Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 195 defa okundu.

NE BILBOARDLARMIŞ, VE NE ÖZÜR MÜŞ

Tepedeki yazı şu ;

“19 Mayıs 1919”

Ve alttaki yazı da şu ;

“Gençlik ve Spor Bayramımızın 97. Yılı Kutlu Olsun”

Uğur Dündar’ın “Atatürk’ü Anma” NEREDE noktasında gündeme getirdiği eleştirinin ardından ÖZÜR dilendi, ama BEN değil PERSONEL dendi, işin içinden bir güzel sıyrılmak NEDİR müthiş bir şekilde anlatıldı ki bu billboardları hazırlayan kişinin başına NE geldi diye MERAK dahi ettirdi…

Tamam da, bu bir PERSONEL hatası değil…

İDARİ bir hata !

Ama bunu bir kenara bırakalım…

Ve şu ÖZÜR meselesine gelelim…

Hani, “İnsani bir hatadan ve sehven yapılmış yanlıştan dolayı PERSONELİMİZ adına ÖZÜR DİLER sevgi ve saygılarımla kamuoyunun takdirlerine sunarım” diyen ÖZÜR meselesine…

Ama merak etmedim değil…

Sahi bu kadar KOLAY mıydı ÖZÜR dilemek ?

Yoksa sihirli sözcük UĞUR DÜNDAR mıydı ?

Oysaki bizler aylardır ve yıllardır bu kentin engellileri ile adeta ALAY eden yerel idarecilik hizmetlerinin (!) İNADINA düzeltilmeyen hallerini yazıyoruz, fotoğraflıyoruz, hatta ısrar edip DEĞİŞSİN diye diretiyoruz, ama…

OLMUYOR, bir türlü, olmuyor…

Hatta olan için ÖZÜR dahi dilenmiyor…

Dilenmediği gibi, hatalar TEKRAR ediliyor…

Gözlerimizin içine baka baka TEKRAR ediliyor…

Peki, tüm o HATALAR da PERSONEL HATASI mı ?

Sahi siz değil ama, HATALARI yapanlar da ONLAR mı ?

Eldekinin günahında ONLAR kirli ama sizler TEMİZ mi ?

Tamam, madem durum öyle, BİR ÖZÜR daha gerek bize…

Eldeki için, reva görülen için, düzeltilmeyenler için…

Kılavuz çizgilerin üzerine ekli tüm engeller için…

Görmezden gelinen HAYATLAR için…

Sloganlaştırılan GERÇEKLER için…

Unutulan SÖZLER için…

Bence eldeki İDARİ ya da PERSONEL, fazlasıyla bir ÖZÜR’ü hak ediyor, hatta gecikmiş özürlerin toplamını hak ediyor, yapılan için BAHANE üretme gereği bile duymayanların coğrafyasında artık YETER diyenleri duyup HAKLISINIZ demeyi hak ediyor…

Evet…

Sizi duyar gibiyiz…

BOŞUNA KÜREK ÇEKİYORSUN, diyorsunuz!

Haklı olabilirsiniz…

Hatta haklısınız…

Ama ele KÜREK almadan anlayamıyorsunuz !

Mücadele etmeden açlığınızı bastıramıyorsunuz !

Vicdanınızdaki sese dokunmadan duramıyorsunuz !

O sesin kelimelerinden uzaklara kaçamıyorsunuz !

O yüzden bırakın, akıntıya kürek çekelim…

En azından öfkelerimizin birikmiş halinden kurtulalım…

ÖZÜR mü ?

Gelmeyecek, haklısınız…

Belki eldeki diğerlerini de UĞUR DÜNDAR ile paylaşmak gerek…

BEN değil ONLAR diyenlerin bahanesine şahitlik etmek için…

PERSONEL HATASI denileceklere eklenecekler için…

Bu durum sizi gülümsetti mi bilmiyorum ama, her şeyin İMAJ çalışmasından ibaret olduğu bir dünyada kendinizi kalabalıklar önünde TEMİZE çıkarma çabanız, hayatınız boyunca sürecek bir vicdan yıkanışını da beraberinde getiriyor, ama o yıkanış için elde yeterince SU yok, o yüzden elde avuçta kalanı idareli kullanın, SLOGAN değil GERÇEK olun ve büyük adamların kelimelerinden korktuğunuz kadar, hayatlarına DOĞRU HİZMETİ ekleyemediklerinizin KUL HAKKI’ndan da korkun…

Olmaz mı ?