Ne yapıyoruz Peki ne yapmalıyız
Geçen gün Umut Vakfı’ndan gelen bir notu okudum, - Pan zehir: Cinsiyet eşitlikçi politikalar- başlığında !
Konuya giriş yapsın mı önce o NOT ?
-
Kadına, çocuğa şiddet…
Taciz ve tecavüz…
Gün geçmiyor ki, bir taciz ve tecavüz haberleri medyada yer almasın…
Maalesef evden okula, işyerine, güzel ülkemizin her yanı, kadına ve çocuğa yönelik suçlarda SUÇ MAHALLİ…
Bakın, Kocaeli'nin İzmit ilçesinde 46 yaşındaki bir kadın, 20 yaşında evlendiği adamdan tam 26 yıl şiddet görmüş… Bu arada doğan dört çocuğu da bu şiddetten nasibini almış. Zavallı kadın kurtulabilmiş mi?
Hayır… Çocuklarıyla birlikte evi terk edip, iş bulmuş, ama adam izlerini bulup yine başlarına musallat olmuş. Ve eşine ve çocuklarına her tür şiddeti uygulayan adam, bu kez öz be öz kızlarına cinsel tacizde bulunmuş…
Artık bıçak kemiğe dayanmış aile için… Şimdi, şiddet uygulayan tacizci baba, Bandırma Açık Cezaevi'nde…
Dikkatinizi çekeriz… Sadece "açık cezaevinde"… Yarın oradan çıkıp, yine eşinin ve çocuklarının karşısına dikilebilir…
-
İfade edilen çok net…
Ülkemizde, maalesef ki tacizi önleyici mekanizmalar yok !
Var mı ?
Aslında bir tespit daha var paylaşılan, ki o da şu…
-
İlk olarak Sabancı Üniversitesi’nde 2007 yılında Cinsel Tacize Karşı Önlem ve İlkeler Belgesi yayımlanmış. Eylül 2011 yılında Ankara Üniversitesi’nde Cinsel Taciz ve Cinsel Saldırıya Karşı Destek Birimi’nin faaliyete başlamasıyla devam etmiş üniversitelerde bu alandaki mekanizmalar. 2012 yılında da, Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’ kurulmuş….
2015 yılında yaşanan ve kamuoyunda büyük tepki uyandıran üniversite öğrencisi Özgecan Aslan katliamı sonrası 2016 yılı 8 Mart’ında YÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversitelerin kadın rektörleriyle bir araya gelerek toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla “Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi”ni yayımlamıştı. Belgeyle birlikte, YÖK’ün tüm birleşenlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı davranılacağı taahhüt edilmişti…
Gelişmeleri mi merak ediyorsunuz…
200’ün üzerinde üniversitenin bulunduğu günümüzde 16 üniversite dışında taciz önleme birimi yok maalesef…
-
Bu kısmı okurken merak ettim…
Bizde DURUM ne ?
Bizdeki üniversitelerde DURUŞ ne ?
Bu konuda bir hazırlık, bir uygulama var mı ?
Toplumsal cinsiyet eşitliği başlığında atılmış bir adım ya da !
Aslında SORUN şu ki…
KADIN ve ERKEK kısmında ayrı ayrı ilerleyen, erkek EGEMEN sistemi güçlendirme adına siyaset eliyle DİN’i de kullanan bir memlekette, yaşananları engellemek KOLAY değil, özellikle de KADIN başlığı altında sıralanan ERKEK kaynaklı sorunlar listesini azaltmak hiç kolay değil !
Aslında çözüm, içi boş mekanizmalar değil…
Ama İÇİ DOLU beyinler yaratmak…
En çok da !
“CİNSİYET EŞİTLİKÇİ” politikalarla ilerlemek !
Ama en MODERNİMİZ (!) bile siyaseten KADINA KOTA ile ilerlerken, bunu yaparken de BOLCA alkış ve konfeti alırken sonuca gitmek, haklısınız, KOLAY olmayacak !