Kimim ben hayallerim ne PEKİ NE İSTİYORUM
KENDİ olma konusunda sıkıntıları olanlarız, ki o yüzden bugün bunu konuşuyoruz…
En çok da KİMİM BEN sorusunu !
Tamam, ben soruyorum size !
Kimsiniz siz ?
Hayalleriniz neler ?
Hayata dair planlarınız !
Geleceğe dair tüm o düşleriniz !
Özenle sakladığınız politik görüşünüz !
Mırıldandığınız eleştirileriniz, sorgularınız !
Bir yerde okudum geçen…
“Kendinizi nasıl tanımlarsınız” diye soruyor… İdealist mi, fedakâr mı, vizyoner mi, özgün mü, araştırmacı mı, sorgulayıcı mı, yenilikçi mi yoksa önder veya uyumlu mu, diye…
Haklı olarak soruyorsunuz !
“Bunu bilmek bana ne fayda sağlar, hayatıma ne katar”, diye…
Çok şey…
Aslında,
…herkes bir parça, KENDİSİ !
Herkes, KENDİ olma savaşında ara ara galip !
Ama o ‘ara ara’ dışında, biraz kayıp, biraz da silik !
BİREY olma cesaretimiz olmadığından, kullukta abonelik !
BURADAYIM diyemediğimizden, kalabalıklar içinde çokça yitik !
Mutsuzluğumuz da bundan !
O kadar birikiyoruz ki içeride, kelimelerimizi o kadar bastırıyoruz ki, dışarıdan görünen biz, biz değiliz aslında ! ONAY gören, KABUL gören, İÇERİYE alınan, beklentileri karşılayan, repliklerle konuşan, düşünmeyen, soruları ve sorgu alanları olmayan bir şeyiz !
…şey !
Peki, “…şey” deneni bu kadar ÇOK olan bir memlekette, niye bu kadar öfkeliyiz ?
BİREY olmak yerine KUL olmayı tercih ettik madem, niye bu kadar çatışıyoruz ?
…hayat mı ?
Yorgunluğumuza neden…
Mutsuzluğumuza sebep…
Belki… !
Spor Hekimliği Uzmanı Prof. Christine Joisten, “Koltukta” adlı köşe yazısında, dikkatli beslenmenin ruh halimiz üzerinde nasıl bir olumlu bir etkisi olduğunu izah etmiş, en çok da o MUTSUZLUK denende durmuş… “Neden yemek yiyoruz ? Cevap basit ! Hayatta kalmak için... Çünkü mide boşken kasılır, kan şekeri seviyesi düşer, bu reaksiyonlar da beyne aç olduğuna dair rapor gönderir ! Peki, aç değil de, stresli ya da üzgünken neden yemek yiyoruz ? Bu da ilk başta saçma gelmiyor mu ? Gelmesin ! Çünkü yemek bizi sakinleştiriyor, rahatlatıyor ve kısmen de olsa mutlu ediyor…”
Her hafta mahalle pazarına giden ve alışveriş yapan biriyim ama… Sadece alışveriş yapmıyorum, izliyorum da ! Fiyat soranların çaresizliğini, kilo hesabından grama düşen alım gücümüzü, boş kalan pazar arabalarını, alınamayan sebzeyi-meyveyi, ha bire kontrol edilen boş cüzdanları, öncelik sıralamasına konulan ihtiyaç listelerini…
Anlayacağınız,
…mutlu olmak için bile yeterince yiyemeyenleriz !
Doymak için bile yeterince alışveriş yapamayanlarız !
“Kimim, hayallerim ne? Peki, ne istiyorum?” sorularının bu kadar havada kalışı da bundan mı ? KENDİ olma konusunu ha bire rafa kaldıran bizlerin hayat adına beklentilerini erteleyip durması, bundan mı ?
Sanırım, önce MUTLU olmamız gerekiyor !
MUTLU olmadan KENDİMİZ için SAVAŞMAK, içimizden gelmiyor !