Mutfağı yangın yeri hayatlar Hayatları tozu duman kadınlar
Her hafta, bir mahalle pazarındayım…
Haftalık alışveriş yapıyorum…
Pahalı da olsa, alıyorum…
Var mı başka çaresi ?
Her şeyden kısılıyor da, boğaz durmuyor !
Meyve de lazım…
Sebze de…
O ocaktaki tencere, kaynamalı !
Hayat, devam etmeli !
Pazara ne zaman gitsem, hemen girişte, bir ailenin düzenli olarak kurduğu sıra sıra tezgâhlarda durur, ilkinden patates ve soğan, diğerlerinden domates, biber falan alırım… Bir anne ve oğullarının tezgahı burası !
Anneleri de, oğulları da son pazarda yoklardı…
Ne zaman gitsem, ya taze soğanları çamurundan temizlerken ya da ıspanakları bağlarken gördüğüm, oğullarının hayatla olan mücadelesinde BEN DE VARIM diyen anneleri, ölmüş !
Kalp kriziymiş…
En çok da, hayat yorgunu…
Tezgâhları yoktu o yüzden, ama geride, koca bir hikâyeleri kalmıştı her birinin…
Yorgun, yoksul hayatlar adına ‘PERDE’ diyen bir hikâye…
Bugün, bu köşede, bir kez daha kadınlar olsun istedim, biraz da bu yüzden… Türkiye’nin birçok farklı kentinden, kadınların, “SES Eşitlik ve Adalet, Kadın Platformu”na, hayat pahalılığının yaşamlarını nasıl etkilediğini anlatmasına dair biraz DURALIM ve DÜŞÜNELİM istedim…
…Zeynep Bolat / 40 Yaşında / Ev emekçisi / anlatıyor;
“Ben, evde el emeği örgüler yaparak, ev ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyorum. 44 yaşında ve 2 çocuk annesiyim. Her kış, bizim için zor geçer, ama bu kış diğerlerini arattı. 10 gün önce doğalgaz faturamız geldi. Akşam, eşim gelince gösterdim. Sesini iyice yükselterek, ‘690 liralık fatura nasıl gelir? Ben işe gidince kombiyi mi yükseltiyorsun? Ben bunu ödeyemem! Sen nasıl bu faturayı bu kadar yükseltebilirsin?’ gibi laflarla beni suçladı. 10 gündür konuşmuyoruz evde, iki yabancı gibi davranıyoruz. Devletin sorumsuzluğundan ötürü, benim evimde huzur kalmadı.”
…Sebahat / 45 Yaşında / anlatıyor;
“Bizim apartman, merkezi sistem ve bu ay iki kat aidat aldılar. Toplam 1200 lira, sadece ısınmaya ödedik. Bu yüzden de yiyeceğimizden ve ekstra başka masraflardan kısmak zorunda kaldım. Bunun dışında, haftada bir ya da en fazla iki kere çamaşır makinesini çalıştırıyorum artık. Fırın, ütü bulaşık makinesini zaten hiç kullanamıyoruz, ama ona rağmen 300 lira elektrik faturası geldi.”
…Dilara, 32, Psikolog / anlatıyor;
“Çok zor durumdayım. Aldığım emekli aylığının yarısı kiraya, diğer yarısı da faturalara gidiyor. Yiyecek alamıyorum, iki aydır pazara gidemiyorum. Düzenli olarak bir beslenmem yok. Yaşlıyım ve çaresizlik hat safhaya ulaştı. Elzem ihtiyacım olan hiçbir şeyi alamıyorum. Soğukta oturuyorum. Akşam elektrik yakmıyorum. Kombiyi kapatıp, tek bir odada az da olsa ısınmaya çalışıyorum. Akşamları TV çalıştırmıyorum. Yeteri kadar beslenemediğim için sağlık sorunlarım çok fazlalaştı.”
Haklısınız…
Bu sayfaya sığmayan çok fazla kadın, çok fazla hikâye var bugün… Bu sayfadan taşan hayatların, HAYAT PAHALILIĞI derdi var… Bu sayfanın çığlığında, ‘ARTIK YETER’ diyenlerin öfkesi var…
Bu sayfa, bugün çoooook dolu !
Anlayana…
……………………!!!