Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 120 defa okundu.

İslami siyasetin son dansı Komünist Rusya ile balayı

…Batı’dan mı kopuyoruz ?

Bunu soran çok…

Son S-400 de buna dair…

Washington’dan uzaklaşış da…

Moskova’ya adım adım yaklaşış da…

Aslında ne yaklaşma hikâyesi doğru, ne de uzaklaşma…

Türk Amerikan İşadamları Derneği Başkan Yardımcısı Süleyman Sanlı’nın verdiği bilgiye göre, Türkiye’de 1.702 adet ABD’li şirket, OLAN BİTENE ALDIRIŞ BİLE ETMEDEN faaliyetlerine devam ediyor… Anlaşılan o ki,  ticaret, siyasetin, kendi içindeki dengeler (!) savaşından çok da etkilenmiyor… Hatta bunu şöyle netleştirelim… Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmi 2017 yılında 20 milyar doları aşarken, 2018’de de bu rakam anlamlı bir değişim göstermedi…

Peki, HER ŞEY YOLUNDA (!) diyen eldeki rakamlar bir tarafa, Trump’ın, tek bir twitter mesajı ile dolar dengemizi bozduğu gerçeğini göz ardı etmemiz mümkün mü ? Bir zamanlar 3 küsur olan TL-Dolar dengesinde bugün  5.7’lerde olduğumuzu ve bir türlü orta bir ayar bulamadığımızı unutabiliyor muyuz ?

Durum, kimine göre, ağır / aksak…

Kimine göre de kör / topal ilerliyor…

Ama yine de iyimseriz !

Trump’ın yaptırım listesinde değiliz !

Henüz !

Peki, o riskin neresindeyiz, bakalım mı ?

Türkiye'ye ekonomik yaptırımların dayanağı, ABD'nin “Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme” Yasası (CAATSA)… Bu yasa, Rus silah sektörü ile ticaret yapan kişi ve kuruluşları hedef alıyor... Yasa uyarınca ABD, ilgili kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulayabiliyor… ABD’de, bu yasaya dayanılarak Türkiye'ye yönelik bir yaptırım tasarısı hazırlandı... Tasarıda; Gayrimenkul işlemlerinin yasaklanması, ithalat-ihracat izinlerinin sınırlandırılması, döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması, ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi ve yaptırım kapsamına alınan kişilere vize kısıtlaması gibi toplam 12 maddelik bir yaptırım listesi bulunuyor... Türkiye'yi hedef alan yaptırım listesi mi ? Şu anda ABD Kongresi'nde…

Peki, eldekine değer mi ?

Biraz bu kısma bakalım mı ?

Denilene göre… S-400 hava savunma sistemi, İkinci Dünya Savaşı sonrası Sovyetler Birliği döneminde geliştirilen ve daha sonra Rusya tarafından moderleştirilen S-200 ve S-300 modellerinin devamı… Modele adını veren 400 rakamı ise, füzelerin kilometre olarak ulaştığı menzili ifade ediyor… Rusya'da, devlete ait Almaz-Antey adlı silah firması tarafından üretilen S-400'ler, Rus ordusu tarafından 2007 yılından bu yana kullanılıyor... Esnek bir yapıya sahip olan S-400 sistemi, beş dakikada kurulabiliyor ve havadan gelen her tür tehdide karşı da yanıt verebiliyor... S-400 bataryaları, bir komuta merkezi, radar istasyonları ve her birinde dört füze bulunan 12'ye kadar başlıktan oluşuyor… Rusya'nın ilhak ettiği Kırım'da dört adet S-400 sistemi bulunuyor... Suriye'de bulunan iki S-400 bataryası da, Tartus ve Hmeymim'deki Rus üslerini koruyor... Bu arada, Almaz-Antey de, ABD'nin yaptırım listesinden bulunan Rus firmalarından biri…

S-400 hamlesinin salt askeri olmadığını, savaşın ve çatışmaların bir gün sona ereceği Suriye’deki ‘BOL SIFIRLI’ yapılaşmada kaybeden taraf olmak istemeyen Ankara’nın, Rus kartı ile beraber Şam yönetimine olan uzaklığını Moskova üzerinden minimize etmeye çalıştığını söyleyenler çok da haksız değil !

O yüzden…

İslami (!) siyasetin son dansını komünist (!) Rusya ile balayı olarak yorumlayanların abartısında değiliz, ama… Yine de olan biteni yakından izlemekte fayda var, diyenlerdeniz, ki dansın ritmi de notaları da her an değişebilir, işte bunu çok iyi biliyoruz !