Konuşmayanlarımızın bahanesi Ya kazanırsa

Uluslararası Af Örgütü’nün bilgilendirme listesinde olan e-mail adresime geçen gün bir yazı geldi… Dünyanın birçok yerinde haksızlıklara karşı mücadele ederken sistemin baskısına maruz kalanlar, gözaltına alınan ya da tutuklanan isimlerle ilgili olarak, ‘siz de tepki verin ve onlar için verdiğimiz özgürlük mücadelesini imzanızla destekleyin’ diyen bir yazı…

Onlardan biri, Mısırlı hak savunucusu Amal Fathy… Fathy, uğradığı cinsel saldırıyı anlattığı ve hükümetin bu konudaki politikalarını eleştirdiği videosunu paylaştığı için 2 yıl hapis cezasına mahkûm edildi.

İranlı Atena Daemi, ölüm cezasına karşı çıkan broşürler dağıtmak gibi barışçıl aktivizm faaliyetleri nedeniyle 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ukraynalı Vitalina Koval, LGBTİ+ hakları için eylemleri sırasında polisten koruma talep etmesine rağmen, aşırı sağcı grup üyelerince saldıra uğradı. Hala tehdit mesajları alıyor.

Ve daha fazlası…

Birçoğumuz konuşmaktan korkarken, onlar; konuşan, mücadele eden, ayağa kalkan, söz alan, savunan, mücadeleden geri adım atmayan, daha iyi bir dünya için slogan atmak yerine gerçeği için kurban olmayı göze alanlar…

O nedenle, kelimelerin gücünde duruyoruz bugün…

Uluslararası Af Örgütü’nün ‘katılın’ demesi de bundan…

Söylediği mi ?

-

Kelimelerinizin gücü tahmininizden de büyük!

Bazen bir mektup, birilerinin hayatını değiştirir. Uluslararası Af Örgütü’nün küresel mektup yazma kampanyası ve dünyanın en kapsamlı insan hakları faaliyeti, ‘Hakların için Yaz’, tam da bunu amaçlıyor.

Her yıl Aralık ayında, Uluslararası Af Örgütü destekçileri, en temel insan hakları ellerinden alınmış kişiler için dünyanın her yerinden milyonlarca mektup yazıyor. Sizin gibi insanlar, dünyanın en büyük yanlışlarından bazılarını düzeltebilmek için, uzun süredir devam eden bu mektup yazma geleneğini sürdürüyor. Sadece mektup olmak zorunda da değil! Dilekçeler, e-postalar, Tweetler, Facebook paylaşımları, fotoğraflar ve kartpostallar da bu kampanya için kullanılıyor. Milyonlarca mesaj, hak ihlaline uğramış insanlara umut ve güç veriyor.

Bu yıl, dünyanın her yerinden adaletsizliğin karşısında duran milyonlarca kadından 11 kadın için harekete geçiyoruz.  Bu kadınlar haksızlıklara başkaldırdıkları için ağır bedeller ödüyorlar. Sizin kelimeleriniz gerçekten onların hayatlarını değiştirebilir.

2017’de haklar için 5 milyondan fazla eylem gerçekleştirildi. Bu yıl 6 milyona ulaşmamız için siz de bize destek olun! Bize katılın. Onların hakları için bugün yazın!

-

Şimdi biraz bize dönelim mi ?

Dünya’dan bize, Antakya’ya dönelim mi ?

Hatta Hatay diye düşünelim ve alanı genişletelim !

Yaklaşan seçimler için çok yazıp, çok çizenler olarak, ara ara insanların talepleri noktasında ayağa kalkmalarını ve daha iyi bir kent için konuşmalarını, alkışladıkları kadar eleştirmelerini, yapılanlar kadar eksik kalanlar için de düşündüklerini ortaya koymalarını istiyoruz…

Ama bunu fısıldayarak değil...

Sesli dile getirmelerini talep ediyoruz…

Ama olmuyor !

Kafada dolaşan ‘YA KAZANIRSA’ kısmında takılı kalıyor birçoğu… Geçen buna dair, Hatay genelinde ‘ADAYIM’ diyenler için konuşuyoruz… Bir dükkân sahibi şunu söyledi açık açık…

“Konuşacak çok şey var ama… Eleştirdiğin adam bir de kazanırsa, bunun faturası ağır olur… Böyle adamlar unutmaz kendisini eleştirenleri… Bu sadece benim değil, herkesin tavrı, korkusu, düşüncesi…”

Güzelmiş…

Peki, korkarak nereye kadar ?

Olana ceket ilikleyerek nereye kadar ?

Kayıplara eklene eklene, daha nereye kadar ?

Düşünün !

Ama bu defa, kendi kelimelerinizi düşünün !

“Kelimelerinizin gücü tahmininizden de büyük”, en çok da bunu…