açıklama yolculuğumuza bir bakın, ama yakından bir bakın... Gözaltılar, soruşturmalar, olası tutuklamalar, mahkeme dosyalarından çıkabilecek olasılıklar, hatta açılacak yeni dosyalar ve çok daha fazlası için bir tane Savcının ya da Savcılık yetkilisinin açıklama yaptığını duydunuz mu ? Yorum yapıyorlar mı ? Mikrofonlara konuşuyorlar mı ? Değerlendirmelerini paylaşıyorlar mı ? SIRADAKİ KİM diye soranlara BU diye işaret ediyorlar mı ?

Cevap, HAYIR !

MİT...

Şu ana kadar, Öcalan için, "dosyanın yolculuğu ne, zorluğu, olabilecekler ve olasılıklar" noktasında bir bülteni, açıklaması var mı ? Öcalan ve PKK'nın siyasi yolculuğuna dair çekinceleri, eleştirileri, korkuları kamuoyuna yansıdı mı ? Bundan sonrasına yönelik herhangi bir tavsiyeleri oldu mu ?

Cevap, HAYIR !

Emniyet...

"Bugün kim gözaltına alınacak, alınanlar tutuklanacak mı, sıradaki kim olacak" cevaplıyor mu ? Savcıları yönlendirecek şekilde, kişileri / kurumları SUÇLU ilan ettikleri oluyor mu ? 

Cevap, yine HAYIR !

Peki,

...Savcılar, Emniyet ve MİT, kendi alanlarına dair bu kadar ketumken, asla konuşmazken, yorum dahi yapmazken, onların görev ve yetki alanına giren bu konu kalabalığında rahat rahat dolaşanların, koşturanların bu garip özgürlüğü nedir ?

Haklısınız, bu sayfanın iki konuğu var ! 

Biri Cem Küçük, diğer Rasim Ozan Kütahyalı ! 

Bir gazeteci olarak, çok fazla ARAŞTIRMACI gazeteci gördüm, tanıdım, okudum, cesaretleri nedeniyle de takdir ettim, hatta alkışladım ama, bu iki ismin ARAŞTIRMA değil ama, toparladıkları (!) ön (!) bilgi (!) üzerinden yaptıkları çarpıcı tespitleri izlerken, ne demem gerektiğini, bu gazeteciliğe nasıl bir ad vermem gerektiğini bilemedim henüz... Durum öyle bir hal aldı ki, savcıların kimi gözaltına alacağını, kimler hakkında soruşturma dosyaları açacağını, tutuklama kararlarının çıkabileceği isimleri tek tek, tv ekranlarından dinliyoruz... Abdullah Öcalan dosyasının ulaşabileceği noktaları, PKK için çizilen yol haritasını, hatta Öcalan için tutulan ve içi döşenen evi, Emniyet ve MİT'den önce, onlardan dinliyoruz...

AKP'li Adalet Bakanı mı ?

Yok, bu bilgileri paylaşanlara tepki dahi göstermiyor !

Soruşturmaların gizliliği ilkesi, devletin güvenliğine dair kaygılar, bu noktada asla sorgulanmıyor !

Sizi bilmem ama, bir gazeteci olarak bir konuda çok netim...

Eskiden, bilgi kirliliği vardı !

Bilgi de vardı, ama kirlilik de...

Ama şimdi, sadece kirlenmiş bir bilgi yığını var...

Ve o yığın altında nefes almaya çalışan koca bir ülke...

Hatay'ın Antakya'sının deprem gerçeğinden çıkıp, HANGİ ARA NORMELLEŞİRİZ diye soran biri olarak, ülkem için de o NORMALLEŞME dileğimi hazır burada sizlerleyken paylaşayım !

Sahi, normalleşir miyiz bir gün ?

NORMALLEŞECEK MİYİZ ?