Kent Konseyleri ne yapar Bizdekine tavsiyemiz mi
Hani radyoda çok sevdiğin bir şarkıya denk gelir sevinirsin de, tam sesini açtığında şarkı biter ya… Bu kent de öyle bir şey ! Bulmayı umduğun şeydir, ama bulmuşken kaybettiğindir aynı zamanda… Oysa ki uzun zamandır aradığın notaların ritminde tempo tutmaya hazırsındır, cesaretini de toplamışsındır, ama… Biter ! Notalar da, müzik de, ritim de, eşlik etmek istediğin her şey de !
Durum, bir yazarın dediği gibidir…
Savrulmuş bir hayatın yarım kalan hevesleri boğazına düğümlenir. Susarsın… Konuşsan da, HAYAT İŞTE der, geçersin… Hepsi bu ! Hepsi… Ne daha azı, ne daha fazlası…
Bu kent gibi…
O kadar “HAYAT İŞTE” diyoruz ki bu kent adına… O kadar ŞİKAYETİMİZ var ki, yaşadığımız bu şehir adına biriken… O kadar YETER diye yükselttiğimiz çığlığımız var ki, soluk alıp verdiğimiz bu coğrafya adına sindirilen… O KADAR ÇOK ki kelime kelime ertelediklerimiz, konuşmadıklarımız, bir adım geride beklettiğimiz…
Kent Konseyleri o yüzden önemli !
Varlıkları o yüzden çok hayati !
Kent Konseyi Yönetmeliği şöyle der, var oluş amaçları adına…
-
Kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin HAK ve HUKUKUNUN korunması, sürdürülebilir kalkınma, ÇEVREYE DUYARLILIK, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, HESAP SORMA ve hesap verme, katılım, yönetişim ve YERİNDEN YÖNETİM ilkelerini hayata geçirmeye çalışan…
-
Şimdi ÖZET bir listem var, buna dair…
1-kent meydanlarında kesilen ağaçlar...
2-bozuk ve yama içindeki yollar…
3-standart dışı kaldırım rampaları…
4-kirli bir nehir ve ötelenenler…
5-bakımsız kavşak noktaları…
6-kaderine terk edilmiş tarihi alanlar…
7-kurumlar arası koordinasyonsuzluk…
8-sprey boyalara teslim ahşap evler…
9-üzerinden durak geçen kılavuz çizgiler…
‘YAPTIM-OLDU’ kent idareciliğinin iflasında duran biri olarak, yaşadığımız alanların ne denli KÖY-KENT modelinde ilerlediğini izlerken üzülmemek elde değil, bu yazı ondan ! Kent Konseyleri’nin önemini bilen biri olarak, HERŞEY ÇOK İYİ diyenlere bari SİZ KATILMAYIN dememiz de ! Hele ki, bunu derken, birilerini HA BİRE yüceltmeyin ! Ama KORKMADAN eleştirin ! Çünkü bu kent adına çok şey kaybediyoruz… En çok da susarak ! Ceket ilikleyerek ! Gerekli gereksiz alkışlayarak ! Plaket enflasyonunda birilerini memnun etme peşinde koşturarak…
Madem eleştirimiz Kent Konseylerine…
Onlara asli görevlerini de hatırlatalım…
Kent Konseyi Yönetmeliği diyor, BEN değil !
İlk göreviniz… Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılmasını, hemşehrilik hukuku ve ortak yaşam bilincinin geliştirilmesini, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetişim anlayışının benimsenmesini sağlamak… İkincisi… Kente ilişkin temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde, uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir aklın oluşturmasına katkıda bulunmak… Üçüncüsü… Kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal ve benzeri değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek… Dördüncüsü…
Sürdürülebilir kalkınma anlayışına dayalı kentin yaşam kalitesini geliştiren, çevreye duyarlı ve yoksulluğu giderici programları desteklemek… Beşincisi… Çocukların, gençlerin, kadınların ve engellilerin toplumsal yaşamdaki etkinliklerini arttırmak ve yerel karar alma mekanizmalarında aktif rol almalarını sağlamak… Altıncısı… Kent konseyinde oluşturulan görüşlerin değerlendirilmek üzere ilgili belediyeye gönderilmesini sağlamak…
Bunlar ÖNE çıkanlar !
Ne kadarındasınız, oturun, düşünün, karar verin !
Ne kadarını başarmışsınız, bir an önce karar verin !
