Savaşın ırkçı yüzü Afrikalılar Suriyeliler
Önce bir tespitteyiz !
-
Bulgaristan Başbakanı, Ukrayna’dan gelen mülteciler sorulunca dedi ki; “Bunlar, alıştığımız mülteciler değil, Avrupalı insanlar... Zeki, eğitimli insanlar. Öbürlerinin geçmişi belirsizdi, belki teröristtiler. Bunlar, öyle değil! Bu yüzden, tüm AB ülkeleri, onları karşılamaya hazırız.”
Bugünlerde, Rusya karşısında demokrasi havarisi kesilenlerin gerçek yüzü gizli, bu demeçte… Bulgaristan Başbakanı, “Biz AB ülkeleri” derken, AB’yi AB yapan değerleri hiçe sayan bir ırkçılık sergiliyor.
Aynı ırkçılığı, Ukrayna’da okuyan Afrikalı öğrencileri otobüslere almayan, sınırda, trenden tekme tokat indiren Ukrayna polisinin yaklaşımında da görüyoruz. Suriyelilere, Afrikalılara kapanan Avrupa kapıları; beyaz, Hıristiyan, eğitimli Ukraynalılara açılıyor.
Savaş, kirli yüzünü sadece cephede değil, yerkürenin her köşesinde gösteriyor.
-
Haklısınız…
Ülkelerinden kaçan sivilleri daha güvenli bölgelere almadan önce, sınırlarda RENK (!) ve DİN (!) kontrolü yapan ırkçılığı konuşuyoruz bugün !
Aslında bir benzerini Antakya’da, kendi içimizde de, farklı kodlamalarla ara ara yaşıyoruz !
Savaştan kaçan kalabalıkları TEHDİT olarak hikayeleştiren yerel idarecilerin, şehrin ele geçirilme senaryolarını sloganlaştıran hallerini izliyoruz ! Akılları sıra korkutuyorlar bizi ! Yarattıkları ‘ev sahibi’ / ‘kiracı’ çatışmasına katılmamızı bekliyorlar !
Bu ülkenin bildik “BİZ” ve “ONLAR” ayrımında taraf olmamızı istiyorlar !
Trajik olan da,
…adının başına KADİM kelimesi yerleştirdiğimiz bir coğrafyada şahitlik ediyoruz tüm bunlara !
Korkutucu olansa,
…bu söylemlere kimsenin TEPKİ vermemesi, olağan bir tepki gibi kabul etmesi, hatta içten içe desteklemesi !
Anlayacağınız,
…sözde demokratlarız !
…insan hakları konusunda, sahneyi de, mikrofonu da kimselere bırakmayanlarız !
Dua edelim de, bugün ev sahibi olan konumumuz, gün gelip de kiracılığımıza devretmesin, o yere göğe sığdıramadığımız kimliğimizi !!!
-*-
106 işçi daha…
DEĞİŞMİYORUZ!
Osman Güngör, Hayati Ömür Ercedoğan, Faruk Yetkin, Mümin Sakin, Eshabil Keçe, Mustafa Hızır, İsa Çetinçakmak, Ercan Kala, Ahmet Şaşoğlu, Abdulkadir Onurlu, Hayri Altun, Gökhan Öztürk, Mehmet Emir, Emin Karanfil, Ümit Kurt, Kadir Ulama, Murat Bakan, Adil Dinler, Hanifi Öztürk, Mehmet Kızıltaş, Kenan Okurer, Jasim Waka, Uday Vehid, Majid Elseydi, Ahmed ., Ertan Erkan, Güngör Arslan, Ö.D., Şeyda Yazgan, Gülsüm Kuyar, Yılmaz Şahin, İsmail Karahan, Ahmet Yetiz, Neşe Gökdağ, Pınar Zeytin, Erhan Merzifon, Hasan Onur, Mevlüt Akbaba, Alparslan Demiroğlu, Harun Alpözen, Doğukan Akyiğit, Emrullah Erol, Rüzgâr Necat Beyhan, Murat Selvi, Hasan Bulut, Yüksel Eroğlu, Maşallah Öksüz, Mehmet Yılmaz, Halil İbrahim Çolak, Mustafa Sarıçiçek, Zafer Milli, Abdullah Aslan, Muhammet Cabran, Ahmet Alış, Ahmet Kartal, Niyazi Çerkeşli, Çelebi Şaban, Hasan Ramadan, Nuh Turan, İsa Demir, Nizamettin Erdem, İhsan Dayar, Hekim Gülalan, Şaban Ali Köse, Duran Temur, İbrahim Ş., Asım Akyel, Atilla Bagceci, Memduh Çakmak, Ziya Ada, Recep Yağmur, Necati İpekçi, Stevan Kokaji, Erkin Şeydanur, Selahattin Kanay, Hüseyin Hellaç, Soner Şimşek, Wendri ., Yücel Ulaşkın, Nurcan Kahraman, Büşra Hamamcı, Yücel Karadeniz, Sami Oflaz, Vahdettin Boğadur, Murat Özcan, Ceylan Öner, Ahmet Şahin, Güney Sarıkaya, Ali Diyapoğlu, Ahmet Rüştü Bayar, Bahadırhan Bıyıklı, Seyit Ahmet Aksu, Cihat Özoğul, Halil Kapan, Nurseven Baştürk, Mehmet Gül, Cengizhan Tetikişçi, Salih Demirkaya, Şahin Sesli, Ramazan Çalışkan, Şaban İmanlı, Harun Yılmaz, Gürbüz Bozkurt, Ahmet Çetin Genç ve ismi öğrenilemeyen iki işçi daha...
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre, Türkiye’de, aralarında Hatay’ın da olduğu şehirlerde, Şubat ayında meydana gelen iş kazalarında ölenler, onlar…
Dedik ya, “DEĞİŞMİYORUZ” diye…
Etrafınıza şöyle bir bakın, devam eden inşaatların kurulu iskelelerinde emniyet kemersiz-baretsiz çalışanlara, çalıştırılanlara… Ekmek parasının çaresizliğinde, onlara dayatılan şartlara boyun eğenlere… O boyun eğişi kontrol etmesi gerekenlerin, olan bitenin yanı başından sessizce geçişlerine…
En çok da,
…olası yeni isimlerin, bugün hala yaşar hallerine…
Düşünün…
