Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 50 defa okundu.

Şam Düştü, Esad Kaçtı... Sıradaki Demokrasi Mi?

Suriye siyaseti değil sadece, Esad rejimi için de bir dönüm noktası ! Arap Baharı'ndan etkilenmeyen neredeyse tek liderdi, ama kimilerine göre, BAHAR, kendi noktasını koymak için sırasını sabırla bekledi ! 

Yok, BAHAR denen yalnız değildi !

Tahrir el-Şam, Şam Kurtuluş Heyeti ya da sadece HTŞ ! Adına ne derseniz deyin, bu zorlu maratonu, silah ve mühimmat desteği olmadan bitirmesi mümkün değildi ! Kullandıkları askeri araçlar, zırhlılar, mermiler ve hatta üzerlerine geçirdikleri kıyafetlere kadar, BAHAR'ı tek bir an bile yalnız bırakmayan, Suriye'nin komşuları tarafından sağlandı, ki okyanus ötesinin Ortadoğu'daki gölgesini de es geçmeyelim... 

Bu arada,

...askerlerini, diplomatlarını ve ailelerini Suriye'den çeken ve yıllar süren Şam hakimiyetini kaybeden İran'ın yerinde artık 3 ülke var, ama bundan sonrasının güç paylaşımında ne kadar anlaşabileceklerini de zamanla göreceğiz...

Türkiye, Amerika ve İsrail üçlüsünü şimdilik bir kenara koyalım, düşen Şam'ı teslim alanlarda duralım !

 Öncelikle, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) için kısa bir hatırlatma yapalım, bilmeyenlere ya da bilmek istemeyenlere, hatta bu kanlı terör örgütünü KAHRAMANLAR gibi sunup SURİYE'NİN YENİ SAHİPLERİ diye ilan edenlere, ki bunu Türkiye televizyonlarında da sık sık izliyoruz... Anlayacağınız, sadece Amerikan CNN yapmıyor, HTŞ merkezli isyancıları KAHRAMAN gibi gösteren !

HTŞ, Sünni İslamcı isyancı grupların bir koalisyonu olarak bilinse de, gerçeği için perdeyi biraz aralamak ve karanlıkta bekleyen gölgesine ulaşmak gerekiyor... Bu örgüt, El Kaide'nin eski Suriye kolu olan Nusra Cephesi'nden türemiş bir yapı ! Bugün, örgüt üyelerinin, düşen Şam'ın ardından ŞERİAT sloganları atmasını izlerken çok da şaşırmıyoruz aslında... Washington'ın, kukla bir sünni hükümet yaratarak, Ortadoğu masasında her zaman ki gibi yer almaya çalışmasını da... CNN ekranlarından dünyaya seslenme fırsatı sunulan HTŞ liderinin bir CIA kuklası olarak şimdiden rolünü iyi oynamaya başlamasını da...

Merak edilen, bundan sonrası, özellikle de sürekli paylaşılan o bölünmüş Suriye haritaları yerine özgür bir Suriye'nin inşa edilip edilemeyeceği ! Hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyelim yine de, ki bu gerçeği en fazla sahiplenecekler de Suriyeli Kürtler ! Amerika Birleşik Devletleri (ABD) destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Suriye'de kontrol altında tuttuğu toprakların genişliğine ve silah gücüne bakıldığında, olası bir masadan ÖZERK bir Kürt bölgesi yaratmadan kalkmayacağını söyleyelim şimdiden ! Buna ve benzerlerine Türkiye HAYIR diyecek olsa da, Washington'un ve İsrail'in böylesi bir yapılanmaya arka çıkacağının da altını çizelim ! Zaten Amerika Birleşik Devletleri (ABD) destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi de buna dair bir ifade kullandı geçenlerde;

...yeni Suriye'nin inşaatı !

"Demirinden (demokrasi) ya da çimentosundan (özgürlükler) çalınmadan, ama bağımsız (hukuka dayalı) bir Suriye istiyoruz" demiş bir tanesi, sosyal medyası üzerinden de, inşaatı üstlenecek olanların kafasında ne var, bilmiyoruz henüz... Sahi, Ankara, hala ESAD SONRASI "olması gereken oldu" noktasında açıklamalar yapmaya devam ediyor etmesine de, ne bekliyor ? Esad'ı düşüren ve Şam'ı ele geçiren güçler içinde ona bağlı Suriyeli gruplar olsa da, ONA RAĞMEN olabileceklere karşı ne yapmayı planlıyor ? KATİL ESAD derken, El Kaide'nin eski Suriye kolu olan Nusra Cephesi'nden türemiş bir yapının Şam'da şeriat sloganları atmasını nasıl karşılıyor ? 

Bu arada, sık sık ekranlara, cezaevlerindeki politik suçluların serbest bırakılma görüntüleri geliyor, boşaltılan cezaevlerinin son halleri de ! Soru şu... Şimdilik boşaltılan bu cezaevlerine, bundan sonra işletilecek HTŞ yargısı altında kimler girecek ? Yeni denen Suriye'nin yeni politik suçluları mı ?