NE İSTİYORUZ BAŞKAN MI
MHP-AKP ortak tarifiyle servis edilmeye hazırlanan ‘BAŞKANLIK’ sistemi için adım adım o İSTENEN ve PLANLANAN noktaya ilerliyoruz, ki bu noktaya çok da yabancı değiliz… Hatırlamadık mı, “400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün” denen zamanları… Ardından İLMEK İLMEK örülen hayatlarımızı… Örülse de SÖKÜK kalan, yama tutmayan yaralarımızı… Biriken acılarımızı…
O yüzden, istemiyorum…
İstediğim şey mi ?
Listem uzun, çok uzun…
Hatta 2013’ten bu yana hazır…
Yerel seçimler zamanı yazmışım…
OY için kırk takla atan siyasetimizi…
Ne mi demişim ?
-
Sizi bilmem ama, ben merakla izliyorum… Hani şu birilerinin bol vaat ve bol söz eşliğinde, ama şarkılı türkülü “oyunuz bana” nakaratını! İlçe ilçe dolaşıp ve hatta köyleri ziyaret edip, ilk kez gördüklerine omuz verme çabalarını! Söylemleri arasına bolca “demokrasi” ve bolca “gülücük” ekleyip, hatıra fotoğrafı çektirme ısrarlarını! “Halkımın emrindeyim” deyip, onu ilk kez gören şaşkın gözlere samimiyet eklemeye çalışanları!
Siyasetçi olmayı, herkesle tokalaşıp, ardından da kucaklama sananları! Aday olmayı, ulaşılmaz projeler üretip, diğerlerine tur attırmak olduğunu düşünenleri! Hatta kendinden emin bir tavırla “OKEY’e dönüyorum” diyenleri!
-
Bugün farklı mı ?
Peki ya yarın !
Farklı olacak mı ?
Olmayacak…
Niye mi ?
Değişmiyoruz… İstediklerimiz konusunda ısrar etmiyoruz… İnandıklarımız için savaşmıyoruz… Doğrularımızı yalan gerçeklere teslim ederken susuyoruz… Öyle bir hale geldik ki, kayıplarımıza eklenen genç bedenlerin ülkesinde artık boş toprak arıyoruz… Ölümlerimizi gömmek için diğer bedenleri kenara itiyoruz… Yaşayanların değil ölenlerin daha kalabalık olduğu bir ülke halini alıyoruz…
O yüzden, 2013 dönemi ile başlayan seçimler sürecinde sorduğum şeyi tekrar edeyim…
Sahi, onlar NE biliyor?
Bizleri NE kadar biliyor?
NE istediğimizi NE kadar biliyor ?
Ama BİLSİNLER de istiyoruz…
Ve dün NE dediysek bugün de onu DİYORUZ…
-
Kendimizi güvende hissetmek istiyoruz, DİYORUZ… ! İnançlarımız ne ise onlara saygı istiyoruz, DİYORUZ… ! Önümüzü görebilmek istiyoruz, DİYORUZ… ! Kendimiz için kutsal olan değerlere saygı istiyoruz, DİYORUZ… ! Kişisel olarak fikirlerimizi çekinmeden söyleyebilmek istiyoruz, DİYORUZ… ! Yoksulluğumuz maaşa bağlanmadan karnımızı doyurmak istiyoruz, DİYORUZ… ! Başımızı sokabilecek bir yuva istiyoruz, DİYORUZ… ! Huzur istiyoruz, DİYORUZ… ! Anayasa’dan kaynaklı haklarımızı kullanabilmek istiyoruz, DİYORUZ… ! Eşit yurttaşlar olarak, demokrasiye dokunabilmek istiyoruz, DİYORUZ… ! Ölenlerimize saygı istiyoruz, DİYORUZ… ! Gezi’de, Roboski’de, Sivas’ta, Soma’da, 6-7 Eylül olaylarında adalet istiyoruz, DİYORUZ… ! Kirlenmiş siyasetin temizlenmesini istiyoruz, DİYORUZ… ! Kadına pozitif ayrımcılık değil ama eşitlik istiyoruz, DİYORUZ… ! Kanunlarla zorlanan hizmeti değil ama vicdanen verilmesi gerekeni istiyoruz, DİYORUZ… ! Siyasete yüzde 10 engel koyan bir Ankara’yı değil ama özgürlüğü istiyoruz, DİYORUZ… ! Adı Anadolu olan bu topraklara öfke koyanları değil ama omuz verenleri istiyoruz, DİYORUZ… ! Anlayacağınız bizler, Türkiye’yi yeniden istiyoruz, DİYORUZ… !
-
Evet…
Biz NE istediğimizi biliyoruz…
Ama şunu da çok iyi biliyoruz…
İSTEDİĞİNİZ ŞEY, İSTEDİĞİMİZ ŞEY DEĞİL !
Çünkü ne Türkiye dünkü Türkiye ne de bizler dünkü çocuklarız… !!!
Çünkü ne siyaset dünkü kadar inandırıcı ne de bizler dünkü kadar safız… !!!