Korkutucu Olan GÖZALTI Değil! Gözaltına Alkışlarla Destek Verenler!
Yazılarımı takip edenler iyi bilir, Filistin meselesi ile Hamas'ı terazinin ayrı kefelerine koyduğumu ! Filistin'e de bağımsızlığına da destek vermenin, Hamas'ı tamamen dışlamak anlamına geldiğini en çok da ! Aksi halde, bu, bugünkü Kürt siyasi hareketini ya da taleplerini PKK ile özdeş tutmakla aynı aslında... Kürtlerin taleplerini PKK üzerinden değerlendirmek gibi hatta...
O yüzden, benim için Hamas, 7 Ekim saldırısı gibi bir çok kanlı eyleme imza atmış, eli kanlı bir terör örgütü ! MHP ve destekçilerinin, halkın demokratik ve özgür meclisine konuşma yapması için çağırdığı PKK'nın lideri Abdullah Öcalan da eli kanlı bir katil !
Sizi bilmem ama,
...at izinin it izine karıştığı bir dönem yaşıyoruz !
Gelelim bugüne, konuşacaklarımıza... Bunun için de, İstanbul Kongre Merkezi'nde, 29 Kasım Cuma günü düzenlenen TRT World Forum'da, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "İsrail'le ticaret" başlığında protesto eden Filistin yanlısı 9 kişinin, salondaki güvenlik birimleri tarafından gözaltına alınma anına dönelim, ama özellikle de gözaltı sırasında salondaki diğer katılımcıların ruh haline ve bu duruma yönelik tepkisine !
Tabi unutmadan,
...İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bağlı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun hazırladığı ve İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sunduğu soruşturma dosyasında, tutuklama talebi istenen şüphelilere, "Cumhurbaşkanına Hakaret" ve "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na" muhalefet suçları yöneltilmiş !
Peki, Erdoğan'a hakaret edilmiş mi ?
Hayır ?
Erdoğan'n şahsı hedef alınmış mı ?
Hayır ?
Cumhurbaşkanlığı makamı rencide edilmiş mi ?
Hayır ?
Atılan sloganlarda buna dair ifadeler var mı ?
Hayır ?
Peki, ne mi demiş, protestocular ? Aslında, Hamas'ın Filistin sorununun merkezine konduğu bir ülkede, oldukça duygusal eleştiriler... Ölen, öldürülen binlerce sivil Filistinli adına, oradaki bu kıyıma Türkiye'den tek bir çöp bile gitmesin hesabı yapılmış sadece... Her hangi bir şiddet eylemi yok, sadece bir anda ayağa kalkıp bağırmışlar, söylemek istediklerini... Tamam, toplantı akışını aksatmışlar, bu net... Erdoğan'ın konuşmasını da kesmişler, bu da... Yapılması gereken, bu kişilerin salondan çıkartılması ve toplantıya devam edilmesi...
Hepsi bir tarafa, bu gözaltılar olurken ve Erdoğan da bu eylemcilere tepkisini gösterirken, salonda bulunanlardan gafrip bir şekikde alkışlar yükseldi ! Eylemciler, güvenlik birimlerince yaka paça dışarı çıkartılırken geldi o alkış ! Anayasal haklarının sınırlarını az biraz aşmış da olsalar, demokratik bir ülkede gayet doğal karşılanabilecek bir tepkiyi gözlaltına alanlara destek verdi o alkış !
Haklısınız, konuşmasının sonunda alkışlamak için geldikleri Erdoğan'ın da Filistin için her gün destek konuşması yaptığı bir ülkede, aynı cephenin alfabesini kullananların kelimelerinin gözaltına alınmasını alkışladıklarının bile farkında değildi hiç biri, ama kendi adıma UTANDIM desem ! Sessizce izleselerdi, zaten korkan bir toplumuz, NE YAPSALARDI derdim ! Ama sessiz kalmak yerine, protestoculara "Yavrum, siyonistlerin, burada, dili ağzı olma" diyen Erdoğan'ı desteklemeyi tercih ettiler !
Bence, konu, gözaltına almaktan çok, o alkışlar...
Aynı durumu yaşabileceğini unutanlar...
Eldeki en net hikayeyi en çok da...
"Naziler, komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım ! Çünkü komünist değildim... Sosyal demokratları içeri tıktıklarında, sesimi çıkarmadım ! Çünkü sosyal demokrat değildim... Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim ! Çünkü sendikacı değildim... Sonra Yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım ! Çünkü Yahudi değildim... Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı..."
Alkışlar, Martin Niemöller'e !