PKK Da HTŞ De PYD/YPG De! Sorun, Onlarla Görüşende Mi ?
Esad, Şam ve Suriye başlıklarında haber analizlerini okurken, tabi bölgeden paylaşılan videoları da izlerken, eldekini anlamaya çalışıyorum !
Bunlardan biri, 13.12.2024 tarihli bir haber ajansı paylaşımı, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağzından;
"Suriyeli kardeşlerimiz, geçici bir yönetim oluşturup, düzeni ve güvenliği sağlamaya başladılar... Suriye’de evi, iş yeri, arazisi, akrabası olan misafirlerimiz de yavaş yavaş geri dönüş yoluna geçti... İnşallah, Suriye’nin diğer kısımlarını da terör örgütlerinden ve işgalcilerden temizleyerek, bu kardeşlerimizin tamamının yuvalarına kavuşması için gereken zemini oluşturacağız..."
Haberin içeriği, Suriye adına güzel !
Yeni Suriye'ye verilen mesaj da !
Merak ettiğim şey,
...bahsedilen o, terör örgütlerinden temizleme işi !
Hangileri, onlar ?
PKK ve türevleri mi ?
Peki, diğerleri ?
İdlib'i yıllarca silahların gölgesinde yöneten, Ankara'nın terör örgütleri listesine alınmış Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) ne olacak, o temizliğin orta yerinde dururken ve temizliğe katılmayanları suçlarken en çok da !? Unutmadan; 23 Ocak 2012 tarihinde kurulan ve 2013 yılında El Kaide ile birlikte hareket ettiğini bir videoyla dünya kamuoyuna açıklayan El Nusra'nın bugünkü halindeyiz, Esad sonrası Şam'a demokrasi ve özgürlük getirecek bir kahramanlar tugayında değil !
Hadi, Hamas'ı anladım, diyelim !
İlan ettiğiniz ve bize tutturduğunuz o YAS'ı da !
Heyet Tahrir el Şam konusunda anlamamızı istediğiniz şey nedir ? MİT Başkanı'nı Şam'a aleni bir şekilde gönderip, herkesin gözü önünde HTŞ lideriyle aynı arabada görüntü vermesini sağlamanızdaki mesaj nedir ? 2018 senesinde, hem de ABD ile beraber aynı dönemde terör örgütleri listesine aldığınız, geçmişi hem karanlık hem de kanlı bir örgüte açık açık verdiğiniz bu manevra alanı nedir ? Geçmişi El Kaide'ye ve El Nusra'ya uzanan, Suriye iç savaşında binlerce masum insanın kanına giren bir yapıyla, GİZLİ de değil, ama dünya kamuoyunun önünde, HABER atlatan acemi muhabirler gibi, yan yana pozlar vermenin amacı nedir ?
Şunu anlarım bak,
...gizli görüşmeler yapmayı, güç oyunlarında hamle avantajı için yapılan teklifleri, ilk adımı atmanın avantajında durmayı, Kürtler ve Ankara destekli milislerle beraber ülkenin geleceğinde rol oynayacağı kesin bu insanlarla ilk iletişimin stratejik avantajını ve hatta daha fazlasını da ama !
MİT, bunu GİZLİ yapmadı, GİZLEMEYE gerek bile duymadı !
Altattığı (!) haberi hızlıca manşetten vermenin keyfini çıkardı da, haber neydi, ki asıl konu da buydu !
Özetle, İdlib'i yıllardır silah gücüyle yöneten / yönetmesine izin verilen bir terör örgütü, anlaşılan o ki, Ankara'nın olası hamlelerinin güvenliği ve geleceği için masada oturmasına izin verilenler arasında artık... Bu durum, Türkiye'de, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, PKK liderini TBMM'ye davetine benziyor ! PKK'yı yıllardır siyaset zeminine çekmeye çalışanları TERÖRİST ve DESTEKÇİLERİ etiketiyle suçlayanların, BİZ YAPARSAK OLUR hikayesine benziyor !
Ama ne yazık ki, bu durum, ne PKK'nın ne de HTŞ'nin elindeki kanı temizlemeye yetmiyor...
Sahi, onların attıkları ve bizlerin anlayamadığı bu adımları, bir gazeteci HABERCİ gözüyle atarsa, ne olur ? Suriye'de, Esad sonrası tablonun yaratıcıları arasındaki Kürtler adına, aynı Ankara'nın TERÖRİST olarak kabul ettiği bir başka yapıyla görüşürse ne olur ?
Cevap, Nevsin Mengü !
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Mengü'nün, PYD/YPG terör örgütü lideri Salih Müslim ile yaptığı röportajın içeriğiyle ilgili olarak önce harekete geçti, ardından soruşturma başlattı, gözaltına aldı, adliyeye çıkarttı, ifadesini aldı, yurt dışı yasağı ardından da serbest bıraktı... Gerekçe, PYD/YPG ve eylemlerinin övülmesi !
Ben bir haberciyim ve şuna inanırım...
İyi bir gazeteci, tarafsızdır, ki dini de mezhebi de partisi de ideolojisi de yoktur, varsa da YANDAŞtır, TETİKÇİdir ve zaten kalemini de onunla beraber tutanlar vardır ! Ben isterdim ki, "TCK uyarınca bu röportajın, suç ve suçluyu övmek kapsamına girebileceği konusunda hukukçu arkadaşlardan uyarı aldım" diyerek, bu denli deneyimli bir gazeteciye hiç gitmeyen / uymayan / inandırıcı da gelmeyen bir bahaneyle ÖZÜR mesajı yayınlayan ve üstü kapalı HATALIYDIM diyen Mengü, BİR HABERCİ OLARAK YAPMAM GEREKENİ YAPTIM diyebilseydi, haberinin arkasında durup, her tarafsız gazetecinin yaptığı gibi BURADA BİR TARAF YOK, O BİR HABER VE HABER DEĞERİ VARDI diye ekleyebilseydi !
Ne kaybederdi ?
Gazetedeki köşesini mi ?
Ekranlardaki işini mi ?
Ne kaybederdi, bilmiyorum ama...
Devlet Bahçeli'nin, eli kanlı bir terör örgütü lideri olan Abdullah Öcalan'ı Türkiye kamuoyunun önüne, sahneye alma çabasını da, TBMM'de / DEM grubunda konuşmaya ikna etme gayretini de, Türkiye'nin terör örgütleri listesinde yer alan HTŞ'nin lideri Ebu Muhammed el-Cevlani ile yan yana fotoğraflanan, aynı arabaya binen ve görüşmeler yaptığı söylenen MİT Başkanı İbrahim Kalın'ı da, Şam'ın ve ülkenin geleceğini belirleyecek güçlerin savaşında HTŞ'Yİ GÖZARDI EDEMEYİZ fısıltısını da, finalde Nevsin Mengü için gelen GÖZALTI kararını da hala anlamadım !
Asıl anlamadığım da,
...FETÖ denen darbeci yapılanmanın liderini yıllardır Amerika'da CIA korumasında tutan ve Türkiye karşıtı faaliyetlerini sürdürmesine izin veren, bahse konu PYD/YPG terör örgütünü ise yıllardır askeri yönden destekleyen ve kollayan ABD'nin temsilcilerini Ankara'da ağırlarken, bir gazetecinin, HABER başlığı altında, ABD'nin destek verdiği bir yapıyla bir araya gelmesini GÖZALTINA alıyor olmamız !
Düşünün...