KENDİ ni bir yokla Kaçıncı sıradasın
-
Kalktım, yürüdüm,
elimdeki çaresiz soruyla…
İnsan, neden hep sona bırakır kendini sahi?
-
Haklı gibi…
Ben de öyleyim…
Sona bırakırım kendimi…
Sevdiklerimizin listesidir önce olan…
Ama diğer listelerde de, gariptir, bize gelmez bir türlü o sıra…
Sanırım öyle bir zamandayız…
Az biraz kendine bencil…
Az biraz erteleyen…
Az biraz…
‘Ah ESKİLER’ diyenleriz o yüzden…
Geçen birini okudum, o ESKİLER denenden… “Yaşamımda, hep düşlerimin peşinden koşup; öğrendiklerimi, hissettiklerimi, yazılmazsa unutulacak dünün ve bugünün duygusal detaylarını, heyecanla ‘Düş Hekimi’ serisinden 7 kitapta paylaştım” diyen, aslında gerçek bir Diş Hekimi olan, ama yazdıkları nedeniyle ‘Düş Hekimi’ diye çağrılan Yalçın Ergir’i…
Demiş ki, o ESKİLER’e dair…
-
BİZ;
Dünya’ya gelinebilecek en torpilli yıllarda doğanlarız...
BİZ;
Barış Manço’lar, Adile Naşit’ler, Filiz Akın’larla büyüyen…
Oyun denince, akşama kadar sokaktan dönmeyenleriz…
Televizyonu komşuda izleyen…
Perdedeki yıldızları, yıldızların altında seyredenleriz…
Yerli malı yurdun malı kullananlarız…
Mahallece Ay’a giden astronotlarız…
Laklakla bilekleri, aşıyla kolu davul gibi şişenleriz…
Açık hava sinemasında, bir elde çekirdek, ağzı burnu frigo buz olanlarız…
BİZ;
Bayramlarda el öpen…
Tiyatroyu radyoda dinleyenleriz…
Tren camından sarkan, bir blucinle dünyaları fethedenleriz…
BİZ;
Kolayca seven…
Fena halde aşık olanlarız…
BİZ, BİZE’yken neşeli, bir o kadar da efkarlıyız…
BİZ;
BEN’lerin dünyasında bu kitabı yazanlarız…
-
Belki de bu gerek…
Kendi düşlerimize hekim olmak gerek…
Ve ardından da o KENDİMİZİ listelemek gerek…
Mesela…
-
Sevdiğim şeyler…
-
Diye başlasın o ilk liste…
Ben mi ?
Tamam, ben başlayayım…
Hatta başlayan birine ekleme yapayım…
-
Kendi halinde insanlar… Köpeklerin küçük patileri, sevgiden titreyen kuyrukları… Bulutlar…
Zorlaştırmayan, kolaylaştıran insanlar… Küle patates gömmek… Hanımeli kokusu…” diyen birine…
Ben…
-
Sessizlik…
Sessizlik…
Sessizlik…
-
Diyenim…
Az bilenin, ama ÇOK konuşanın kalabalık ettiği dünyamızda en çok da…
Abarttım mı yine :)
Olsun…
Siz de abartın…
Bir kere de siz abartın ;)