Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 154 defa okundu.

Konu EZAN değil Konu FİKİR HÜRRİYETİ

-

Ayvalık’ta bir açık hava otelindeyim, resepsiyon da açıkta. Resepsiyonun köşesinde bir kırlangıç yuvası var; üç yavru, kafalar dışarda, gagalar açık. Anne ve baba gidip gelip yiyecek getiriyorlar ve ayrı zamanlarda geldikleri için birbirlerini görmüyorlar. Anne birinci yavruya yem veriyor, birazdan baba gelip ikinciye, anne tekrar geldiğinde üçüncüye, baba gelip birinciye. İnanılır gibi değil, sırayı hiç şaşırmadılar: ADALET.

 Akşama doğru sudan çıktım, baktım yuvaya siyah bir kedi yaklaşmış. O ufacık ana baba canhıraş bir şekilde dalıp, çıkıp kediyi uzağa kadar kovaladılar: CESARET.

 Otel sahibi şunları anlattı: bahar başlarında göçten döndüklerinde yuvanın bulunduğu bölümün kapalı olduğunu görünce, resepsiyon görevlisinin kaldığı odaya girip çıkıp onu uyandırmışlar: AKIL.

 Sabah su içmek için fiskiyenin üzerinde dolaşıp çığlıklar atıyorlardı, ta ki fiskiye açılana kadar: İLETİŞİM.

 Yuvalarını öyle bir yaparlar ki yıllarca dayanır: KALİTE.

 Yazları sıcak ülkelere göç ederler: YENİLİK.

 Onların yaptığı yuva, diğer kuşların saman çöplerini üst üste koyarak yaptığı dingildik yuvalara hiç benzemez. Benzer bir yuva yapabilen başka bir kuş yoktur: FARKLILIK.

 Hiç kırlangıçları bir yerde pineklerken hatırlıyor musunuz?

 Devamlı uçarlar: ÇALIŞKANLIK.

 İnanılmaz hızlıdırlar, su zerresini havada yakalarlar: HIZ.

 Binlerce mil uzaktan hep aynı yuvaya dönerler. Ömürlerinin sonuna kadar yuvalarına bağlıdırlar: YURT SEVGİSİ

 Kırlangıçları hep çok sevdim.

-

 Ne de güzel anlatmış, Ahmet Şerif İzgören…

En ihtiyacımız olan şeyleri sıralamış…

 ADALET… CESARET… AKIL… İLETİŞİM…

KALİTE… YENİLİK… FARKLILIK…

ÇALIŞKANLIK... HIZ…

YURT SEVGİSİ…

 Şimdi bu sıraladıklarımızdan bir hikaye yaratalım ve kırlangıçların verdiği örneği insanoğlu için de yazmaya çalışalım, ki bunun için de en zor mecrayı mesken edinelim… Ankara’yı… Siyaset deneni…

 En hassas başlıkla devam edelim hatta…

CHP’deki Türkçe Ezan karmaşasıyla !

 Bir çoğumuz izledik, CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz’ın bir TV programında, "Ezan Türkçe okunsun" deyişini…  Ardından da CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuşmuş… “Arapça Ezan-Türkçe Ezan tartışmasının bırakılması lazım. Arapça Ezan, İslam dinimizin bir değeridir. Dünyanın neresinde okunursa okunsun, Ezan’ın İslam’ın bir çağrısı olduğunu ifade eder, ki dünyanın her yerinde de Ezan Arapça okunur. Ve Ezan'a saygı gösterilir” demiş… “CHP’li olan, CHP’nin kararlarına ve politikalarına uymak zorundadır" diye de eklemiş…

 Burada konuşmamız gereken şey şu ki…

 Öztürk Yılmaz, FİKİR HÜRRİYETİ denen şeyde birkaç adım atmış… Öncelikle şunu kabul edelim ki; Senle, benle ya da diğerleriyle AYNI düşünmek zorunda değil ! Hatta hiç birimiz, düşündüğünü kabul etmek zorunda da değiliz ! Ama FARKLI düşüneni ‘düşünme eyleminden’ men etme düşüncesinde durmak, bana göre CHP’ye seçim öncesi OY kazandırmak yerine, kaybettirdi… Hele ki, “Arapça Ezan, İslam dinimizin bir değeridir” derken !

 Hatırlatalım mı ?

 “İslam’ın parçası olan kısım, EZAN !

Bu kısma ekli ARAPÇA, sadece bir detay”, diye…

 Yaklaşan Mart Seçimleri öncesinde toplum nezdinde MUHAFAZAKAR bir kimlikle pozisyon almanın hesabında dururken, bence çok daha fazlası kaybediliyor, ki korkutucu olan da, kaybedilenler HİÇ ama HİÇ fark edilmiyor…