Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 257 defa okundu.

Onlar Kralın SOYTARILARI Eğilip bükülenler bükülüp kaybolanlar

“Eğer tek bir insanın önünde eğiliyorsan, geri kalan bütün dünyaya hükmetsen boştur, değmez…” der bir yerde… Derken de, bugünün Türkiye’sinin eldeki değişmeyen fotoğraf karesini anlatır adeta… Ceket ilikleyen bedenlerin kaybolmuş ruhlarını anlatır… “Bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız” diyenlerin içinde debelenip durdukları o derin çukuru anlatır… Her adımda biraz daha içine gömüldüğümüz balçığımızı anlatır…

 Haklısınız…

 Çok şeyimizi anlatır…

Kaybolmuş çok şeyimizi anlatır…

Anlatırken de batar, daha çok batar…

Kralın soytarılarının bolluğunda batar…

Gücün nimetleriyle doldurulan gemilerle batar…

Eğilip bükülmekten doğru yürüyemeyenlerle batar…

 Bu batışa dair en merak edilen de herkesin sorduğu bir soruda saklıdır…

 O soru der ki ;

 Sistem tarafından köleleştirilmiş insanlar, boyunlarına tasma takmak için niye bu denli yarışır ?

 Sahi, niye ?

 Düşündünüz mü hiç ?

Buna neden NE, sordunuz mu ?

 George Orwell, buna dair şöyle der :

 -BAĞLILIK, düşünmemek demektir…

-Düşünmeye GEREK duymamak demektir…

-Bağlılık, BİLİNÇSİZLİKTİR…

 Haksız mı ?

 Peki, cevap bu mu ?

Hani ısrarla aradığımız !

Arayıp da bulamadığımız !

 Peki, nasıl oldu da fark edemedik ?

 Oysa ki hep kaybedendik, ama anlamadık, hiç anlamadık !

 KRALIN SOYTARILARI adlı bir yazı okudum geçenlerde… ‘BAĞLILIK, düşünmemek demektir…’ demiş ya George Orwell, ki bu yazı bu durumu biraz daha açmış… BAĞLILIĞIMIZ ve BAĞLARIMIZ konusunu açtıkça da koca bir ayna olmuş, ardından yüzünü bize çevirmiş ve demiş ki :

 ‘YALAKALIK yapmak, her istenileni yerine getirmek de yetmez... En üstteki OTORİTER’in gözünde herkes SIRADANDIR ! Çünkü bunları herkes yapabilir... O nedenle şu ya da bu nedenle sürekli en yakınındaki insanları HARCAR... Biri gider diğeri gelir... Tarih, ikinci adamların öyküsünü yazmaz… TASMALILARIN, özel bir öyküsü olmaz ! Onlar, birbirinin KOPYASIDIR…’

 Onlar !

 Yaşarlar…

Nefes alırlar…

Tüketir ve ölürler…

Asla hatırlanmazlar…

Fark edilmemişlerdir…

Varlıkları yokluktandır…

Bedenleri ise ruhsuzluktan…

Çok bulunandır, hatta sıradan…

Nasıl bilirdiniz kısmı es geçilenden…

 Biraz da o yüzden, bir insanın hayata dair yapabileceği en iyi şey nedir, biliyor musunuz ?

 Kendine karşı tümüyle DÜRÜST olmaya çalışması ! Aynada gördüğüne bakıp, KİM olduğunu bilmesi ! Göz göze geldiği KENDİSİ ile hesaplaşabilmesi ! Düşündüğünü lafı dolandırmadan DOĞRUDAN söyleyebilmesi ! Çekinmeden, hesap yapmadan, korkmadan, eteğindeki tüm taşları ortaya saçabilmesi ! Yalan gerçeklerini bir kenara bırakıp, kokutulduğu KENDİSİ ile yüzleşebilmesi !

 Ve boynuna geçirilen o TASMA’yı fark etmesi !

 Philip K. Dick, “Gerçeklik, ona inanmayı bıraktığın vakit kaybolup gitmeyendir” der, derken de, gerçeklik denen şeyin insan zihninden bağımsız olarak var olduğunun altını çizer… Yani o hep ORADADIR ! Bekler, ısrarla bekler, sabırla bekler, fark edilmek için bekler, avucunda sıkı sıkıya taşıdığı gerçekleri ile bekler, parmakları tek tek açacak kudreti içinde bulmanı bekler…

 Peki, sen ne bekliyorsun ?