Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 189 defa okundu.

KAÇ YAŞINDAYDI YAŞI ÖNEMLİ MİYDİ

Şair demiş ki

-

Ağıtsız büyütelim çocukları…

Ninnilerde türküler,

türkülerde turnalar..

Mevsim hep bahar olsun…

Tat olsun, tuz olsun…

Karınları hep tok olsun…

Ağıtsız büyütelim çocukları…

Hayalleri mavi,

yanakları al al olsun…

-

Oldu mu peki ?

Olmadı…

Türkiye’den, Yunanistan’ın Midilli Adası’na gitmeye çalışan göçmenleri taşıyan bir botun alabora olması nedeniyle bir çocuk hayatını kaybetti... Bu, Türkiye’nin, Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenlere sınır kapılarını açmasından sonra yaşanan ilk ölüm oldu…

İLK ölüm…

Peki, SON mu ?

Sahi, o bota binebilmek için kaç yüz dolar verdi her biri, biliyor muyuz ? Özgürlüklerini kaç dolara satın aldılar, sorguluyor muyuz ? Açılan sınır kapılarına koşanların yorgun adımlarını izlerken, gidenlerin hesabında kendi vicdanımızdan ne kadar eksildik, soruyor muyuz ?

Sormuyoruz !

Aslında… O hesapta duranların kent yönetimindeyiz, ki sık sık ÖFKE diline sahne olanların şehrindeyiz… “ÜRÜYORLAR” diyoruz onlar için SIK SIK… Artan nüfusları için de “ELE GEÇİRİLİYORUZ” tehlikesinin tam tamlarında ilerliyoruz… Almanya’dan Amerika’ya, göçmen Türklerin başarılarından bahsederken, kendi içimizdeki GÖÇMENLERDEN korku hikâyeleri üretiyoruz, ki aslında tam da bu noktada, iki yüzlüyüz…

Evet…

Tam tamına 117.677 TANE’si gitmiş Salı itibariyle…

Rahatladık mı biraz ? !!!

*

Biz konuşmuyoruz ama…

HABUR’da durum ciddi…

-

Sağlık Bakanlığı tarafından alınan karar gereği, Irak ile tek kara sınır geçişi olan Habur Sınır Kapısı’nın kapatılması iş dünyasını endişelendiriyor. Kapının kapanmasının ilk etkileyeceği yerler arasında Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi bulunuyor. 221 fabrikanın bulunduğu bölgedeki firmaların yüzde 65’i, Irak’a ihracat yapıyor.

-

Evet…

Korona virüs vakalarının Irak’ta yarattığı tehlikenin sınır kapılarına yansıması çok da şaşırtmazken, benzer bir durum için şu ana kadar Cilvegözü’nde risk tespit edilmedi, ki bölge işadamlarının bu konuda bir eylem planı ya da riske dair alternatif bir yol haritası VAR MI, merak ediyorum doğrusu…

VAR MI ?

Konuştuk mu ?

Masaya yatırdık mı ?

Alternatif çözüm ürettik mi ?

Bir kriz anı politikamız hazır mı ?

Olası kayıpların hesabında durduk mu ?

Sizi bilmem ama…

Petrol piyasalarından turizme, uçuş yoğunluğundan seyahat programlarına, fuarcılık çalışmalarından uluslararası konferans organizasyonlarına, neredeyse her şeyin ve de herkesin etkilendiği bir virüs tehlikesinden bahsederken, ki bu konudaki tartışma da her boyutta ilerlerken, bizler de buna dair konuşup tartışıyor muyuz, bunu merak ediyorum…

Yoksa bu da, SEN SAĞ BEN SELAMET mi ?