Meydanların ısrarlı konusu Siyasetin FETÖ kavgası

-

FETÖ ile ilgili konu, Türkiye’deki yakın tarihin en problemli konularının başında geliyor. Bir kere, bu FETÖ denen adamlar tarihin ‘hangi döneminde’ büyüdüler, geliştiler, ayrıca emniyeti, adaleti, maliyeyi böylesine ‘teslim’ aldılar, her şeyden önce bunun sorgulanması gerekir. İkinci olarak da… Kanunlarımızda, ‘terör örgütü üyeliği’ ne kadar önemli bir suçsa, ‘teröre yardım ve yataklık’ da bir o kadar önemli bir suçtur. Eskiden, kamuoyu çok iyi bilecektir ki, PKK, her hangi bir dağ köyüne gelip-silahı doğrultup zorla oradaki ailelerden erzak alıp gittiğinde, o can korkusuyla bunu yapan köylüye sabah asker gelip, ‘sen, tamam üyesi değilsin, ama teröre yardımda bulunmuşsun’ diyerek ‘yardım ve yataklık’ suçu yönlendirilebiliyordu. Eğer ki bu kanun bugün uygulanacak olsa, nasıl bir tabloyla karşı karşıya kalacağımızı kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bu noktada, her şeyden önce adaletin uygulanması gerektiğinin altını çiziyorum. Özetle, devletin her bir birimine girebilmiş bir yapının siyaset içerisine girmemiş olduğunu düşünmek her halde SAFLIK olur.

-

Bu sözler, geride kalan hafta içinde bir araya geldiğimiz, Saadet Partisi Hatay 1. Sıra Milletvekili Adayı, aynı zamanda Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi de olan Dr. Necmettin Çalışkan’a ait…

Peki, haksız mı ?

Çalışkan, “Devletin her bir birimine girebilmiş bir yapının siyaset içerisine girmemiş olduğunu düşünmek her halde SAFLIK olur…” derken, haksız mı ?

Bir de şöyle düşünün…

Bir zamanlar “Fetullah Gülen Cemaati” diye lanse edilen, önünde ceket iliklenen, devletin A Protokolü içerisinde ilerleyen, ‘ne istedilerse vermedik’ denen, sayısız okul yanı sıra açtıkları üniversiteler ile eğitim sistemi içinde egemen bir güç haline getirilen, bankacılık sektöründe büyüyen, finans sektöründe dallanıp budaklanan, ancak tüm bunların sonrasında FETÖ’ye evrilen darbeci imamların (!) Türkiye siyasetindeki yeri şu ana kadar çok tartışıldı, buna dair çok soruldu, sorgulandı, ama… ‘Ordudan emniyete, eğitim sisteminden yargıya’ devletin hemen her noktasına sızan bu SAHTE imamların ülke siyasetine NASIL olup da sin-e-memiş olduğu kısmı hiç ama hiç anlaşılamadı !

O yüzden…

Ben de, Saadet Partisi Hatay 1. Sıra Milletvekili Adayı, aynı zamanda Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi de olan Dr. Necmettin Çalışkan noktasındayım…

O yüzden haklı…

Devletin her bir birimine girebilmiş bir yapının siyaset içerisine girmemiş olduğunu düşünmek her halde SAFLIK olur…

24 Haziran’a günler kala miting meydanlarının bu konu üzerinden ısınması bu nedenle çok şaşırtmasın sizi… Zira sorulara verilemeyen CEVAPLAR var ! Sorgulanamayan İSİMLER var ! Sorduğunuz zaman SORGULAMA geçirme ihtimaliniz var ! Devletin derinlerine inen SAHTE İMAMLARIN bu ülkenin siyaseti noktasında kimlerle AHBAP ÇAVUŞ ilişkisi içinde olduğu kısmında ısrar ettiğinizde ise GÖZALTI riskiniz var !

Meydanların bugünkü harareti de bundan… Muharrem İnce ile İktidar arasındaki atışma da bundan… Sorgulanamayan kısımların HERKESİN önünde konuşulması ile rahatsız olanların KAVGASI bundan… Türkiye’yi OHAL’e mahkum eden sürecin adalet tartısına siyaseti yerleştirme gayreti bundan… ‘Ordudan emniyete, eğitim sisteminden yargıya’ devletin hemen her noktasına sızan DİN TÜCCARLARININ ülke siyasetine NASIL olup da sin-e-memiş olduğu kısmında duranların miting meydanlarında biriktirdiği sorular bundan…

Aslında bu başlıkta süreç bizi daha nereye götürür bilinmez ama… CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce tarafından ortaya konan, “FETÖ’yle ilgili 17-25 Aralık’ı bunlar milat kabul ettiler. Bu süreçten sonra FETÖ’ye ekonomik destek sağladılar. Bunun belgeleri var. FETÖ’nün okullarına bakanlıklar aracılığıyla nasıl devlet tarafından yardım edildiğini ortaya çıkaracağım. 1 hafta-10 gün tartışılsın sonra bu belgeleri açıklayacağım” iddialarının nasıl şekilleneceğini merakla bekleyenler arasındayım… 24 Haziran’a koşar adım giden bizlerin dinlediği, izlediği, seyrettiği bu tozu dumana katılmış hallerin en sonunda nasıl bir görüntü vereceğini merakla bekleyenler arasındayım…

Ama en çok da, Siyasetin FETÖ kavgası sonunda elde kalacak Türkiye’yi…

Belki o zaman netleşiriz…

Özellikle de, Çalışkan’ın, “Devletin her bir birimine girebilmiş bir yapının siyaset içerisine girmemiş olduğunu düşünmek her halde saflık olur” deyişinde biraz durur, düşünür, sorgular ve netleşiriz…