Minik tavsiyeler ama Hayata dair çok şey anlatanlar
-
Pek dini inancımız yoktu…
Babam Müslüman, annem Hristiyan’dı…
Bizim evde;
“Yalan söylemeyeceksin”
“Çalmayacaksın”
“Vicdanını temiz tutacaksın”
“İnsanlara yardım edeceksin”
…bunlar konuşulurdu !
İşte bunlar, bizim dinimiz oldu…
Hepimizde Allah korkusu vardır, ama dinden dolayı değil, annemizden-babamızdan aldığımız telkinlerden …
-
…demiş ya Yıldız Kenter !
Çok şey anlatmış
Anlayacağınız,
…hayatı neye göre, nasıl yaşayacağınız size kalmış ama…
Hazır yazılmış olanı değil, “kendi hikayenizi yaşayın” derim ben !
“İnandığınız kadarsınız, inandığınız kadarını yaşarsınız” kısmını ise hiç unutmayın !
*-*
-
Çok soğuk bir kış günü, padişah, tebdil-i kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına başvezirini alıp yola çıkmış.
Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir
adam görmüşler. Adam, elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.
Padişah, ihtiyarı selamlamış:
“Selamünaleyküm ey pir’i fani…”
“Aleykümselam ey serdar’i cihan…”
Padişah sormuş:
“Altılarda ne yaptın?”
“Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor…”
Padişah gene sormuş:
“Geceleri kalkmadın mı?”
“Kalktık… Lakin, ellere yaradı…”
Padişah gülmüş:
“Bir kaz göndersem yolar mısın?”
“Hem de ciyaklatmadan…”
Padişahla başvezir, adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar.
Padişah, başvezire dönmüş:
“Ne konuştuğumuzu anladın mı?”
“Hayır padişahım…”
Padişah sinirlenmiş:
“Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan, kelleni alırım.”
Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış, adam hala orada çalışıyor.
“Ne konuştunuz siz padişahla…”
Adam, başveziri şöyle bir süzmüş:
“Kusura bakma, bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın, söyleyeyim.”
Başvezir, yüz altın vermiş.
“Sen, padişahı ‘serdar-ı cihan’ diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu.”
“Ben, dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi.”
Vezir, kafasını kaşımış.
“Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek?"
Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış.
"Padişah, ‘altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü çalışıyorsun’ diye sordu. Ben de, ‘yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da
kış çalışmazsak yemek bulamıyoruz’ dedim.”
Vezir bir soru daha sormuş…
“Geceleri kalkmadın mı ne demek?”
Adam, bir yüz altın daha almış.
“Çocukların yok mu, diye sordu. ‘Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar’ dedim…”
Vezir, gene kafasını sallamış.
“Peki, ‘Bir kaz göndersem yolar mısın?’, o ne demek…”
Adam gülmüş…
“Onu da sen bul.”
-
:)
Sözün özü,
Ne KAZ olun, yolunan…
Ne KAZ’ı gören olun, yolan…
Allah’tan korkun !
İnsandan değil !
NOKTA