Kıyak emeklinin Ankarasında Anadolunun emeklisine geçit yokmuş
Ben deliden çok kurnazdan korkarım,
Cahilden ziyade yobazdan korkarım,
Bedenimdeki hastalıklardan değil,
Adalete düşen marazdan korkarım…
demiş A.Karakoç…
Sizi bilmem ama, ben bu memlekette hayatlarımıza dair alınan her karardan korkar oldum… Adımıza imzalanan her karardan… İstisnasız her karardan… Sadece kararlardan mı ? Bizleri düşündüğünü (!) söyleyen her siyasiden de… Hayata geçirmeye çalıştıkları her düzenlemeden de… Ardından ne çıkacağı belli olmayan kararnamelerden de… Atılan her hukuksal (!) adımdan da… Adalet (!) çabasından da…
Eksilen hep biz oluyoruz, bundan…
Bile bile eksiltiliyoruz, ondan…
Son örneği mi ?
Hiç araştırdınız mı bilmiyorum ama…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2017 rakamlarına göre, Türkiye'deki emekli sayısı 11 milyon 882 bin 732, ki 2018 rakamları buna henüz dahil değil… Ama asıl sorun, bu ülke coğrafyasında emeklilikte yaşa takılanlar… Prim sayısını doldurduğu halde, hak mücadelesinde geriye düşenler…
Bu konuda Meclis’e gelen bir öneri var…
Ama ona dair son kapı da kapanmış anlaşılan !
Emeklilikte yaşa takılanlar için bir düzenleme yapılmasının yıllık 26 milyar lira ek maliyet getireceğini belirtmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sosyal güvenlik sistemi buna dayanamaz" diye de eklemiş…
Yani, olası emeklilere seslenmiş…
ÜLKEYİ BİLE BİLE BATIRMAYIN diye…
Siyasi rant için konuyu kullananları DİNLEMEYİN diye…
Bunun anlamı, DİŞİNİZİ SIKIN mı olmuş sahi ?
Peki, sıkılacak DİŞ kalmış mı o ağızlarda, bakmış mı ?
Aslında konu madem DEVLET…
Ve hatta bu ülkenin MİLLİ kaynakları…
Bizler de bir şeyler soralım mı o kaynağa dair ?
Olmaz mı ?
Ama konuşmaya geçmeden önce de, ara ara EYYYY AVRUPA diye inlettiğimiz coğrafyanın Almanya’sında ortalama emekli maaşının 1200 Euro (7.906,72 Türk Lirası), Hollanda’da en düşük emekli maaşının 1.110 Euro (7.313,47 Türk Lirası) ve Belçika’da en düşük emekli maaşının ise 1.123 Euro (7.399,12 Türk Lirası) olduğunu belirtelim !
Şimdi gelelim devlet kaynaklarına…
Sorumuz basit…
Öyle finansal bir tablo değil, beklentimiz…
Ya da bütçe rakamları değil, tartışmak istediğimiz…
Ama bizleri temsil eden vekillerin KIYAK emeklilikleri…
Sahi, soralım mı ?
Kaç tane KIYAK VEKİL’imiz var Meclis’te?
Toplamda ne kadarlık bir KIYAK kalabalığımız var ?
Bizlere ne kadarlık bir maliyet doğuruyorlar ?
Peki, görevde olup da KIYAK olanlar !!!
Onlar kaç kişiler ?
Ne kadar emekli maaşı alıyorlar ?
Yıllar içinde ne kadar zam gördüler ?
Kaç senede emekli oldular da KIYAK’landılar ?
Sahi, iki yakanın bir araya gelmediği bir memlekette KIYAK EMEKLİLİK hikayesini Devlet nezdinde afiyetle yiyenlerin Ankara’sının, vatandaşa ‘YAŞA TAKILDIN, AMA BİRAZ DAHA ÇALIŞ’ demesi, eldekinin gerçeğinde bize ne anlatıyor ?
Anlatmıyor…
Ankara, Anadolu’ya hiçbir şey anlatmıyor…
Ama yorgun ve birikmiş hikayemize nokta koyuyor…
