KIRMIZI OLMUŞUZ Yoksa yatay mı çıkmışız
En son Hatay’da izledik…
Davullu, zurnalı…
Omuzlarda…
Coşkulu…
Ardından diğer illerde…
Maskesiz, sosyal mesafesiz…
Sanırsın, bitirmişiz salgını, ölümleri…
Yoğun bakımda acı çekenleri, verilen savaşı…
Otobüslerle kongrelere taşınanların çene altına inen maskelerinden damlayan parti şarkılarını dinlerken en çok da…
Evet…
Ankara siyasetinin kongre trafiğinde on binleri salonlara doldurup, “maskesiz, sosyal mesafesiz”, saatlerce bir arada tutanların ülkesinde KIRMIZI olmuşuz… Sorumluluk noktasında yüzü kızarmayanların ülkesinde, elde avuçtakini de kaybetmişiz…
Bu da bir kamera hatası olmasın !?
YATAY ÇEKİM kurbanı olunmasın !
Haklısınız…
Gülüyoruz ağlanacak halimize…
Ankara, buna dair son açıklamasında, bir Gazeteci arkadaşımın yorumuyla… “Bütün memleket kıpkırmızı oldu, fedakârlık yine size düştü… Hafta sonu, sokak yasak ! Para mara da yok” dedi özetle...
…lebalep dolu salonların KULUÇKA devresini başarıyla tamamladık anlaşılan…
Döndük yine en başa…
Geçim derdine…
Para telaşına…
Toplanan masalara, sandalyelere…
“Çıkarın yastık altından altınları, dövizleri” diyen bir Ankara’dan yardım (!) bekleyen çaresizliğimize…
Ne diyelim ki…
Ramazanla beraber yasaklarımız hayırlı olsun !
Şimdiden Allah kabul etsin orucunuzu !
Ankara’nın da dediği bu zaten !
ALLAH’A EMANETSİNİZ !
BUNA DA ŞÜKÜR !
*
UZUN ÇARŞI’DAN GEÇTİ YOLUM…
Bir proje ki, neresinden tutsak elimizde kalıyor… Bir kere, verdiği görselin finalini hayal ettiğinizde, karşınızda, modern bir AVM’den bozma bir çarşı duruyor…
Gelin, mermer bir giydirme ile hazırlanan eldeki yöreselin Antakya’sına etiketlediğimiz bu son için, İstanbul’dan gelen bir misafirimin söyledikleri bitirsin bugünü…
“Burası; 100, 200, hatta daha eski dönemlerden kalan taş evlerin, ahşap evlerin kenti… Yani, bu kentin harcında TAŞ var, AHŞAP var, ama MERMER yok ! Olmayan bir malzemeyi, bu kentin ruhuna yama ile tutturmaya çalışıyorsunuz… Olmaz, zaten tutmaz ! Boşuna göle maya çalmaya çalışmayın, ki o yoğurt hiç tutmaz ! Diyebileceğim tek şey… YAZIK ediyorsunuz ! Bu kentin hikayesine sırtınızı dönmeye devam ediyorsunuz ! Bir taraftan GASTRONOMİ ile kendi yöreselinize yatırım yaparken, en eski çarşınızı, modern bir AVM ile yarışır hale getiriyorsunuz, yöresel kimliğini adeta katlediyorsunuz…”
Düşünün !