Onun kaleminden Hayata dair
Son birkaç yıldır gördüğü kanser tedavisini, sessiz-sakin ve gözlerden uzak sürdürse de, olmamış, daha fazla direnememiş… Babası Eşref Kolçak’ın anlattığına göre, son dönemde tedavisi için alması gereken ilaçlarını dahi kullanmamış… Belki de ölüme daha fazla direnmek istememiş… Yaşadığı acıların onu daha fazla teslim almasını da…
Bugün, o direnişin öyküsünde duran Harun Kolçak’ın yaşama kattıklarını paylaşalım istiyorum… Geride kalacak bir öykünün yaşama etiketlediklerini paylaşalım ve onu kendi kaleminden okuyalım istiyorum… Hüzne dalıp çıkan kelimeleri, hayal kırıklıkları yaşamış olanları, ara ara cesareti kırılmış olsa da vazgeçmemiş olanları…
Evet…
Geçen gün bir arkadaşım paylaşmış…
Şimdi sıra bende, ardından sizde…
Çünkü paylaşılmaya değerler…
Ve geride kalmamalılar…
Hadi başlayalım;
*Geniş ve rahat olmayı öğrendim... Ölümün dışında hiç bir şey göründüğü kadar önemli ve acil değil...
*Coşkulu ve neşeli olmadığım zaman, bunun hiç kimsenin suçu olmadığını ve gülümsemem gerektiğini öğrendim...
*Cesur olmayı, değilsem bile öyle davranmayı öğrendim... Nasıl olsa aradaki farkı kimse anlamıyor...
*Cazibemle 15 dakika idare edebildiğimi, ama ondan sonra mutlaka bilmem gereken bir şeyler olduğunu öğrendim...
*Hiç kimsenin sır saklamadığını öğrendim! Çünkü herkes, "birine söylemek ihtiyacı" hissediyor...
*Yanıtını bilmediğim ve emin olmadığım konularda "Bilmiyorum" demenin daha faydalı olduğunu öğrendim...
*Ağzımı kapalı tuttuğumda, fazla hata yapmadığımı öğrendim!
*Başarıya çıkan bir "asansör" olmadığını, tırmanmak gerektiğini öğrendim...
*İnsanların bana sadece, -benim izin verdiğim şekilde- davranabildiklerini öğrendim...
*Kıskançlığın mutluluğun düşmanı olduğunu ve "mutlu olmak için başkalarına güvenme"nin sonsuza kadar hayal kırıklığı getirdiğini öğrendim...
*İnsanların kendinden daha az başarılı insanlarla, başarısını; mutsuz insanlarla da mutluluğunu konuşmaması gerektiğini öğrendim...
*Başkaları için olumsuz düşünüp ‘acımasız ve kırıcı’ olanların aslında güçsüz kimseler olduğunu ve sevgiyi sadece güçlü insanların ‘bildiğini’ öğrendim...
*İnsanlara artık kızmıyorum... Çünkü, hayatlarında hataları, sorunları, mutsuzlukları olan insanların karşılarındakileri kendi yerlerinde görmeye çalıştıklarını öğrendim...
*"Ben bu hatayı nasıl yaptım?" demek yerine, en mükemmel düşünenlerin bile hata yapabileceğini; önemli olanın ders alıp yinelememek olduğunu ve yeni hatalardan daha az zararlı çıkmayı öğrendim...
*Hayattaki en önemli çözümün, neyin "önemli" olduğuna karar verip, gerisini çöpe atmak olduğunu öğrendim...
*Beni eleştiren, bana bir şeyler söyleme yetisini kendinde bulanlara , "cevap vermeme"yi öğrendim...
Çünkü bu tartışma, hiç bir zaman bitmeyecektir...
*Sadece "ders almak" için arkama bakmayı, sadece "yüksek sesle düşünebilmek" için sorunumu bir başkasına anlatmayı öğrendim...
*"İmkânsız" diye bir şey olmadığını, çok istediğimde imkansızı elde edebildiğimi, asıl savaşı kazanabilmek için "küçük çarpışmaları kaybetmeyi" göze almayı öğrendim...
*Zamanı ve sözleri, dikkatsizce kullanmamayı öğrendim... Çünkü geri alamıyorum...
*Ne kadar çaba harcarsam harcayayım, bazılarının mutsuzluk için her zaman bir "neden" bulabildiğini öğrendim... Artık çabalamıyorum!
*Önemli olan şeyin, başkalarının benim hakkımda ne düşündükleri değil, benim kendim hakkındaki düşüncelerim olduğunu öğrendim... Kendimi yargılıyorum...
*"Affetmek ve Unutmak"... Eğer güçlüysen başarabildiğini ve kin tutmanın beni rahatsız ettiğini öğrendim...
*Nerede ve ne şartlarda olursa olsun, yaşadığım yeri güzelleştirmeyi öğrendim...
*Sürekli "Ben dürüstüm, ben doğruyu söylüyorum, sen farklısın" diyenlerden kuşkulanmayı öğrendim!
*Durum ne kadar vahim olursa olsun, soğukkanlılığımı yitirmemeyi, gülümsemeyi, her şeyi negatif ve kötü düşünen-mutsuz olan insanlardan ayrı kalmayı öğrendim...
*Beni kızdıran birine cevap vermeden önce 10 saniye düşünmeyi, nefes almayı ve kendime sakinleşmek için zaman tanımayı öğrendim...
*Bugünkü her üzüntümün ve her acımın, benim yarınki mutluluğumu hazırladığını öğrendim...
*Yapmak istediklerimden asla vazgeçmemeyi, büyük düşlerin gerçeklerden daha güçlü olduğunu ve "başarmanın en kısa yolu" olduğunu öğrendim...
*"Kaybedecek neyim var?" demek yerine, yaşadığım her şeyde "kazanacak çok şeyim var!" demeyi öğrendim...
*Hayatı, gereğinden fazla ciddiye almamayı öğrendim...
*En önemlisi de, kendime gülmeyi, kendimle eğlenmeyi, kendimi sevmeyi öğrendim!
Siz ne öğrendiniz şu kısacık yaşamdan bilmiyorum ama, yaşama en az Harun Kolçak kadar umut ve gülümseme katabildiniz umarım… Ve en az onun kadar mücadele ettiniz, ediyorsunuz…
Ediyor musunuz ?