İnsan kimine susarak kıyar Sustuğumuz yerdeyiz yine
Bugün iki tarihimiz var…
İki tarihimiz ve iki hukuk dersimiz…
İlki 2016 senesinden…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, durdurulan MİT TIRLARI noktasında, Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği tahliye kararını değerlendiriyor…
-
Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Ben, Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım, o kadar. Ama onu KABUL etmek durumunda değilim, bunu çok açık, net söyleyeyim ve verdiği karara da UYMUYORUM, saygı da DUYMUYORUM. Niye? Çünkü ortada bir gerçek var. Bakın, bu bir beraat kararı değildir. Bu bir tahliye kararıdır. Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi.
İfade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında, evet, bu ülkeye saldırı hakkının da kimseye tanınmasına taraftar değilim. Çünkü bu bir casusluktur.
Dünyanın hiçbir yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde, bu ülkenin Başbakanına, Cumhurbaşkanına bugünkü göreviyle, her türlü saldırı vardır… Böyle bir şey söz konusu olamaz.
-
Oysaki Anayasa’nın, “Anayasa Mahkemesi'nin kararları” başlıklı 153’üncü maddesinin son fıkrası, NET…
-
Anayasa Mahkemesi kararları, Resmi Gazetede hemen yayımlanır; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
-
Haklısınız, oldukça NET…
Şimdi gelelim bugüne, Mayıs 2019’a…
İkinci tarihimize ve ikinci hukuk dersimize…
Özellikle de YSK ile yükselen tartışmamıza…
Konuşan mı ?
Yine Erdoğan…
Söylediği mi ?
Hadi okuyalım…
-
Hukuk ve hukukçuları, sadece kendi işlerine gelen kararlar verildiğinde YÜCELTİP, aksi durumda yerden yere VURAN zihniyeti şiddetle kınıyorum.
Hiçbir yargı kurumu ve mensubu; bir partinin, siyasetçinin, şahsın ÇIKARINA göre karar vermekle mükellef değildir. Buna şahsım da dahildir.
-
Bu sözler, Erdoğan’ın, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni'nden…
Hukuk’un iki halinden…
İnsan olan merak ediyor…
Sahi…
Eldeki İKİ HAL’e de şahitlik eden ülkenin hakimleri ve savcıları, “Hukuk ve hukukçuları, sadece kendi işlerine gelen kararlar verildiğinde YÜCELTİP, aksi durumda yerden yere VURAN zihniyeti şiddetle kınıyorum” diyen Erdoğan noktasında hangi haldeler ?
Ara ara 2016’ya döner halde mi ?
2019’daki o ana sıkışır halde mi?
Cevap var mı, yoksa şairin dediği gibi mi ?
-
İnsan, kimine susarak kıyar…
Sustuğumuz yerdeyiz yine…
Kelimeler talan…
-