RACONU REİS KESER miş
“Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş üç-beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun... Herhangi bir karar alınırken; İzmir'deki ortak tüccar, İstanbul'daki ahbap milyoner değil, bu kararların altında beli bükülen, çoluk çocuk inleyen yığınlar göz önünde tutulsun...”
Sabahattin Ali'nın MEMLEKET özlemine imza atmamak mümkün mü ?
Peki, eldeki memleket mi ?
Bugün biraz ona bakalım mı ?
Bakarken de, “TEHDİTLER... Katlanacak bir durum olmanın ötesine geçmiştir…" diyerek ağlayan ve ağlarken de İSTİFA ettiğini değil, ama İSTİFA ettirildiğini üzerine BASA BASA söyleyen bir belediye başkanının Ankara’ya çağrısını es geçmeyelim ama !
Sahi, her şey oldu ve bitti mi ?
Bitti ve unutturuldu mu ?
Belki ! Ama biz bir kez daha okuyalım istiyorum… AĞLAYARAK istifa eden bir belediye başkanının TEHDİT edildiğini açık açık söylediği o son açıklamasının dününe de bakalım istiyorum… “AKP'de sadakat liyakatin önüne geçti” diyecek cesareti kendinde bulabilen bir Partilinin, dünde yaşananlara verdiği ONAY’ı unutmadan bugüne ekli isyanını irdeleyelim istiyorum…
Evet…
Son dönemde Ankara noktasında tıkanan ‘belediye başkanlarına’ yönelik istifaların belki de en sancılı tablosu yaşandı Balıkesir’de ve AKP Genel Başkanı (Cumhurbaşkanı) Erdoğan’ın talebi ile masaya konması istenen İSTİFA’ya çok şey karıştı. Karışırken de, Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur tarafından, eldeki ülke tablosuna, siyasetin Ankara’sının perde gerisinde kalanlar birden bire ekleniverdi !
Satır başları ile ilerleyelim mi ?
>Kamuoyunda SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER prensibimiz rafa kaldırılmış, EMİRLE GİDER şeklinde algılanmaya başlanmıştır. ‘Millet iktidarından devlet iktidarına mı dönüşüyoruz’ sorularını sormak istiyoruz.
> Son uygulamalarla, şimdi sormak istiyorum… Ortaya çıkan manzarada; devlet ‘milletin önüne’, sadakat ‘liyakatin önüne’ geçmiş gibi görülmüyor mu?
> Kendi adıma şunu söylemeliyim… Yolsuzluğunuz YOK, FETÖ bağlantınız YOK, fakat ailenize ve evinize kadar ulaşan BASKILAR, tehdide varan müdahaleler var. Bu katlanılacak bir durum olmanın ötesine geçmiştir. AK Parti'de siyaset yapma imkanımız ortadan kalkmıştır.
Sizi bilmem ama… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve hatta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek noktasında dahi böylesine bir İSYAN durumu yaşamayan AKP hiyerarşisinde patlak veren bu durumu bir ŞOK olarak değerlendirmek sanırım çok yanlış olmayacaktır ! Türkiye’de bir türlü kendine yer bulamayan demokrasinin partiler içerisinde ne kadar yaşayabildiğini ortaya koyması açısından bu yaşanan ŞOK’un bizlere bazı şeyleri daha net gösterdiğini söylemek de !
Yine de eldekine biraz geriden bakmak gerek !
Ki ağlayarak istifa edenin önceki haline de !
Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama… Balıkesir eski Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur’un bir tweet mesajı var, 28.08.2017 saat 19.35 tarihli… Ahmet Edip Uğur, Erdoğan’a dair bir video paylaşmış, ‘Eski Türkiye partilerinin anlayışlarının, hastalıklarının AK Parti'ye sıçramasına asla izin vermeyeceğiz’ içerikli olanı hani… Aslında paylaşmış olması değil eldekinin HABER DEĞERİ, ama bu paylaşıma ekli YORUMU !
Erdoğan’ın bu çıkışına şu yanıtı vermiş, Ahmet Edip Uğur :
‘RACONU REİS KESER’
Oldukça net…
Eldeki ONAY da…
Yaşananları onaylayış da…
İşleyen hiyerarşiye bakış da…
Peki, daha düne kadar ‘REİS’ diye nitelenen Erdoğan’ın son ‘RACON’ noktasındaki tavrına karşı göndere çekilmek istenen bu İSYAN BAYRAĞI da neydi, işte bunu anlamadık ? Eldeki bu gayet ‘keskin’ ONAY’a ne olduğunu da ! İşleyişin gidişatına ekli o TESLİMİYET’e ne olduğunu da !
Haklısınız…
Daha düne kadar eldeki tabloya imza koyanların birden bire hüzünlü isyanlara bürünmesini hiçbirimiz anlamıyoruz, ki Türkiye’deki siyasetin işleyiş biçimini anlamadığımızdan belki !
Belki bir gün anlarız !
En çok da birbirimizi !