Rektörleri atayan kim sahi Bir parti lideri değil mi
25 Mayıs’ta atamalar oldu, bazı üniversitelerde… Önce onunla başlayalım mı ? Takip ettiyseniz, bilirsiniz… İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Abdullah Atalar, İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Zafer Utlu, Özyeğin Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Feride Esra Gençtürk atandı. Antalya AKEV Üniversitesi Rektörü ise görevden alındı. Tüm bu kararların altında, Cumhurbaşkanı, aynı zamanda Ak Parti Genel Başkanı olan Erdoğan’ın imzası var…
Şimdi gelelim, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’yi okulda misafir etmesiyle başlayan süreçte yönetimsel BASKILAR üzerine görevinden istifa eden Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaattin Duran için konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a…
Önce Saraç söylesin söylemek istediklerini…
Ve desin ki…
“Tabii ki her önemli siyasi figür bir fakülteye gelebilir. Belli kurallar çerçevesinde oradan bilgi isteyebilir, ağırlanır, brifing verilir. Hepsi önemli ve yapılmalı. Bir de şu açıdan bakalım... Orası, hizmet vermek açısından bir hastane bahçesi. Ama asıl olarak da bir fakülte bahçesi. Fakülte bahçelerinde siyasi propagandaya nasıl bakmalıyız? Fakülte bahçesinde öğrencilerimiz var. Onlar elbette ki politikayla ilgilenecekler. Elbette ki üniversite sorunlarını politikacılarla da tartışacaklar. Fakülte bahçelerindeki öğrenci ve hocalarımızın birinci vasfı, hocalık ve öğrencilik. Üniversitelerimiz, farklı düşüncelere zemin teşkil edecek, bunda hiçbir sakınca yok. Ancak fakülte bahçesinde siyasi propagandaya izin vermeli miyiz, vermemeli miyiz? Partilere tüm kapılarımız açık. Ancak fakülte bahçelerinde partilerin propaganda yapması ayrı bir konu…”
Ve şimdi sıra bizde…
Bizim söylemek istediklerimizde…
Özellikle de, siyaset ve üniversiteler başlığında !
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a sormak lazım aslında…
Türkiye’de değişen sistemle beraber, artık Parti Lideri ünvanı da taşıyan bir Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından gerçekleştirilen REKTÖR ATAMALARI için de bir şeyler söylemek ister mi ? Hani madem bu kadar ŞİKAYETÇİ, üniversitelerde SİYASET olmasın derken ! Hele ki işin propaganda kısmında bu kadar SERT bir duruş (!) sergilerken !
Yoksa SUSAR mı ?
Sanırım EVET !
Peki, o sussun, SİYASİ PROPAGANDA’ya geçit vermekle suçlanan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaattin Duran konuşsun ve yaşadığımız ülke coğrafyasının trajikomik son hikayesine bir nokta koysun…
“Kabullenemeyeceğim bir şey var. Bir milletvekilinin, bir cumhurbaşkanı adayının Cerrahpaşa'ya girmesini ÖNLEMEMİZİ bana söylediklerinde, bunu kendime anlatamadım. Burası, her türlü insanın girip çıktığı, benden randevu aldığı bir yer. Ben onların söyledikleri gibi bir şey olamayacağını ve normal sürecin devam edeceğini, bu görüşmenin gerçekleşeceğini söyledim. Biz, dün Sayın Muharrem İnce ile gayet mâkul, gayet güzel bir sohbet yaptık. Ondan sonra da dışarıda çok uzun değil gayet kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Akşam Rektör beni aradı, önce övdü... ‘Şöyle başarılısınız, şöyle güzel şeyler yaptınız’ diye... Sonra da ‘YÖK başkanı sizin görevden AYRILMANIZI istiyor' dedi.
İstifamı bir dilekçeyle Rektörlüğe gönderdim. Açıkçası dünkü olay bizim ipimizi çekmiş oldu. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sizlerle gurur duyuyorum. Buna uğraşsaydık yapabilir miydik bilmiyorum ama, onlar bizi birleştirdi. Her gruptan, her görüşten insan Cerrahpaşa için bir araya geldi. Bu birliktelikle biz çok daha iyi yerlere geleceğiz. Lütfen hakkınızı bana helal edin… ”
Evet…
Eldeki açıklamalar bunlar…
Ama ben bir kez daha hatırlatayım YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a, hani demiş ya, “Bir fakülte bahçesinde bir partinin açıklamalarının doğru olmadığını düşünüyoruz” diye…
Bu ülkenin Üniversite Rektörleri, bir Parti’nin Genel Başkanı tarafından atanıyor, Sayın Saraç, FARKINDA mısınız ? Bünyenizdeki bir Fakülte’nin bahçesine BUYUR etmekten imtina ettiğiniz isim ise, eldeki bu çarpıklığın OLMAMASI için mücadele ediyor… Peki ya bunun FARKINDA mısınız ?
Fark edin…
Bizim birçok şeyi fark ettiğimiz gibi…