Sağlık Çevre ya da Halk Sağlığı Müdürleri konuşmak ister mi
‘Listeye daha kimleri koysam’ diye düşündün aslında, ki bu 3’lüden çok daha fazlası var, haklısınız ! Aslında kimsenin GÖNÜLLÜ bir şekilde ayağa kalkıp da konuşmadığı bir şehirde anlık bir SÖZLÜ yapmak lazım, SEN KALK deyip SORMAK lazım, ki işlerini NASIL yapıyorlar anlamak lazım…
Çünkü anlamıyoruz !
Nasıl iş yapıyorlar, anlamıyoruz !
Bugünkü konumuz mu ?
Aslında YENİ değil, sadece bir SONUÇ ! Kirlettiğimiz bir nehrin PERDE dediği bir sonuç ! En önden defalarca izlediğimiz bir oyunun tekrar eden finaline eklenen bir sonuç… Makam koltuklarında oturanları sokaktaki vatandaş nezdinde bir AÇIKLAMA yapmaya itmesi gereken bir sonuç…
Sahi, dün sabah işlerine koşuşturan kaçımız fark etti bilmiyorum ama, nehrin sularından geriye kalan kısımda çok sayıda ölü balığın su yüzeyindeki hareketsiz hallerini izledik hüzünlü gözlerle… Eldekinin ÖLÜM kokan haline baktık uzun uzun… Yaşam akması gereken bir nehrin öldüren haline dalıp gittik…
Bunca ÖLÜM arasında YAŞAM arayan amatör balıkçıların nehrin çamurlu sularına savurdukları oltaların ucunda yaşamayı becermiş olanları izlerken de, HAK ETTİĞİMİZ YAŞAM BU DEĞİL dedik kendi kendimize, ama bize hak ettiğimizi veremeyenler tarafından yönetildiğimizi de fark ettik… En çok da sloganlar arasında kaybettiğimiz gerçeğimizi…
Bir arkadaşım demiş, ki paylaşmak istedim…
“Çevrenizdeki gereksiz sesleri bastırmak için, lütfen vicdanınızın sesini sonuna kadar açınız…”
Bunu yapması gereken o kadar çok kişi var ki bu şehirde… Olan bitene gözünü, kulağını ve hatta tüm varlığını kapatan o kadar büyük bir kalabalık var ki… Ceket iliklemenin onay gördüğü ve hatta ödüllendirildiği bir ülkede konuşmaktan çok uzun zaman önce vazgeçmiş o kadar tanıdık yüz var ki…
Eldeki balıklar da bu yüzden…
Yaşama galip gelen ölüm de bu yüzden…
Yine de Sağlık Müdürü konuşsun istiyoruz… Çevre Müdürü ya da Halk Sağlığı Müdürü de… Hatta Vali’nin kalkıp da ‘DURUM BU’ demesini de… Anormalliklerimizin NORMALMİŞ gibi yaşanmasına artık bir DUR denmesini de…
KARPUZ İHALESİ
TAMAMMIŞ !
Bu konuda yazmaktan vazgeçmiştim ama, geçen gün bir açıklama geldi Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden, Büyükşehir Zabıtası’na dair… Kurulan toptan kavun ve karpuz sergilerinde satış yapacak esnafın tezgah yerleri için düzenlenen kura çekimine dair…
Ama en çok da !
Zabıta Dairesi Başkanı Edip Kadıoğlu’nun bir açıklamasına dair… Merak ettiğimizi sormadan önce, o konuşsun, kaçak-göçek satış yapanlara karşı NE yapıyorlarmış onu anlatsın, ardından da zamanı olursa bizleri cevaplasın !
“Bizler, Hatay halkının daha güvenli ve huzurlu alışveriş yapmaları amacıyla hizmet veriyoruz. Karpuz ve kavun mevsimi başladığından dolayı, ilimizde KAÇAK SATIŞ olmasın diye DENETİMLER gerçekleştiriyoruz. Böylece her sokakta ve caddede satışlar olmasın ve KENT DÜZENİ sağlansın istiyoruz. Amacımız, kazananın hayırlısı ile kazanması ve diğer esnaflarımızın haksızlığa uğramasını önlemektir. Bugün de herkesin hakkını korumak amacıyla kura çekimi gerçekleştiriyoruz. Böylece sizler de normal bir şekilde belediyenin kontrolü ile daha rahat kazanç gerçekleştirmiş olacaksınız. Ve Hatay halkı da birinci elden kavun ve karpuzunu almış olacak. Önümüzdeki aylarda bu çalışmalarımızı daha düzenli hale getireceğiz. Hepinize katılımınızdan dolayı teşekkür ediyor, hayırlı kazançlar diliyorum…”
Şimdi gelelim bizim gördüğümüze, bildiğimize, izleyip not aldığımıza…
Sayın Kadıoğlu’dan ricamız olsun mu ? Cumhuriyet Caddesi boyunca MAKAM arabasıyla şöyle bir ilerlesin ve ara ara kaldırım üstlerinde ve caddelerin hemen kenarında açılan (açılmaya hazırlanan) - kurulan (kurulmaya hazırlanan) ve hatta artık sabitleşen karpuz sergilerinin (manav mı desek yoksa…) sebebini paylaşsın ! BUNLAR İZİNLİ desin, HABERİMİZ VAR diye eklesin, ki biz de yazmaktan vazgeçelim, eldekine RESMİ etiket vurup GERİ çekilelim !
Olmaz mı ?