Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 80 defa okundu.

Hukuk varmış, memlekette Aranansa, Adalet'miş

-
Onlar
ümidin düşmanıdır, sevgilim…
Akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serip gelişen hayatın düşmanı…
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına…
Çürüyen diş, dökülen et,
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler…
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle,
işçi tulumuyla,
bu güzelim memlekette hürriyet…
Bursa da havlucu Receb’e,
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan’a düşman,
fakir köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleyman’a düşman,
sana düşman,
bana düşman,
düşünen insana düşman…
Vatan, ki bu insanların evidir…
Sevgilim, onlar vatana düşman…
-

Bir konuda yazılandayım !

Nazım Hikmet Ran, bugün eğer yaşıyor olsaydı, bu görkemli şiirine, "Pınar Gültekin'e, sadece kadın olduğu için düşman" eklemesini de yapardı...

Bugün, bu sayfada KADINLAR var…
Pınar Gültekin davasından çıkan karar için öfkesini paylaşan KADINLAR var…

Boğularak öldürülen…
Ardından bir varilin içine atılan…
O varilin içinde acımasızca ateşe verilen bir hayat için ayağa kalkan KADINLAR var…

Öfkeyle bağırıyor her biri…

Söyledikleri mi ?

-
İstanbul Sözleşmesi’ni rafa kaldıranların ülkesinde hukuk da adalet de rafa kalkmış, bunu anladık ! İşlenen kadın cinayetlerinde hala ve hala “kadın acaba ne yaptı da öldürüldü” diyen erkek egemen sistem var, bunu da !
-
Yakılıyoruz, bıçaklanıyoruz, kurşunlanarak öldürülüyoruz, çocuk yaşta evlendiriliyoruz… Bitmiyor çilemiz, hele ki adalet arayışımız !
-
Erkek aldatınca, elinin kiri… Ama kadın yapınca, or…spu ! Namusu erkeğin tekel maddesi yapan bir sistemden Pınar için adalet istemek hatasına düştük bir kere ! Ama vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz !
-
Boşanan kadın, yeni bir hayat kuramıyor… Çünkü boşandığı erkek onu namusu (!) olarak görmeye devam ediyor ! Hele bir de onu başka bir erkeğin yanında görsün, kalem kırılıveriyor ! Boşuna demiyor bir çok boşanan kadın, “yaşayan ölüyüm” diye ! Oysa ki boşanan erkeğin kırdığı cevizlerin hesabı bile tutulmuyor ! Çünkü toplum ona BEKAR ve ÖZGÜR bir erkek etiketi, bize ise DUL ve TEHLİKELİ etiketi vuruyor ! Kokuşmuşuz, haberimiz mi yokmuş yoksa kokuşmuşluğumuzdan mı besleniyor olmuşuz, bilemedim !
-
Bu ülkede kadınlar, sürekli haksız yere öldürüldüklerini, şiddete uğradıklarını kanıtlamaya çalışıyor ! Bir kadın cinayeti oluyor ve üstüne bazı kimseler, ‘orada olmasaymış, böyle yapmasaymış, tercih etmeseymiş’ ve benzeri bir sürü saçmalık sıralıyor… Neredeyse, öldürüldüğü için kadının kendisi suçlanıyor…
-
Kendimize yakıştırdığımız bir şeyi, kimseden izin alma ihtiyacı hissetmeden giyersek, taciz edilir miyiz ? Sırf istediğimizi giyiyoruz diye, sokakta kahkaha atıyoruz diye, gecenin bir saatinde “oradayız” diye, “hayatımızda başkaları da oldu” diye, “alkol aldık” diye, “sevmediğimizi”, “istemediğimizi” söyledik diye darp edilir miyiz ? Ağır sözlere ve küfürlere maruz kalır mıyız ? Tecavüze uğrar, öldürülür müyüz ? Bütün bu saydıklarımı yaşayanlarımız ve ne yazık ki yaşayacak olanlarımız için savaşmakla meşgulüz… Savaşabildiğimiz sürece varız… Yeter ki sesimiz hiç kesilmesin… Ne olur, pes etmeyin !
-
Boşandım, ama kurtulamadım ! Şimdi, memleketim dediğim şehirden de, ailemden de uzak, çocuklarımla beraber başka bir şehirde, başka bir hayatın içindeyim ! Yaşamak için ismimi değiştirdim ! En yakınlarımla bile konuşmaya korkuyorum ! Tehditlerinden kurtuldum eski kocamın, ama beni hala aradığını biliyorum ! Benden sonra evlenmiş, ama benim için etrafına, “onu biriyle görürsem yaşatmam” diyormuş… Kendim için değil, çocuklarım için yaşıyorum… Yeter ki kendi ayakları üzerinde durabilmeyi öğrensinler… Ardından ölsem de gam yemem !
-

Evet…

Kadının Anadolu’sunda bunlar var…
Kadının Türkiye’sinde çok daha fazlası var…

O yüzden de kimse HUKUK demesin, içinde ADALET yoksa hele ki !