Onlar kavga ediyor Antakya kaybediyor
Kavgalı siyasetçi örneği izlemek için Ankara’ya kadar gitmenize hiç gerek yok ! İçinde yaşadığınız kente bir bakın ! Gördüklerinizi listeleyin ! Modern şehircilik adına OLMAMASI gerekenlerin listesindeki kalabalık içinden çıkabildiğiniz o ilk anda da şunu sorun kendinize ama…
Sorunları NE ?
Ama en çok da…
ESKİ ROMA denen, MEDENİYETLER ŞEHRİ diye adlandırılan, DÜNYA KENTİ diye de tanıtılan bu kenti yönetme (!) becerisini (!) bir türlü gösteremeyenlerin birbirleri ile olan sorunlarının acısını yaşadığımız hayatlardan çıkarma çabasının karşılığı NE ?
Bahse konu iki kişi mi ?
Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş !
Ve bu kentin Belediye Başkanı İsmail Kimyeci !
İlk paylaşamadıkları şey LOGO oldu…
Ardından o LOGO Antakya’dan Hatay’a geçti !
Sonrasında hizmetin sınırını çizmenin kavgası yaşandı…
O kavganın ertesinde kaldırımlar paylaşıldı, parklar da…
Ama sineklerin sorumluluğunu hiç kimse almadı…
Milyonlarca sineğe boğulduk sayelerinde…
Şikayet ettik, onlar ise kavga…
Bitmeyen bir kavga…
Bir Yazar demiş ki…
-
Eskiden evlerimizde sedirlerimiz vardı,
Şimdi ise; tozlarını almaktan yorulduğumuz,
fuzuli mobilyalar…
-
DÜN içinde kaybolan Antakya’yı anlatmış sanki…
Her iki ismin kavgasında kaybeden bu kenti anlatmış…
Medeni bir kent yaratamayanların ağız dalaşını anlatmış…
Birbirlerinin hataları üzerinden politika üretenleri hatırlatmış…
Oysa ki…
Aşık Veysel'in dediği gibi;
Madem görüyorsunuz,
O vakit hoş görün…
Ama olmuyor !
Son açıklama, İsmail Kimyeci’den gelmiş…
Eleştirisi, Büyükşehir’e ve Lütfü Savaş’a olmuş…
Ne mi demiş ?
“Milletimizin artık bu algı operasyonlarına, topu taca atmak suretiyle hedef gösterme anlayışına karnı tok... Halkımız, Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden metrobüsler, tramvaylar, köprülü kavşaklar, teleferikler, şehrimize yakışır örnek vizyon projeler bekliyor… Asi Nehri’nin artık ıslah edilmesini bekliyor... Sebze Hali’nin şehir dışına taşınmasını, eski otogar ve çevresinin bir bütün olarak ele alınmasını ve bölgenin şehrimize yakışır alanlara dönüştürülmesini bekliyor... Otoparklar yapılmak suretiyle kent içi trafiğine çözüm bekliyor... Hatay halkı; 4,5 yıldır Expo, Gastronomi, HADO denilerek oyalanıyor. Kendileri, bırakın vizyon proje üretmeyi, gündelik görevleri olan cadde, sokak, dere, inşaat, üreme alanları gibi haşerelere sebep olan alanların ilaçlama çalışmalarını, bataklığa dönmüş derelerin ıslah çalışmalarını, köstebek yuvası gibi bir hal alan yolları yenileme çalışmalarını dahi yapamamakla beraber, Büyükşehir ve HATSU’yu toplamda 1,5 katrilyon borçlandırmış durumda… Biz zaten konteynerlerimizi düzenli olarak ilaçlıyor, bakımını ve temizliğini yapıyoruz... Siz asıl göreviniz olan Hatay’ın 15 ilçesine hizmet götürün, burada bulunan derelere, nehir yataklarına, asıl üreme noktalarına ilaçlama çalışmalarını doğru düzgün yaparsanız, karasinek, sivrisinek, haşere gibi sıkıntılardan halkımızı kurtarmış olursunuz…”
Sineği de kavgası da gayet bol olan bu memlekette bir çok eleştirisinde gayet HAKLI bulduğumuz Sayın Kimyeci’ye biz de TEK BİR ŞEY hatırlatalım mı, ki 1000’lerce yaşında yorgun, kadim bir kenti yönettiğini en çok da… Hatırlatırken de SORALIM ama ! Sahi, 100’lerce yıllık ahşap ve taş evlerin tescilli kimliklerinin orta yerine asfalt yol yaparken NE DÜŞÜNDÜNÜZ Sayın Kimyeci ? Bakın biz de en çok bunu merak ediyoruz…
Bir de, bu ayıbı ne zaman temizleyeceğinizi !