Kaybolan (!) çocuklar... Gelenekler, Din, Aile Meclisleri!

Bu haftanın en cesur (!) açıklaması, bence,

... "Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var ! Çünkü aile, bizim dostlarımızdır' diye açıklama yapma cüretini gösteren, Diyarbakır AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu !

BİLİYORUM, deyip susuyor !

FARKINDAYIM, deyip suyuyor !

HABERİM VAR, deyip susuyor !

8 yaşındaki Narin Güran cinayeti, BİLİP de konuşmayanların açık açık kendini belli ettiği bir süreci kara kare fotoğraflıyor... Bu tür olaylarda siyasilerin herkese SUS işareti yaparcasına koydukları yayın yasakları ise o fotoğrafları bile isteye gölgelere taşıyor... 

İşlenen cinayet kadar kan donduran başka bir şey daha var...

Öldürülen bir çocuğu, aldığı para karşılığında dere kenarına kadar taşıyıp, çuval içinde gömen, evine döndükten sonra da temizlenmek (!) için namaza duran bir zihniyetle göz göze geldiğinizde, yıllar içinde özenle politize edilmiş bir dinin nasıl bir toplum mühendisliğiyle işlediğine de tanıklık ediyorsunuz ! "Secdeye giderken ne dedi acaba" diye de düşünüyorsunuz ! "Allah'ım, beni affet" mi ? "Aldığım parayı benim için helal et" mi ? "Yaptım, ama..." diye başlayan bahaneler mi ?

Bazen,

..."bu insanlarla, inandığımız Tanrılar aynı olamaz" diyorum, kendi kendime !

"Böylesi bir günah için utanmadan huzuruna çıktığı Tanrı, benim Tanrı'mla aynı olmaz" diyorum !

Hayatları ve sermayeleri DİN olanların, kendi Tanrılarından bu denli korkmadan yaşar hallerine bakıp, "Bunlar, dindar olamaz" diyorum !

Günahlardan arınmanın, hele ki bir çocuğun cinayetinden damlayan kanı temizlemenin bu kadar kolay sanıldığı bir din, "ilahiliğini kaybetmiştir" diyorum !

8 yaşındaki bir çocuğun defnedilme zamanı, tabutunun üzerine oyuncağını, önlüğünü, belki de en sevdiği elbisesini koymak gerekirken, gelinlik koymanın karanlığında durup, "hiç akıllanmıyoruz" diyorum !

"Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var" demiş ya, Diyarbakır AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu, hani hiç çekinmeden ! Susmasının bedelini de aile dostluğu olarak açıklamış ya, hem de hiç korkmadan ! Sormak istiyor insan, "öldürülen 8 yaşındaki çocuk, düşmanınız mıydı" diye !? "Onun öldürülmesi karşısında susmanızı gerektirecek kadar değersiz miydi" diye !? "Aile ile olan dostluğun bedeline karşılık mı geliyordu, o minicik çocuğun acımasızca öldürülüşü" diye !? Hepsi bir tarafa, kendi partisinden de hiç kimse tepki göstermedi, Diyarbakır AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu'na ? HANGİ CESARETLE demedi ! NE HAKLA SUSUYORSUN demedi ! ALLAH'TAN KORK demedi ! SUSMAK ORTAKLIKTIR demedi !

Demedi !

Birlikte sustu !

Aslına bakarsanız,

...sadece bir cinayet değil, konuştuğumuz !

Asıl konumuz, bu ülkenin, Narın gibi kaybolan çocukları, binlercesi... Gelenekler, din, aile meclislerinin kararları içinde kaybolan kız çocukları ! Minicik bedenleri kadınlaştırılan çocukları ! Gelinlik giydirilip, çocuklukları karanlığın içinde kaybettirilenleri !

O yüzden,

...konu sadece katili ya da katilleri bulmak değil, ama o katilleri besleyen sistemi temizlemek !

Düşünsek mi ?