Öcalan Sahnede De... Bahçeli Ortalıklarda Yok!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 1 Ekim 2024'te, TBMM'nin açılışında, DEM Parti Eş Başkanlarına uzattığı elle başlayan yeni (!) dönemin tokalaşması, 15 Ekim'de aynı Bahçeli'nin Öcalan'a seslenmesiyle beraber DEM heyetine yüklenen misyon ve finalde devreye giren İmralı görüşmeleriyle devam etti... Ama final, sanıldığı ve beklendiği gibi olmadı ! Gözler, BAŞARDIK diyen Türkiye'nin Ankara'sına değil, ama yıllardır halının altına süpürülen bir başlığa, Kürt sorununa çevrildi... Konu, ne MHP'nin ne de ortağı AKP'nin savunduğu gibi SİLAHLAR SUSSUN'la sınırlı kalmayacak, bu belli oldu... Hatta konu, Türkiye ile de sınırlı kalmayacak, bu da belli oldu... Bugün, iktidara yakın kalemlerin, gazete köşelerinden ve tv ekranlarından bağıra bağıra KAHRAMANLAR diye ilan ettiği iktidar partileri "BİR ŞEY VERMEDEN TERÖRÜ BİTİRDİLER" sloganlarıyla vitrine taşınsa da, hikaye bu da değil, bakın bu da belli oldu !
O yüzden de,
...binlerce sivilin öldürülmesi, binlerce polis ve askerin şehit edilmesi, bombalı ve silahlı saldırıların düzenlenmesi ve masum insanların kaçırılmasının sorumlusu olduğu hep yazılan, çizilen, söylenen ve zaten bu başlıkta da yargılanıp hüküm yiyen Abdullah Öcalan'ın, babasının hayrına o masaya oturup, ardından da Devlet Bahçeli için SİZ YAZIN BEN İMZALAYAYIM dediğine, Türkiye'deki PKK yapılanmasının ve eylemlerinin sıfırlanmasına onay verdiğine inanmamızı bekleyen YANDAŞ kalemlerin yaratmaya çalıştığı o hikayeden biraz çıkalım istiyorum ! Hatta Bahçeli de, bilerek ya da kendince garip bir kumar oynayarak dokunduğu o domino taşlarının düşüşünü izlerken, bence, düşen taşları saymak yerine, o taşların nereye kadar uzandığına odaklansın bir an önce !
Haklısınız,
...konu ne Ankara'da kaldı, ne İmralı açıklaması ile son buldu, ne de Diyarbakır ve diğer kürt nüfusun kentlerinde slogan atanların halaylarında noktalandı, ama Irak Kürtleri de o masaya oturdu, Avrupa başkentleri de...
Sorun; pazarlık (!) masanın ne kadar büyük olduğunu, kaç kişilik hazırlandığını, masalara serpiştirilecek dosyalarda Türkiye ve Kürtler adına neler olduğunu, PKK'nın bu denklemde nasıl bir rol üstleneceğini, geleceğinin ne şekilde hesaplandığını hiç birimizin hala bilmiyor oluşu !
Yandaş medya, iktidar partileri adına kutlama partisini sosyal medya üzerinden başlatırken, aslında neyi kutladığımızı bilmeyen ülke insanı, bu garip organizasyonu izliyor hala...
Tamam, Bahçeli bir adım attı, Öcalan da çağrı yaptı, peki sonra !?
Hep sordum, yine sorayım...
Suriye ve Irak PKK'sı, Öcalan'ın o BİTTİ denen hikayesinin neresindeler ? Ankara, Türkiye'deki PKK ile SİLAHLAR SUSSUN noktasında anlaşırken, SİLAHLI MÜCADELEYE DEVAM dediği diğer PKK unsurlarını yok saymaya ve sürecin dışında tutmaya devam ederken, Öcalan hikayesinin ne derece başarılı olacağını düşünüyor ? Halka yönelik HİÇ BİR TAVİZ VERMEDİK haberleri servis edilirken, Kürt siyasetçilerin HERKES KAZANDI söylemindeki o KAZANÇ LİSTESİNDE olanlar neler ? Bu gelişmeleri yakından izleyen Avrupa başkentleri adına konuşan AB Komisyonu Dış İlişkiler Sözcüsü Anouar El Anouni, "Kürt sorununa siyasi çözüm odaklı güvenilir bir barış sürecinin başlatılması, barışçıl ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak için olumlu bir adım olacaktır" derken, konuyu sadece SİLAHLAR SUSTU ve BİTTİ kısmında tutma gayretindeki iktidar cephesi, bundan sonraki süreçte, dokunduğu domino taşlarını durdurmaya mı çalışacak, yoksa Türkiye Kürtleri için şekillenen gelecek için KONUŞMAYA HAZIRIM mı diyecek ? Sanırım en merak edileni de, PKK'nın dağ kadrosunun topluma nasıl adapte edileceği, hapishanelerdeki PKK tutuklularının durumu ve bu büyük kalabalığın toplumla buluşma anının nasıl hazırlanacağı !?
Özetle,
...27 Şubat 2025, Türkiye'nin kanlı terör sayfalarını kapatan yeni bir sayfanın başlangıcı tabi ki olabilir, ama bunun için, Öcalan'ın açıklamasıyla başlayan süreç kadar, yukarıdaki soruları cesaretle sahipleneceklere ve cevaplayacaklara da çok ihtiyaç olacak !
Bu arada,
...sürecin mimarı Devlet Bahçeli nerede !?
Kutlamalara katılmayacak mı !?
