Mahmut Arıkan / Birol Aydın! Saadet'te Kırılma Noktası Mı?
İYİ Parti lideri Meral Akşener'in, partisinin yaşadığı ağır seçim yenilgisinin ardından koltuğunu bırakıp emekliye ayrıldığını düşündüğümüz noktada, onu, siyahtan sarıya dönen saçları ve daha düne kadar miting meydanlarından HESAP SORACAĞIZ dediği Erdoğan'la, Külliye'de gülümseyen halleriyle poz verirken gördük !
Anlamadık !
Neyi konuştuklarını, neyin hesaplaşmasından çıktıklarını, neyin günahını çıkardıklarını, neyin hesabında durduklarını, neyi tartıp neyin kararında durduklarını anlamadık...
Aynen, Devlet Bahçeli'nin yıllar içindeki değişimini bir türlü anlayamadığımız gibi !
Sadece onlar mı ?
Erdoğan'la son görüşmesini DEMOKRASİ adına km taşı olarak değerlendirecek kadar mutlu olan bir diğer isim de Özgür Özel'di, ki unutmadık onu da, Külliye'den verdiği mutlu mesut fotoğraf karelerini de ! Hatta, daha önce Erdoğan ve kurmayları tarafından sıkça tercih edilen bir ceketle verdiği pozla da şaşırttı hepimizi ! Bir tanesi yazmış zaten, "...bonservisi elinde olan Özgür Özel,yeni formasıyla transfer mesajı verdi" diye !
Erdoğan'ın,
...NASIL oluyor da, son 22 senede, neredeyse hiç bir seçimde yenilmeden makamını koruyabildiğini, hatta kendi için yepyeni bir makam inşa edebildiğini, makamında oturma süresini bile bu kadar kolay şekillendirebildiğini sorup dururken, çevresinde ona karşı birleşen siyaseti de bir şekilde kontrol edebildiğine de şahitlik ediyoruz aslında !
Sinan Ogan, bunun son (!) örneği !
Peki ya Saadet Partisi !?
Necmettin Erbakan'ın tartışmasız liderliği sonrası, partiden ayrılan Fatih Erbakan'ın Yeniden Refah Partisi ile yoluna devam ettiği, ama Temel Karamollaoğlu'nun sakinliğinde de dinlenen, hatta muhalif kimliğiyle de takdir toplayan Saadet Partisi'nde, bu aralar neler oluyor sahi ? "Sırada onlar mı var" dedirten şey NE ? Koltuğunu, sağlık sebepleriyle yeni bir isme devretmeye hazırlanan Temel Karamollaoğlu'nun, PARTİMİZİN LİDER ADAYI diye tanıttığı Mahmut Arıkan'a rağmen, sadece iki gün sonra gelen BEN DE ADAYIM çıkışının anlattığı şey NE ?
Haklısınız,
...Saadet Partisi Sözcüsü / İstanbul Milletvekili Birol Aydın'ın, PARTİ yönetiminin ortak kararına rağmen BEN DE VARIM deyişinde durmak gerek ! Bu çıkışın, cümle aralarına sıkışan hallerinde durup, iyi okumak gerek !
O sıkışanlardan biri, "Bizim karşı çıkışımız; bugüne kadar süreçlerin tamamında genel merkezimizin KARŞISINDA tavır takınanların, bu kongre sürecinde karara doğrudan etki edişinedir" ! Diğeri, "Yaşananları biliyor ve YAŞANACAK OLANLARI görüyoruz" ! Ve bir diğeri de, "Bizler, teşkilatlarımızla birlikte alın teri dökerken, KİMLER nerede duruyordu; zaten teşkilat mensuplarımız BİLİYOR" !
Bugüne kadar ki Ankara siyasetinin gelenekselinde hep başrolü üstlenen, etrafında ona karşı olanları dizayn etme hususunda da hamle üstünlüğünü hep elinde tutan Erdoğan'ın, Temel Karamollaoğlu yerine, kontrol edebileceği ve BİZ ZATEN KADER ARKADAŞIYIZ söylemiyle rahatlıkla ikna edebileceği birini istediğini söyleyen kulis dedikoduları yok değil... Birol Aydın'ın "ADAYIM" açıklamasında da parti içindeki çatırdamanın ve cepheleşmenin gölgeleri var zaten ! İşleyişten memnun olmayanlar var ! "BİZ HEP ÇOK ÇALIŞTIK, PEKİ YA ONLAR" diyen bir tavır var ! "Bu liderlikle gitmez" diyenlerin, olası bir kongreyi bu değişim için bir fırsat olarak gördükleri gerçeği var !
Görünen köyün kılavuz istemediği bu hikayede, Saadet'te görünen ve sahneye konacak olan yeni hikaye de bu mu peki ?
Soruyu ve cevabı düşünenler, sorunun da cevabın da karşılığında Erdoğan olduğunu unutmasın ! 22 sene içinde girdiği 'neredeyse' her seçimi kazanma iradesini toplumda da siyasetin kendisinde de inşa edebilmiş Erdoğan'ı bu kadar güçlü tutan şeyin, onun, düşmanlarını nasıl olup da sessiz moda alabildiğiyle ilgili olduğunu da !
O yüzden sorduk ya,
...sırada Saadet Partisi mi var ?