Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 28 defa okundu.

HTŞ, Şam, Esad Derken... Abdullah Öcalan'ı Unuttuk!

Aslında unutmadık da, anlaşılan, gündemi kalabalık tutma gayreti içinde olan ve Abdullah Öcalan başlığının az biraz geriye düşmesini isteyenler var, Ankara'da, ki MHP lideri Devlet Bahçeli'nin PKK liderine TBMM yolunu açan ve konuşması için davet ettiği söylemler artık eskisi kadar manşetlerde değil !

 

İstediğimiz de bu sanırım...

Konunun çok dallanıp budaklanmaması...

İmralı'da bir görüşme olması ve sonrasına bakılmak istenmesi...

 

Onlar bekleyedursun, biz, olasılıklar arasında adımlayalım biraz, ama biraz kurcalayalım da !

 

Nasıl mı ?

 

Suriye'de, PKK ile bağı nedeniyle Türkiye'nin terör örgütleri listesinde yer alan PYD'nin Lideri Salih Müslim'le röportaj yapan gazeteci Nevşin Mengü'ye yönelik soruşturma ile gündeme gelen çok şey arasında, aslında kaçırdığımız bir şey var...

 

En net olanı, tahammülümüz yok...

PKK'nın Suriye bileşenlerine tahammülümüz hiç yok...

 

Durum bu haldeyken, PKK'yı birebir temsil eden Abdullah Öcalan'a Ankara'nın kalbinde mikrofon tutma gayretini anlamıyoruz ! Suriye'deki PKK'yı ABD'ye teslim ederken, Türkiye'deki PKK'ya, GEL BARIŞ İÇİN BERABER ÇALIŞALIM diyoruz, işte bunu hiç anlamıyoruz ! PKK'nın, Abdullah Öcalan'dan ibaret olduğunu sanıp, onu konuşturmakla her şeyi elde edeceğimizi sanıyoruz, ki en çok da bunu anlamıyoruz !

 

Ülkücü / Milliyetçi kesimin bu anlaşılamayan BARIŞ projesinin yol haritasında biraz ilerleyelim mi ? Sorular soralım ! Sorarken de, "Tecridi kaldırılsın, Meclis'e gelsin, örgütün lağvedildiğini haykırsın, umut hakkından yararlanması sağlansın" diyen Bahçeli'nin bu deyişinin ne anlama geldiğini de biraz açalım ! 29 Haziran 1999'da yapılan son duruşmasında 30.000 kişinin ölümünden sorumlu olmakla suçlanan Öcalan'a yüklenmek istenen misyonun (!) onun tarafından kabul edilip edilmeyeceğini de ! 27 Kasım 1978'de, Lice'nin Fis Köyü'nde kurulan PKK'ya NOKTA koyması istenen Abdullah Öcalan'a, örgütün silahlı kanadının da katılması için PKK'ya ne tür tavizler verileceğini de ! Türkiye'de "bağımsız bir Kürt devleti" kurmak amacıyla oluşturulan PKK'nın, kendini ne tür kazanımlar karşılığında lağvedebileceğini de ! 15 Ağustos 1984'te başlayan saldırılarını bugüne kadar taşıyan PKK'yı, Irak ve Suriye'deki bileşenlerinden bağımsız düşünüp düşünemeyeceğimizi de ! 

 

Eldeki verilere göre, 1978'den, yakalandığı 1999 yılına kadar, Öcalan'ın lideri olduğu PKK tarafından gerçekleştirilen şiddet içeren olaylar sonucunda 4.472 sivil, 3.874 asker, 1.225 köy korucusu ve 247 polis hayatını kaybederken, 6.036 silahlı saldırı, 3.071 bombalı saldırı, 388 silahlı soygun gerçekleştirilmiş ! Sanırım en merak edileni de bu... Bu kana bulanmış rakamları, Öcalan'ın sabıka dosyasından silme hazırlığı mı, "umut hakkından yararlanması sağlansın" deyişi ?

 

Anlayacağınız, sorular çok...

Çünkü bilinmeyenlerimiz çok...

 

Sormaya devam edelim o zaman !

 

İmralı için hala izin bekleyen DEM heyetine, AKP / MHP cephesinden nasıl bir dosya teslim edilecek ? Bu dosyada hangi sorular / öneriler, planlar, projeler olacak ? Öcalan'a sunulacak yol haritasındaki şartlar ne olacak ? TBMM'de, DEM Grubu'nda konuşması istenen Öcalan'a, o konuşmasının metni kim ya da kimler tarafından verilecek ? Öcalan, konuşurken, metne ne derece sadık kalacak, kalabilecek ? Dünya basınının da aynı anda canlı vereceği böylesi bir yayını kontrol etmek ve olası kontrol dışı bir gelişmeyi toparlamak nasıl mümkün olacak ? Öcalan'ın, ondan istenen metni de içeriği de kabul ettiği bir Ankara senaryosunda, verilecek tavizler neler olacak ? Barış için bu denli zorlu bir yola girerken, PKK'nın kurulma nedenleri arasında yer alan 'Kürdistan Devleti' gerçeği, bir pazarlık unsuru mu olacak ? Binlerce PKK militanının dağdan düz ovaya inme hikayesi de, o "umut hakkından yararlanma" seçeneğine mi dahil edilecek ?