Özgür Özel Demiş... Belediyeler, Din, Suriyeliler!
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nden belediyelere gönderilen “Kayırmacılık, Şatafat ve İsrafla Mücadele” genelgesinde; ihalelerin şeffaf şekilde internet üzerinden açıklanmasından belediye hizmetlerinde şatafat ve aşırılıktan kaçınılmasına, yurtdışına belediye çalışanlarının gönderilmemesinden taşıt kullanımına, belediye şirketlerine ve belediye kadrolarına yapılacak atamalardan işe alımlarda kişiye özel ilanlar yapılmamasına kadar bir dizi uyarıda bulunulmuş ! Bu uyarıların hedeflediği illerden biri olduğu söylenen Hatay'ın, bu genelge kapsamındaki GEÇER NOTU ne, merak ettim !
Akrabalarını işe alan yöneticiler başlığında çokça gündeme gelen Hatay'ı bizler çooook konuştuk, ama konuştuğumuzla da kaldık ! Çünkü bu ülkede garip bir gelenek var... Biri çıkar, KONUŞURSAM SOKAĞA ÇIKAMAZ der... Diğeri, BİLDİKLERİMİ SÖYLERSEM HAYATI BİTER diye karşılık verir ! Bu garip monolog asla değişmez ve hiç kimse asla birilerinin ismini vermez, ki o yüzden bilen bildiğiyle kalır ! Çünkü herkesin herkes hakkında bir ajandası illa ki vardır...
CHP'nin genelgesi de bunun gibi bir şey !
Ankara'dakilerin elinde 'şehir şehir, belediye belediye, hatta isim isim', bu genelgeye neden olan bir YANLIŞLAR LİSTESİ vardır, ama o liste de asla paylaşılmaz, sadece BİLİYORUZ denir, FARKINDAYIZ diye de eklenir, ama bunun da kime ne faydası var, hele ki topluma, kimseler bilmez...
“Kayırmacılık, Şatafat ve İsrafla Mücadele” genelgesinin Hatay'ında madem CHP'nin Ankara'sı bizlere bir şeyler söylemeyecek, peki, Hatay'ı 31 Mart'ta teslim alan AKP'li Mehmet Öntürk söyler mi ? Yoksa teslim aldığı şehirde her şey güllük gülistanlık mı ? TEK BİR YANLIŞLIK BULAMADIK mı ? GÜNAHINI ALMIŞLAR ADAMIN mı ? HER KURUŞU BU KENT İÇİN HARCAMIŞLAR mı ? ENKAZ DEĞİL, AMA BÜYÜK PROJELER DEVRALDIK DURUMU mu ?
Bu aynı, FETÖ'nün siyasete bulaşmadığı yönündeki ŞEHİR EFSANESİ gibi ! Orduya, emniyete, yargıya, eğitime, ekonomiye, yani neredeyse hayatın her alanına sızanların, Ankara'dan uzak durduklarına dair İNANILMAZ AMA GERÇEK hali gibi !
Değişim (!) rüzgarlarını ne zaman estireceği konusunda bizleri merakta bırakmaya devam eden CHP lideri Özgür Özel'in bu son genelgesi ile anlatmaya çalıştığı KİRLENDİK, AMA DETAY VERMEYECEĞİZ çağrısını bir kenara koyalım, bir başka çıkışında duralım... Çünkü bazen öyle şeyler söylüyor ki, aynı 31 Mart'ın Murat Kurum'u gibi, HİÇ KONUŞMASIN istiyorsunuz !
Bu defa söylediği mi ?
Hatay'dan Bolu'ya sık sık gündeme gelen Suriyeli göçmenlerin ekonomide artan ağırlıkları ile beraber her yere astıkları ticari tabelalar, konumuz... Demiş ki, Sevgili Özel, "Ben, belediye başkanlarımı da uyardım ! Etkileşim alacağım diye Arapça tabelalara karışmayın ! Arapça, Kur’an dilidir... Halk, incinir..."
Bağlantı kurmaya çalışıyorum...
Birbiriyle o kadar bağlantısız ki, iki konu...
Birbirine o kadar uzak iki konu ki...
Ne alaka sahi !?
Bir tarafta, POLİTİKASIZLIĞIN kurbanı olmuş bir göçmen / mülteci sorunu, diğer tarafta ise DİN var ! Bir tarafta, AÇIK KAPI politikası diye uydurulmuş bir özgürlük hali içinde ülkenin her şehrine dağılmış bir kitle, diğer tarafta ise her bireyin kendi inancı içinde yaşamaya çalıştığı, ama politize edilmiş bir yöneliş var ! Durum buyken, cemaatlerin ve tarikatların ARAPÇAYI ve ARAP KÜLTÜRÜni kutsal sayma çabasına verdiğiniz bu garip katkı da ne, sorsak mı ? Ekonomi içinde ciddi bir kayıtdışılık yaratan göçmen kültürünün yarattığı tabela kirliliğini tam da bu noktada ele alması gereken ana muhalefetin, tabeladaki arapça ile kutsal kitapta geçen arapçayı bir tutması da ne, bunu da !
Komik değil !
Trajik de değil !
Bu, çok başka bir şey...
Seçildiğiniz günden bugüne sizi anlamaya çalışan beni her defasında şaşırtmaya devam ediyorsunuz, Özgür Özel ! Hele ki bugün yaşanan sorunların hepsinin altında imzası olan Erdoğan ile YENİ ANAYASA başlığında yaptığınız görüşmeyi DEMOKRASİ İÇİN KİLOMETRE TAŞI olarak gördüğünüzü söylediniz ya, en çok da o zaman !
"Sırada ne var" diye inanın hiç merak etmiyorum...
Size tavsiyem, çok düşünün, ardından o sıraya girin !