ÖZGÜRMÜŞÜZ
2016 Ocak-Nisan ayları içinde 28 gazeteci hapse girdi. 15 gazeteci ve 2 medya grubuna saldırıldı, 49 haberci gözaltına alındı. Cumhurbaşkanı’na hakaretten, 53’ü gazeteci 86 kişi işlem gördü. TCK/TMK'dan 5 müebbet, 2.229 yıl 6 ay hapis isteniyor.
Dün 3 Mayıs’tı…
Dünya Basın Özgürlüğü Günü…
Bunlar da kalan ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ…
BİA Medya Gözlem Raporu’ndan damlayanlar …
Dahası mı ?
2016’nın ilk üç ayında; 15 internet sitesi, 8 medya organı, 312 internet haberi, 200 Twitter hesabı, 33 Youtube, 79 instagram linki, 3 kitap, 1 panel sansüre uğradı. Beş yayın yasağı kararı çıktı ve 2 akreditasyon ayrımcılığı yaşandı.
Fazlası mı ?
Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanması… !
Zaman gazetesine kayyum atanması… !
Erdoğan’a hakaret davaları… !
Ve…
Ocak – Mart 2016 döneminde 174 gazeteci, köşe yazarı ve medya çalışanı işten çıkarıldı veya çıkmak zorunda bırakıldı. 9 gazetecinin sunduğu programlar sonlandırıldı, iki uluslararası medya temsilcisine çalışma izni verilmedi.
2015 yılının tamamında bu sayı 348 idi.
Sizi bilmem ama…
Tüm bunları yazıp çizerken, Şubat 2016’da, Davutoğlu’nun, “Türkiye’nin cezaevlerinde hiçbir gazeteci gazetecilik faaliyetinden dolayı hapiste değildir” sözünü hatırladım, ardından Nisan 2016’daki, “Eski Türkiye’nin izlerini silmeye çalıştık. Halkımızın yasaklarını kaldırdık” ifadesini…
Kendi kendime SESLİ güldüm desem … :-)
Yine de merak ettim, gazetecilik faaliyeti ne diye !
Hatta hangi faaliyetler GAZETECİLİK sayılıyor diye !
Net olan bir şey var ki ;
AKP iktidarının, başında olmasa da, 14 senelik sürecinin orta bir yerlerinden başlayan ve sona doğru kronikleşen bir korkusu var, ki eldeki ÖZGÜRLÜĞÜ tutsak eden anlayışın sebebi de belki bundan…
Adı, darbe olan bir histeriden bahsediyoruz !
Ergenekon’dan Paralel’e uzanan bir histeriden !
Hatta Gezi döneminde iyice yerleşen bir histeriden !
Hepimizi MAKUL ŞÜPHELİ ilan eden bir histeriden !
MİT TIRLARI için söylenenler de o yüzden, hani “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” diyerek Can Dündar’ı en RESMİ ağızdan TEHDİT edercesine UYARMAK da o yüzden, TIR’larda ortaya çıkarılanı GAZETECİLİK FAALİYETİ değil de VATANA İHANET kapsamında almak da o yüzden, Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği tahliye kararı için "Ben Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım, o kadar, ama onu kabul etmek durumunda değilim. Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum" demek de o yüzden, hatta yargılamaları kamuoyundan kaçırmaya çalışmak da o yüzden, içeride konuşulacakların üzerine kapıları kapatma telaşı da o yüzden, sınırın ötesine taşınanların örtüsünü kaldıranları HAİN ilan etmek de o yüzden, kendinden olmayanı bir günde SUÇLU ilan edip HAKKINDA suç yaratmak da o yüzden, OĞLAN BİZİM KIZ BİZİM sistemine dönüşmüş bir ülkede ANAYASA’YA NE GEREK VAR demek de o yüzden, kendi sistemini ülke temeline yerleştirme çabası da o yüzden, BAŞKANLIK diye tutturmak da o yüzden…
Evet…
Tam da bu yüzden…
Biz gazeteciler, bu DARBE hikayelerinin en güçlü kahramanlarıyız !
Bizden her şey beklenir, o yüzden gözaltı ve tutukluluk ara ara gerekiyor !
Hatta GÖZDAĞI, işten attırma, YANDAŞ olmayanı BERTARAF etme de !
KORKUN BİZDEN !
BİZ NEYMİŞİZ BE !