Hüseyin Yayman'a Soralım! SANSÜRLENİYOR Muyuz?
Medya satın alıp, gazetecilere baskı yaparak, gerçeğin üstünü ebediyen örtebileceğini sananlar var aramızda, ki bu yerelden ulusala, her yerde... Haklısınız, sustuğumuz / susturulduğumuz kadarını kaybediyoruz !
"Sustuğumuz, susturulduğumuz başlıklarda durun ve düşünün", desem !?
Çünkü ben hep oradayım, susmuyorum... Hakkında yazmadığım bir konu da kalmadı gibi... 1915'in konuşulamayan Anadolu'sundan, 6-7 Eylül'ün karanlık Ankara girdaplarına; Roboski'nin temizlenemeyen günahlarından, mahkeme salonlarında bile özgürleştirilemeyen adalete; SÜRTÜK / CİBİLLİYETSİZ denen halkın kah gözaltında kah tutuklu geçen ömründen, kirlenen siyasetin zenginleştirdiklerine; vatandaşın paralarıyla kollara takılan servet değerindeki saat ve çantalardan, AÇLIK ve YOKSULLUĞA mahkum edilen emeklilere; devletin kaynaklarını NE İSTEDİLER DE VERMEDİK diyerek cemaati yapılara servis edenlerden, bugünün Ankara'sının orta yerinde BURADAYIZ diyecek kadar cesaretlenmiş benzer yapılara ev sahipliği yapanlara...
Düşünmek, kolay...
Yazıp paylaşması zor...
Paylaştıklarınızın okunmasını sağlamak hele ki...
Yerel noktalarda da ulusal içerikteki haber sitelerinde de yazan biri olarak, 2009'dan bu yana sosyal medyayı kullanan biriyim ! Artık her yazımın alacağı okunma sayısını da ilk gün ulaşacağı okuyucu rakamını da az çok tahmin edebiliyorum !
Yok, artık tahmin edemiyorum !
Daha düne kadar, ilk gün içinde en az 1000 okuyucuya ulaşabiliyorken, şimdilerde ne 50'ye ulaşabiliyor o rakam ne de 50'yi geçiyor... Düşünüyorum, soruyorum da, "sebep ne olabilir" diye ! Bunu sorabileceğim tek bir kişi var ! Hatay'ın AKP Vekili, TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman ! İstedikleri gibi, interneti de sosyal medya platformlarını da bir anda kapatabilen Ankara'nın böylesi önemli bir koltuğunda uzun bir süredir oturan Yayman, ne der bilmiyorum ama, benim aklıma bir kaç seçenek geliyor...
Ya, beni okuyanların hepsi sosyal medya kullanmayı bıraktı !
Ya, beni okuyanların hepsi, tarzımı okunur bulmaktan vazgeçti !
Ya, beni okuyanların hepsi, konuları tehlikeli bulmaya başladı !
Ya da beni okuyanların hepsinin bir şekilde bana olan erişimleri engellendi !
Sizce hangisi ?
Soruyorum, ne de olsa o koltuğun tüm yetkileri de bilgisi de sizde, Sevgili Hüseyin Yayman !
İlk seçenek olabilir mi, mesela ? Beni okuyanların hepsi, sosyal medya kullanmayı bırakmış olabilir mi? Hani birdenbire ! Hiç bir neden olmaksızın ! Peki, beni okuyanların hepsi, tarzımı okunur bulmaktan vazgeçmiş olabilir mi ? Günlük, hatta haftalık okunma sayımın artık 50'yi bile bulmaması bundan mı, sizce ? Peki ya, beni okuyanların hepsi, ele aldığım konuları tehlikeli bulmaya başlamış olabilir mi ? Ne de olsa bir sokak röportajında bile insanların başlarına neler gelebileceği açık açık gösterildi herkese ! Ufak bir eleştirinin bile hakaret boyutunda ele alınıp, 18 gün cezaevi ile karşılık bulabileceği en çok da !
Ama,
...ben, hiç birinde değilim, Sevgili Yayman ! Ben, beni okuyanların hepsinin bir şekilde bana olan erişimlerinin engellendiğini düşünüyorum ! Merakım da bu noktada ! Bunu kimin yapabileceği noktasında ! Bunu hangi kurumun neden yapma gereği duyabileceği noktasında !
Çok mu ENTRİKA koktu !
Aslında bu koku hep vardı da...
Ben de mi dahil oldum o kalabalığa, merakım biraz da bundan...
Var mı söylemek istediğiniz bir şey !?
